Dijital Ürünler #109
Dijital Ürünler'in 109. sayısından herkese merhaba! Her iki haftada bir olduğu gibi geride bıraktığımız 14 günde, ilgimi çeken ve dijital ürünler odağındaki gelişmelerle karşınızdayım.
Bu sayıda; dikkat çekici ve güncel bazı DAO örnekleriyle DAO'ların yatırım dünyasındaki yerleri, CoinTracker ve Compound gibi yeni nesil bireysel yatırım yönetimi araçları, GitHub'ın açık kaynak dünyaya getirdiği 'SubStack modeli', Discord büyüme hikayesi ve bu hikaye ilginizi çekerse güzel de bir iş ilanı, 'düşüncenin Shazam'ı' olma 'iddiasındaki' Weavit uygulaması ve e-bülten olarak yola çıkıp bugün bir yatırım fonuna evrilen This Week in Fintech e-bülteni gibi konulara değiniyorum. Yedi maddede yirmiye yakın ürün, organizasyon ve projeyi okumaya hazır mısınız?
Dijital Ürünler komünitesinin daha da büyümesi için sosyal medya hesaplarınızda e-bülteni paylaşmayı ve arkadaşlarınıza 'forward' etmeyi unutmayın.
Keyifli okumalar!
7- DAO <-> VC: Öne çıkan DAO örnekleri
Dijital Ürünler'de geçtiğimiz ay yatırım dünyası şekil değiştiriyor diyerek, Sam Altman'ın DAO'lar ile VC'lerin ilişkisini ele almaya başladığından bahsetmiştim. Şimdiyse dikkatimi çeken ve güncel bazı DAO örneklerini paylaşmak istiyorum. Bu noktada DAO nedir diyecek olursanız; 'Merkezi Olmayan Otonom Organizasyon' olarak Türkçeleştirilebilecek olan DAO'lar; akıllı sözleşmeler ile ('smart contract') toplulukların yönetilmesini sağlıyor. DAO'larla ilgili net bir fikriniz yoksa aşağıdaki satırlara geçmeden önce küçük bir okuma yapmanızı öneririm, gerçekten blok zinciri ve akıllı sözleşmelerin kullanım alanlarından biri olarak son derece 'kafa açıcı' bir başlık...
3 örnek de ERC-20 standartını kullanıyor:
Superdao: Değer önerileri kolayca DAO başlatmak ve yönetmek olan bir ürün olan Superdao, lansmanında $160m değerleme üzerinden $10m topladı. Girişimlere DAO'lar üzerinde token ve NFT ile yatırım yapılabilmesi, DAO üyelerine hisse opsiyonu sunulması ve girişimlerde kritik kararların DAO topluluğuyla beraber alınabilmesini sağlayan Superdao henüz kapalı beta aşamasında.
Syndicate: A16Z'den $20m yatırım alan Syndicate, token veya NFT ile yapılan yatırımları yasal bir yatırıma da evirebiliyor. Bu noktada yatırımı demokratikleştirme iddiasında olan Syndicate adına 'Web3 Investment Clubs' dediği yapılarla platform içinde kendi komünitenizi kurmanıza olanak tanıyor. Şu an ücretsiz ve betada olan Syndicate'i; AngelList'in oldukça aktif olarak kullanılan özelliği syndicate ile rekabette zor günler bekliyor. Zira bence token ve NFT ile yatırım yapılabilmesi gibi web3'ün getirdiği ana öğeler dışında değer önerisinin genişlemeye ihtiyacı var gibi duruyor. Ama Syndicate her halükarda ilgiyle takip etmeye değer bir proje. Syndicate'i bitirmeden son bir not; bundan önce Citigroup'ta kripto işlerinin başında olan projenin kurucusu Lee, global para yönetiminin 100 trilyon dolara dayandığını, DAO'ların 10 yıl içinde buradan %2 pay alacağını düşünüyor.
OrangeDAO: Yalnızca Y Combinator mezunu kurucu ortakların katılımcı olabildiği OrangeDAO, erken aşamadaki kripto ve web3 girişimlerine yatırım yapıyor. 1000 kurucu ortağın Discord kanalında aktif olduğu OrangeDAO, 'eşitlikçi' bir düzende yatırım yapacak, bunun yanında girişimlere mentorluk ve çeşitli networking da fırsatları sunacak. Girişimcilerin de cüzdanları ile giriş yaptığı DAO platformunda üyeler ise NFT'ler ile girişimlere olan ilgilerini tescilliyor. OrangeDAO'nun en dikkat çekici tarafı bana sorarsanız şu: kocaman bir komünitenin DAO üzerinde network etkisini ölçeklemeyi ve bu etkiye az ya da çok yardımcı olan partilere maddi karşılıklarını 'dağıtabilmeyi' başarıp başaramayacağı.
Y Combinator'ın 'gücünü kötüye kullanımını' DAO'lar engelleyebilir miydi?
Geçtiğimiz sayıda hatırlarsanız Y Combinator'ın artık bir monopol haline geldiğini yazmıştım, bir kaç gün sonra Twitter'da şu thread oldukça popüler oldu. YC çıkışlı Stripe'ın rakibi olan Bolt kurucusu Ryan Breslow, YC'nin nasıl kendi ekosistemi ve gücü ile rekabette dengeleri değiştirmeye çalıştığını anlattı. Biraz da malumun ilanı gibiydi açıklananlar ama birisinin cesaret edip de bu durumu dile getirmesi her halükarda ilgi çekici. Benzer bir durumun halka açık piyasalarda olduğunu ve böyle bir açıklama geldiğini hayal edin, ortalık yıkılırdı ve hukuki süreç hemen başlardı herhalde. :) 'Regülasyonların yeni dünyaya uyum sağlayamaması' cümlesini en az 5 kere yazmışımdır, güzel örneklerden biri de bu oldu. Diğer yandan; belki bu tip 'dominasyonlara' DAO'lar çözüm olacak, ya da bu gibi dominasyonları da otonom hale getirecek, göreceğiz... :)
Resmi olarak DAO ile yönetilen şirket kurmak için: Doola
Bu kadar DAO demişken son olarak Doola'dan da bahsetmek istiyorum. ABD'de vergi cenneti eyaletlerden biri olan Wyoming, geçtiğimiz yıl içinde DAO yapısıyla şirket kurulumunun önünü açmıştı. Doola ise DAO LLC kurulumunu ve yönetimini kolaylaştıran bir çözüm olarak konumlanıyor (örneğin hemen yukarıdaki OrangeDAO da bir LLC). Türkiye merkezli girişim Mükellef'in DAO odaklı versiyonu şeklinde özetlesem sanırım yeridir... Bu arada DAO'ları ürün portföyüne eklemeden önce geleneksel şirket kurulumuna odaklanan Doola, DAO LCC özelliğini hafta içinde duyurmuş.
6- Bireysel yatırım takip araçları: CoinTracker ve Compound
Kripto para dünyasına akan para ile pazarın toplam büyüklüğü çok farklı kavramlar, dün 100 dolar ile alınan kripto para bugün bir kaç bin dolara çıktığından dolayı 'kripto para dünyasına akan paranın büyüklüğü' için ayrı bir çalışma gerekiyor. Neyse ki Tomasz Tunguz bu analiz yapmış ve 2020'nin başından bugüne; kripto paralara akan paranın, sadece stablecoin'lere bakarak, 114 milyar dolardan fazla olduğunu söylüyor.
Bu noktada sizinle dikkatimi çeken iki ürünü paylaşacağım. İlk sırada Coinbase'in kısa zaman önce iş birliğine gittiği ve yeni yatırımını açıklayan CoinTracker var. Kullanıcıların birden çok borsada yer alan kripto paralarını tek bir panelde yönetmelerini sağlayan CoinTracker, ABD'de ilk kez bu sene vergilendirmenin başlayacağını da düşünürsek, kullanıcıların vergi işlerinde de yanlarında oluyor. NFT ve DeFi'ler de bünyesinde barındıran uygulama, onlarca borsa, blok zinciri ve cüzdanla hali hazırda entegre durumda.
Freemium iş modeline sahip olan CoinTracker bazı ek özelliklerini kullanmak isteyenlerden aylık 14 dolar talep ediyor. CoinTracker şu an için ABD, Kanada, UK ve Avustralya'da vergilendirme çözümleri de sunuyor (yıl sonu otomatik beyan, belirli vergi çözümleriyle tam entegre çalışma gibi). Ülkemizde henüz resmiyet kazanmayan vergilendirme konusu olsa da olmasa da CoinTracker'ın çözdüğü problemin geçerli olduğunu söylemek mümkün.
İkinci sırada ise Compound'tan bahsetmek istiyorum. Hedef kitlesine startup kurucuları ve startup'larda çalışanları koyan şirket, bu kişilerin sahip olduğu hisse opsiyonu ve kripto varlıkları bir fon yönetimi şirketi gibi ele almalarını sağlıyor, kullanıcılarının adeta 'aile ofisi' olarak konumlanıyor. Vergilendirme, planlama ve yeni yatırımların çeşitliliği gibi konulara eğilen şirket; bugün önemli bir birikime sahip olan %0.5'lik kesimin elde edebildiği finansal danışmanlık hizmetini bir nevi daha geniş kitlelere ölçekliyor. Compound'un değer önerisini daha iyi anlamak için 'The Manual' adındaki içerik havuzlarına göz atmanızı da tavsiye ederim.
E-bültenin sonlarına doğru değineceğim yaratıcı ekonomi ve gig ekonomi çalışanları için de oldukça anlamlı bir probleme dokunan Compound ve benzeri modelleri ilerleyen dönemlerde çok daha fazla duyacağız. Ülkemiz için de kısa-orta vadede pek hayal edemiyor olsam da uzun vadede benzer bir ihtiyacın oluşacağı aşikar.
5- GitHub'dan açık kaynak dünyasında yeni açılım: 'Sponsor-only repositories'
GitHub'ın geçtiğimiz senelerde duyurduğu 'sponsorships' özelliğini yine bu satırlarda sizlere aktarmıştım. Geliştiricilere Ko-fi benzeri bir modelle destek vermek isteyenlere imkan tanıyan bu yenilikten sonra GitHub, sadece sponsorların ulaşabileceği repository'leri geçtiğimiz hafta içinde devreye aldı.
Twitch, YouTube, SubStack ve benzeri içerik platformlardan alışık olduğumuz bu trendin açık kaynak dünyaya da GitHub'la beraber gelmiş olması enteresan bir gelişme. GitHub'ın yaptığı açıklamada sponsorların projeyi geliştiren ekiple iletişimde olabileceği ve kaynak kodlara daha erken erişebileceğinin altı çiziliyor. Bunun dışında GitHub'ın Patreon'a benzer şekilde farklı sponsorluk kademeleri oluşturma ve bu kademelere birbirinden farklı iletişim yapmaya imkan tanıdığını da eklemek gerekiyor.
Değişen çalışma şekilleri ve yaratıcı ekonomi açısından çok sayıda meslek grubundan sonra yazılım geliştiriler de ölçeklenebilir bir modelle artık açık kaynak dünyasında kod yazıp bağımsızlığını elde etmeye başlayacak demek mümkün. Motivasyon ve çalışma şekli açısından bakınca; geliştiricilere proje bazlı işler yapmak ya da halihazırdaki benzer modellerden oldukça farklı bir pencere açtığı kesin.
4- Discord'un büyüme hikayesi ve 2015 yılında düzenlediği AMA'dan notlar
Discord'un büyüme hikayesini detaylıca ele alan bir makaleye ve şirketin 2015'te düzenlediği 'Ask me Anything' etkinliğinden notları derlediği blog yazısınına geçiyorum.
Bu yıl içinde halka açılması beklenen, bugüne kadar 1 milyar dolar yatırım alan, değerlemesi 15 milyar dolara dayanan Discord'un aylık aktif 200 milyon kullanıcısı var, şirketin yıllık geliri ise 130 milyon dolardan fazla. Aslında bir oyun stüdyosu olarak kurulan ve oyun yapmak için yatırım alan Discord; tabletlere geliştirdiği ilk oyununda hem beklediğini tam olarak bulamayıp hem de oyuncularının yazılı ve sesli iletişimi çok sevdiğim görüyor ve bugün bildiğimiz ürüne pivot ediyor. Pivot sonrası 10'lu sayılarda kullanıcı olan uygulama, bir Reddit paylaşımı ile 600 kullanıcıya erişiyor ve ardından büyüme başlıyor. Kısa ama keyifli olan bu makalede şirketin büyüme yolculuğunun temel taşlarını okuyabilirsiniz.
Çok inat edilmeden zekice gidilen pivot, dikkat çekici ve rakiplere oynanan reklam politikası, niş bir kitlenin spesifik bir problemini çok iyi çözmeye öncelik veren anlayış ve daha bir çok iyi örneği barındıran Discord'un hikayesi gerçekten ilgi çekici.
Discord'un blogunda yayınlanan 2015 tarihli AMA etkinliğinin transcript'ini ise buradan okuyabilirsiniz. O dönem 1000'li sayılarda kullanıcısı bulunan uygulamanın ürün noktasında ne denli kendinden emin olduğu ilk dikkatimi çeken şey oldu... Böyle büyük bir teknoloji devinin 6-7 yıl önceki AMA etkinliğine dönmek ilginç bir deneyimdi.
Bu arada Discord'un Reddit'e de rakip olabileceği bir özellik olarak forumlar üzerine çalıştığı da geçtiğimiz hafta ortaya çıktı. Reddit'in kitlesinin önemli bir bölümü Discord kullanıyordur kanımca, web tarafındaki index'lemeyle beraber Discord, Reddit'ten rol çalmaya başlayabilir (2022'de halka açılması beklenen 2 farklı şirketten söz etmekteyim). :)
3- Remote çalışan takımlar için ürün geliştiren Werk; 'Growth Marketer' arıyor [İş İlanı]
Hemen yukarıdaki Discord hikayesi ilginizi çektiyse sizi Türkiye'de geliştirilen bir uygulamayla tanıştırmak istiyorum: Werk.
Benim de uzun bir süredir yakından takip ettiğim ve dijital ürün geliştirme becerilerine bizzat şahit olduğum Werk'ün kurucu ortaklarından Baran'ın; 'Sr. Growth Marketer' pozisyonu için hazırladığı kısa Notion sayfası burada.
Az önceki Discord hikayesi ilginizi çektiyse mutlaka göz atmanız gereken bir pozisyon. Tabii ki Werk ekibi de remote çalışıyor. :)
2- Weavit: 'Your digital brain' ya da 'düşüncenin Shazam'ı'
'Düşüncenin Shazam'ı' veya 'your digital Brain' mottolarına sahip olan Weavit; henüz kapalı betada. Değer önerisiyle oldukça dikkatimi çeken Weavit; şimdilik bir mobil uygulama ve temel olarak tükettiğiniz makaleler, to-do listeniz, takviminiz, kontak listeniz, çektiğiniz video ve fotoğraflar arasında ilişki kuruyor. Google servisleri ve sosyal ağlarla de entegre çalışan Weavit, beyinlerdeki noktaları birleştirmek istiyor. Örneğin bir makaleyi okuduğunuzda geçmişte yaptığınız bir toplantıyı ya da katıldığınız bir etkinliği size hatırlatmayı hedefleyen Weavit'in günümüzün önemli problemlerinden birine dokunduğunu düşünüyorum.
Ancak fikir kulağa süper gelse de Weavit'i telefonuma indirdiğimde UI'da biraz kaybolduğumu söyleyebilirim. Bazı entegrasyonları aktif etsem de Weavit'in değer önerisini yaşamak için uygulamayı dikkate değer bir süre kullanmanız ('time to value') ve içerik girişi yapmanız gerekiyor; henüz çok yeni bir ürün olduğu için Chrome eklentisi gibi özellikler de geliştirme aşamasında. Entegrasyonları yaptıktan sonra buradaki içerikleri de uygulamada bir yerlerde gösterilse, hem neye bakarak bu linklemeler oluşacak görmek hem de kaybolmamak adına güzel olurdu örneğin...
Zaman içinde ürün geliştirilmeye devam ederse ileride adını sıkça duyabileceğimiz bir hale gelebilir. Weavit yapamasa da bu alanda fırsat olduğu da kesin: dijital tüketimimizi daha verimli kılan akıllı ve dijital yardımcılar.
Siz de benim gibi Weavit'i denemek ve bekleme listesinden de sıyrılmak istiyorsanız TechCrunch'ın paylaştığı kodu girmeniz yeterli: 'braincrunch'.
1- 10k aboneli e-bülten $10m büyüklüğünde VC'ye dönüştü
Bir podcast olarak doğup ardından VC'ye dönüşen 20VC örneği hala tazeyken şimdi de bir e-bülten olan This Week in Fintech (isim de pek yaratıcı diyemem, bakınız: This Week in Startups) kervana katıldı ve 10k abonesiyle 10 milyon dolarlık bir yatırım fonuna evrildi: The Fintech Fund. Düzenlediği etkinliklerle e-bülteni destekliyor oluşları ve bu etkinlikleri farklı coğrafyalara taşıması öne çıkan detaylar olarak vurgulanabilir.
Sizi bilmiyorum ama ben kaba bir hesapla her abonenin 1000 dolarlık fona karşılık geldiği, ve bu hesaba göre Dijital Ürünler'in de $2.1m değerinde bir fona dönüşmesi gerektiği hesabını hemen yaptım. :)
Kapanış...
Daha önce yine buradan duyurduğum gibi hafta içinde Komünite imzalı Creator Networking etkinliğindeydim, Dijital Ürünler şapkamla ilk kez bir etkinlikte konuşmacı olarak yer almak oldukça keyifliydi. Etkinliğin katılımcı kitlesi de 10'ar dakikalık konuşmalar şeklindeki akışı da güzeldi. Etkinlik sonrası Dijital Ürünler komünitesinin bir parçası olanlara da selamlar! :)
Yaratıcı ekonomi ve 'micro-startup' trendlerinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilgi görmesi sevindirici, ve koca bir dönüşümün henüz başındayız. Özgür Mumcu ve Eray Özer'in hazırladığı Yeni Haller Podcast'in yaratıcı ekonomiye farklı bir yerden bakan ve 'Great Resignation' (Büyük İstifa Dalgası) konusunu işleyen bölümlerini de ilgisini çekenler için bırakıyorum.
E-bültene dair her türlü görüş ve önerilerinizi bekliyorum, bu e-postaya yanıt vererek bana ulaşabilirsiniz.
22 Şubat Salı günü tekrar görüşünceye kadar kendinize iyi bakın, sevgiler...