Dijital Ürünler #137
Threads'in GTM'i farklı olabilir miydi? Köşelerin tutulduğu AI dünyasında öne çıkan yatırımlar ve LLM stack haritası. API'ların gücü, founder wellbeing, son olarak second business'ların önemi...
Yaklaşık 20 günlük aranın ardından, Dijital Ürünler #137’den herkese merhaba!
Umarım bayram ve tatil güzel geçmiştir, şahsen uzun süre sonra ardışık iki hafta bilgisayarı açmamak bana iyi geldi. Bolca kitap okudum, dijital ürünlere dokunan, oldukça beğendiğim bir tanesini aşağıda size önereceğim. Hazırsanız başlayalım.
Ülkemizde fiyat namına her şey düzenli olarak artıyor, hatta KDV oranları bile. :) E-bültenin e-posta abonesi sayısındaki artış için;
#137’yi ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza forward etmeyi
Sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı
Eğer hala Dijital Ürünler’e abone değilseniz; abone olmayı unutmayın
Keyifli okumalar,
💣 Threads
Platformun 251 bin 851. üyesi olmayı ‘başardım’, beni arıyorsanız buradayım. :) Eski bir yazılım geliştirici olarak tabii ki ilk ‘tweet’im’ de ‘Hello, World!’ oldu. Hikayesini bilmeyenler için; C programlama dilinin compiler’ının nasıl çalıştığını anlatan efsane kitap ‘The C Programming Language’ bu ifadenin ilk geçtiği yer, sonra her geliştirici yaptıkları testlerde, ilk çalıştırdıkları kodlarda bu ifadeyi yazdırmaya başlıyorlar…
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim; 3 günde 70 milyon kullanıcıyı geçen, Instagram gibi bambaşka bir kültürden (ilgi alanı, takipçi, kitle…) spin-off edilen, Clubhouse’un ilk günleri gibi niş bir içerik de sunamayan bir sosyal ağa alışmak oldukça zormuş, 3-4 gündür tek yaptığım şu; Mecidiyeköy meydanını andıran bir kaos görüp aynı hızla bounce etmek. :)
Clubhouse’daki niş içerik
Clubhouse demişken; platformun ilk günleri sürdürülebilir olamadı belki ama farklı içerik formatıyla, pandemiden dolayısıyla herkesin boş zamanı olmasıyla, içerideki başka yerde bulamayacağınız, canlı akan, sonra kaybolan ve en önemlisi de orijinal içeriğiyle hiç de fena değildi. Örneğin o zamanlar bir hızlandırma programı yöneticisi olarak, Avrupa’nın ilk hızlandırma programının bundan 12-13 sene önceki birinci batch’inin yıllar sonra yaptığı buluşmayı saatlerce dinleyebiliyordum. Bu gibi bir içerik şu an yok, hatta Clubhouse dışında başka hiçbir yerde olmadı. Şu anki haliyle Threads, yeni bir mecrayı ‘ya tutarsa’ güdüsüyle sahiplenmeye çalışanlar hariç kime hitap edebilir emin değilim.
GTM farklı olsa daha iyi olur muydu?
Evet Threads tam bir MVP, feed akışı bile ki uygulamanın kalbi diyebilirim oldukça verimsiz, illa ki gelişecektir. Yalnız şunu da düşünmeden edemiyorum; Instagram username’leri korunsaydı, ama Instagram’dan tek tıkla girişe müsade edilmeden early adopter’ların ilgi alanlarına göre içeriye girip takipçilerini oluşturmasına izin verilip organik bir büyümenin önü açılsaydı daha mı iyi olurdu. Instagram’dan convert etme unfair advantage’i nasıl olsa baki.
MVP bir ürün yerine de bir-iki killer feature’la (Meta’ya hiç mi hiç uygun değil ama mahremiyet olabilir, ses olabilir, data export/import (ki Meta ActivityPub’a entegre olmayı planlarının arasına koyduğunuda açıkladı) olabilir, Twitter’daki şikayetlere odaklanılarak…) ve çok daha hazır bir ürünle beraber pazara giriş yapıp Instagram geçişlerini zamana yaymaktan söz ediyorum. Bu arada Instagram MAU’sunun ilk 4 günde yalnızca %5’i Threads’e katıldı, yani bu agresif lansmanının başarısı da ayrı tartışma konusu. Bu agresif lansman yeni kullanıcı kazanmak isteyen B2B’lerin de kafasını karıştırdı, hazırlıksız yakaladı, keza insanlar B2B’leri Instagram üzerinde takip etme alışkanlığına sahip değildi, şimdi kervan yolda düzülecek, iyi çalışan bir öneri motoru ve tabii ki Threads reklamlarının sayesinde.
Her halükarda yılların alışkanlığı ve following/follower kitlesiyle Twitter’ı kısa-orta vadede alt etmek hiç kolay değil. Cold start problemini yaşamamak vs organik bir büyüme yoluna gitmek, anlatmaya çalıştığım özetle buydu.
Evet, Elon Musk’ın hamlelerine önemli derecede bir tepki var, her ne kadar önceki sayılarda Twitter’ın attığı olumlu adımlardan bahsetsem de bu da bir gerçek. Gerçi Musk’ın önce API kısıtlaması/fiyatlandırması sonra da saçma sapan duran günlük limit hamlelerini, Meta’nın Twitter’ı crawl etmesine bir önlem olduğu şu an biraz ortaya çıktı gibi.
Belki kaçırdınız; Twitter avukatlarının Instagram’a hem bu crawling hem de employee poaching gibi sebeplerle bir ihtar gönderdiği iddia edildi.
Threads hala ciddi bir potansiyel barındırsa da işi pek kolay değil. Ya da şurası kesin, başarı (Instagram reklam pastasının 2023 sonunda %10’unu Threads’e taşımak mesela) zaman alacak. Reklam demişken Meta’nın reklam network’ü ve başarılı reklam ürünü de kuşkusuz kritik.
🚂 AI, ML, AML, AGI, LLM…
Köşeler tutuluyor
VC’lerin LLM üzerine çalışan şirketlere yatırım yaparken rekabette Nvidia’dan chip satın alırken öncelik ve indirim gibi kozları da oynamaya başladığı LLM dünyasında taraflar seçiliyor, bulut sağlayıcıları yatırım ve iş birlikleriyle LLM çözümlerindeki konumlandırmalarını neredeyse tamamladılar. Son durumda;
Microsoft → OpenAI
Snowflake → Nvidia
Databricks → Mosaic
Google → Anthropic
Oracle → Cohere
Amazon → HuggingFace.
Bu tabloda Apple ve Meta eksik diyebilirsiniz, Apple için biraz daha beklememiz gerektiğini hepimiz biliyoruz, Meta Threads ile meşgul gibi dursa da oldukça geniş bir araştırma ve R&D ekibine sahip ve planını açık kaynak kodlu bir strateji üzerine kuruyor gibi.
Sequoia network’ündeki şirketlerin LLM haritası
LLM için bir pazar durum raporu ve haritası yayınlayan Sequoia network’ünde yer alan şirketlerin çok büyük bir oranda LLM kullanıyor, ürünlerine entegre ediyor olması şaşırılmayacak bir sonuç olsa gerek. OpenAI Anthropic’in 8-10 katı daha çok tercih edilirken %90 vektör DB’lerin altyapılarında kilit rol oynadığını düşünüyor, %38’i LangChain kullanıyor, multi-modal yaklaşım öne çıkıyor.
Bu şirketlerin kullandığım tüm teknoloji ve kütüphaneler aşağıdaki görselde, detaylar görsele tıklayıp gideceğiniz yazıda.
Öne çıkan yatırım ve satın almalar
Yatırım demişken; text-to-video işinde öne çıkan oyuncu Runway $1.5b değerleme ile $141m yatırım aldı, yatırımcılar arasında Google ve Nvidia da yer alıyor. Yukarıdaki oklardan birisi de bir satın almanın sonucu: Databricks, hafta içinde MosaicML’i satın aldığını duyurdu, değerleme ise $1.3b. #135’de de sizlere bahsettiğim Inflection bir tur daha yatırım aldı, bu turun büyüklüğü $1.3b. DeepMind kurucusu Mustafa Suleyman liderliğinde kurulan şirketin yeni yatırımları arasında da Microsoft ve Nvidia var. Bu turun ilginç tarafı paranın bir kısmının nakit değil, donanım desteğiyle şirkete enjekte edilmesi.
Avrupa’nın OpenAI’ı, EU AI regülasyonuna açık mektup, OpenAI Londra ofisi
Evet paralar konu LLM olunca havada uçuşuyor, son dikkat çekici yatırım ise Fransa merkezli Mistral AI’ın aldığı $113m’luk yatırımdı. Mistral’ın konumlanması biraz ‘OpenAI in Europe’ gibi duruyor, daha önceki sayıda bahsettiğim gibi Fransa için de önemli bir haber. Mistral’ın yatırımları da çoğunlukla Avrupa merkezli VC’ler, bunu söylerken Avrupa’lı VC ve teknoloji şirketlerinin EU’daki AI regülasyonu için açık mektup kaleme almaları ve kural koyucuları uyarmaları da dikkate değerdi. Son olarak geçtiğimiz sayının bir devam haberi niteliğinde; OpenAI da Londra ofisini açtığını duyurdu, şirketin ABD dışındaki ilk ofisi.
Hype cycle’ın farklı bir aşamasına geçiyor gibiyiz
Konudan konuya atlıyorum ama; ChatGPT’nin trafiği ilk kez düşüş yaşadı, daha önce de söylediğim gibi hype cycle’ın farklı bir aşamasına geçiyor gibiyiz. Son kullanıcının ilgisi azalmaya başladı, bu heyecanı alan kişi ve kurumlar gelişmeye ve geliştirmeye devam ediyor, big enterprise’lar köşelerini kapıyor, ülkeler de regülasyonları ve ulusal stratejilerini belirlemeye ufak ufak başladılar…
Türkiye ve LLM demişken FirstBatch’ten bahsetmeden edemem, Türkiye’den çıkan girişim dünya çapında bir teknoloji geliştiriyor, ilgisini çekenler ve şirketi yakından tanımak isteyenler FirstBatch’in LLM teknolojisi hakkında yazdığı şu makaleye göz atabilir.
Bu arada ne yazık ki ülkece bambaşka problemlerle uğraşıyoruz ama özellikle bizim gibi ekonomiler için AI’ın üretimde ve teknolojide yaygınlaşması önemli bir risk, bu konuda vakit kaybetmeden bir politika belirlenmeli diyeceğim ama muhtemelen ‘sen neden bahsediyorsun’ diyeceksiniz. :)
🔌 2023 State of the API Report: Ortalamada şirket gelirlerinin %25’i API’lardan geliyor
Lider API geliştirme aracı Postman’ın bu sene beşinci kez yayınladığı ve 40 binden fazla geliştiricinin dahil olduğu 2023 State of API Report dikkate değer bir çalışma olmuş.
Dikkatimi çekenlerse şöyle;
Ankete katılan şirket yöneticilerinin %43’ü gelirlerinin en az 1/4’ünün API’lardan geldiğini söylüyor, ortalamada API’ların toplam gelirdeki payı %25. Sadece Reddit veya Twitter değil, yine ortalamada API ücretlendirmeleri iki yıldır %40 artıyor ve fiyatlandırma en önde gelen seçim kriteri halini almış.
Lay-off’lar sayesinde zombi API’ların sayısında, güncel olmayan dokümantasyon ve alınan hatalarda da bir artış var. Diğer yandan şirketlerin %11!i kendilerini ‘API first’ olarak tanımlıyor ve tabii ki bu şirketlerin API’ları daha hızlı, daha hatasız.
25 milyon Postman kullanıcısına yapılan isteklerde Hindistan ABD’nin de önünde ve birinci sırada. ABD’yi enteresan bir şekilde Brezilya izliyor. Popüler API’lara sahip şirketlere bakınca da Salesforce, WhatsApp, Twitter, Notion, PayPal, Slack ve Microsoft’un başı çektiği bir sıralama var.
Postman’daki API’ların mimarilerine göre dağılımında ise mikro-servisler %42, monolitikler ise %23. Tahmin edebileceği gibi REST API’lar ve JSON formatı da ağırlıkta.
API’ların öncelikli hedefi ise dış dünyaya hizmet vermeden çok içerideki ürün ve servislerle dış dünyayı konuşturmak.
💊 Founder Wellbeing
ABD’de sayılı girişim hızlandırma programlarından biri olan Alchemist Accelerator’a katılan Pubinno kurucu ortak ve CEO’su Can Algül’ün anlattığı ve aklımdan çıkmayan bir hikayeyle başlayayım; programın hemen başında kurucu ortaklara ilk söz olarak ne söyleniyor dersiniz: ‘Bu zorlu bir yolculuk, sakın intihar etmeyi düşünmeyin’. Bu başlığın sebebine gelirsem de; Avrupa’nın en önemli VC’lerinden biri olan Balderton Capital, hafta içinde kurucu ortakların mental sağlığına odaklanan yeni bir platform duyurdu: Founder Wellbeing and Performance Platform.
Balderton’un yaptığı araştırmaya göre kurucu ortakların %83’ü daha fazla çalışmanın bir noktadan sonra anlatımını yitirdiğini, %64’ü yüksek baskının şirketin performasını olumsuz etkileyebileceğini, %89’u girişimciliğin yüksek baskılı ve zor bir iş olduğunu, %81’i de tüm bu konularda VC’lerin kendilerine yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Balderton’un bu yeni platformu da dört temelden oluşuyor ve önemli ölçüde kendisine sporcuların hayata bakış ve performans gelişimini örnek alıyor. Peki nedir bu 4 temel: sağlık ve spor, kurucuların birbirleriyle yapacakları düzenli buluşma ve görüşmeler, iş yönetimi konusunda kurucu ortaklarla birebir çalışacak executive coach ve içerikler ile etkinlikler. Birinci ve üçüncü madde tamamen kişiye özel ve alanında uzman kişilerce yapılıyor.
Kurucu ortak olmak günümüz ekonomik şartlarında -hele de Türkiye’de- bambaşka bir deneyim, herkesin yolculuğu başka ama ortak özelliği oldukça zorlayıcı olması. Bu yüzden tüm kurucu ortaklara saygım sonsuz, her zaman da işlerini elimden geldiğinde kolay kılmaya, iletişimde net ve hızlı olmaya çalışıyorum. Neyse konumuza dönelim; Balderton’dan daha önce Felicis Ventures’ın fonunun yüzde 1’ini kurucu ortaklarının mental sağlığı için harcamaya başladığını hatırlıyorum. Kesinlikle meseleye konunun uzmanlarından destek alarak, akademik ve sürdürülebilir bir çözüm sunmak artık bir gereklilik.
Founder mentality denilen şeyi daha iyi anlamak isteyenleriniz içinse içerisindeki hem röportajlar hem de yaşanmış hikayelerle oldukça besleyici bulduğum bir kitap önerim olacak, evet girişte bahsettiğim kitap: High Growth Handbook. Evet kitap adından da anlayacağınız üzere büyüme odaklı, ama bahsettiğim hikayelerle founder mentality’yi de çok net bir şekilde veriyor. Kitabın yazarı Elad Gil gerek Twitter ve Facebook gibi şirketlerde bizzat çalışmış, gerekse çok sayıda önemli şirketin yatırımcısı ve advisor’ı rolüyle böyle bir kitabı yazmak için biçilmiş kaftan.
🥈 S&P 100 şirketlerinin gelirlerinin yarısından fazlası Second Business’dan (Amazon vs AWS) geliyor
Bayramda dinlediğim kafa açıcı podcast’lerden biri de daha önce 7 Powers kitabından sizlere bahsettiğim (#95) Hamilton Helmer’in konuk olduğu Acquired Podcast bölümü oldu: ‘Hamilton Helmer & Chenyi Shi on How to Build an AWS-Like Second Business’.
Apple’ın bilgisayardan iPhone’a, Intel’in memory’den CPU üretimine atığı adımlar; Google’dan çıkan Android, Amazon’dan çıkan AWS., Facebook’tan çıkan Instagram, Sony’den çıkan Playstation… Bu örnekleri arttırmak oldukça kolay ve Hamilton’un araştırmasına göre S&P 100’ün toplam gelirlerinin yarısı second business’tan geliyor.
Hamilton’a göre şirketleri güçlü kılan 7 güç şöyleydi: 1- scale economics 2- network effects 3- counter-positioning 4- switching costs 5- branding ve pastanın üzerindenki çilek misali asıl fark yaratan 6- cornered resource 7- process power.
7 powers’a ek yeni bir zorunluluk: ‘second business’ yaratmak
Bu yeni düşünce şeklinde 7 powers’a ilave olarak yeni bir zorunluluk gibi şirketlerin ikinci iş modellerini yaratabilmeleri geliyor. Hamilton’un genelleme yaparak sorduğu ve yanıtının ‘evet’ olması gereken iki soru ise şunlar: İkinci iş, mevcuttaki birinci işle aynı müşteri kitlesinin başka bir acısını mı çözüyor? & İkinci iş şirketin birinci işinin daha da gelişmesini sağlıyor mu? Bir matris gibi düşündüğünüzde en başarılı örnekler bu kümeden çıkıyor denebilir.
Tabii bir de stratejik satın almalar, CVC’ler ve şirketlerin bu ikinci işi içeriden spin-off edebilme yetenekleri yani inovasyon (intrapreneurship) departmanları bu denklemde ön planda duruyor. Burada bir takım best-practice’ler çoktan oluşmaya başladı gibi.
Peki globalleşme bir ikinci iş olabilir mi, pekala evet. Ama burada da Uber ile Netflix örneği karşımıza geliyor. Netflix’in globalleşmesi (girdiği ülkeye özel içerik üretme) ile Uber’in globalleşmesi (two-sided marketplace’i sıfırdan kurmak) kuşkusuz birbirinden farklı senaryolar ki Uber’in bazı ülkelerden çekilmesi, satın almalara ya da oralardaki operasyonlarını satması bu örneği değerli kılıyor.
Bu bölümü kapatmadan Türkiye Fortune 500’e hızlı bir bakış da attım -holdinglerimiz dışında- yeni pazara açılma gibi ‘kolay’ örnekleri dışarıda bıraktığımda yukarıdakiler gibi öne çıkan bir geleneksel oyuncuya rastlamak pek kolay değil. Girişimlerimizde tablo kuşkusuz daha parlak. 2. iş yaratmada satın alma kültürü, sağlıklı bir ekonomik büyüme, sürekli içeri giren yabancı sermaye gibi etmenlerin iyileşmesi şart.
Kısa Kısa…
Airbnb kurucu ortak ve CEO’sunun ABD Fortune 500 listesindeki tek designer CEO olduğunu biliyor muydunuz? Brian Chesky’nin Figma’nın ConFig 2023 etkinliğinde yaptığı sunum ve design-driven strategy’ye dair söyledikleri fazlasıyla kafa açıcı, rahat bir anınızda izlemeniz tavsiyesiyle.
Konumuz yine OpenAI, ama bu sefer employee compensation’a bakışlarına dair. PPU (Profit Participation Units) ve capped profit yaklaşımları, küçük detay belki ama sınırsız ‘kafa izni’ perk’ü dikkat çekici.
Kapanış…
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler! Dijital Ürünler #137’yi sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın. Bana ulaşmak için okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt vermeniz yeterli.
Bir aksilik (daha doğrusu o haftasonu küçük bir seyahat) olmazsa 25 Temmuz, eğer olursa 1 Ağustos’ta günü görüşmek üzere!