Dijital Ürünler #77
Ülkemizde yerel seçimler, yurtdışında ise 1 Nisan şakalarıyla dolu bir gündemden ve 77. e-bültenden herkese merhaba.
'Show Time' adını verdiği etkinlikteki duyurularıyla Apple ve W19 batch'inin demo day'ini gerçekleştiren Y Combinator gündemimde yer alırken bazı küçük başlıklarım ve önerilerim daha var. E-bülteni ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza forward etmeyi ve sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın.
Keyifli okumalar!
Y Combinator'ın W19 girişimlerinden öne çıkanlar
Dünyanın en büyük girişim hızlandırıcısı Y Combinator, yeni dönem mezunlarını basın ve teknoloji severlere tanıttı. (birinci gün - ikinci gün) 200'e yakın girişimin sahne aldığı (YC'nin bugüne kadar olan en kalabalık batch'i) demo day'den öne çıkan maddeleri derlemem gerekirse;
Unicorn, Lumos ve Cherry gibi çok sayıda iş modeli pekâlâ Türkiye'ye de uyarlanabilir.
Yazılım geliştirme araçları ekosisteminde sanırım pazarın doygunluğa en uzak noktası test otomasyonu, zira bu dikeyde çok sayıda şirket var. Yazılım konusunda en büyük fırsatı gördüğüm alan ise kesinlikle hem Türkiye hem de yurtdışında yeni geliştiriciler yetiştirmek üzere kurulan eğitim modelleri ve araçlar.
Bu sene beklediğim etkiyi göremesem de gelecek senelere damgasını vuracak teknolojilerin başında hiç kuşku yok ki cannabis (kenevir) var. Sağlık başta geliyor, ve tabii gittikçe kenevirin normalleştiği ve serbestleştiği bir dünyada konunun zevk ekonomisi boyutu da var. :) (Netflix/Explained'in cannabis bölümünü de öneririm)
Ne yazık ki teknolojiyi erken benimseyen ('early adopter') bir millet olmadığımız gibi teknolojiye bariyerimiz de bir hayli yüksek. Bu girişimleri inceleyince göze ilk çarpan konulardan birisi de bu oluyor. Bir örnek vermek gerekirse; İstanbul'da Uber aktif olarak çalışamazken, yurtdışında ise çocukların başka annelerle yolculuk etmesini sağlayan akıllı taşımacılık modelleri ortaya çıkıyor...
Apple - Show Time
Apple'ın geçtiğimiz Pazartesi günü düzenlediği 'Show Time' isimli etkinlik, bundan önceki son 3-4 Apple etkinliğinde olduğu gibi canlı olarak takip etmediğim, sadece yansımaları okuduğum/izlediğim bir etkinlikti. Apple Card, Apple TV+, Apple News+ ve Apple Arcade duyurularına sahne olan etkinlik, son zamanlardaki donanımlarıyla heyecan yaratamayan şirketin bana sorarsanız en heyecan verici etkinliğiydi.
Evet belki dördü de hayatlarımızda muadili olan servislerdi, ancak bu noktada tüm farkı deneyim yaratıyor diyebilirim. Bu arada Apple'ın kullanıcıları için veri mahremiyetini ne kadar önemsediği de oldukça kritik. Apple adeta 'devler liginde en çok kolaylık sunan, deneyime önem veren ve veriye özen göstereni Apple'dır' dedirtiyor.
Tüm bu servisler arasında benim en çok dikkatimi çeken, meslek hastalığı da olabilir tabii ama Apple Card (detaylar, vizyon) oldu. Hem iOS hem de Safari ile çok güzel bir şekilde entegre olan Apple Card, günümüz kredi kartlarının tüm problemlerine çözüm sunduğu gibi teknolojiyle de iç içe geçmiş (aktivasyonundan sadakata kadar) durumda.
Apple'ın yine yeni olmayan ama mobil oyun dünyasında taşları yerinden oynatabilecek seviyedeki servisi Arcade, Google'ın 5 gün önce duyurduğu Stadia ile benzerlikler taşıyor. Stadia Twitch'in oyun oynanabilir versiyonu olup konsolları hedef alırken Arcade ise halihazırda kullanıcıların bulunduğu iOS'deki oyun ekosistemini değştirmeye göz dikmiş ki bu bence daha olası. Sadece Google değil, Sony ve Microsoft'un da bir süredir uğraştığı gibi streaming ile konsolların gereksiz kalınması için belki 5G 2-3 sene içerisinde yeterli teknolojik altyapıyı sunacak, ama insanların alışkanlıklarını değiştirmenin öyle kolay olmayacağını düşünüyorum.
Ve son paragraf da Show Time sonrası gündeme gelen Turkcell tartışmalarına... Apple'ın TV+ adını verdiği yeni ürünü ve ilk bakışta Turkcell Dergilik'i andıran News+ uygulaması ister istemez akıllara Turkcell'i getirdi ve şirketin eski/yeni genel müdürleri de attıkları tweet'lerle bu tartışmayı adeta alevlendirdi. Şahsen ben bir GSM operatörü olarak vizyonunu dijital ürünlerden gelir elde etmek olarak belirleyen Turkcell'in bundan yıllar önce başlattığı bu dönüşümün ne kadar doğru olduğunun bir kez daha gözler önüne serildiğini düşünüyorum. Kimse Turkcell Dergilik ile News Plus'un sundukları deneyimi kıyaslamıyor (zaten böyle bir tartışma henüz mümkün de değil), aksine Turkcell'in yıllar önce attığı adımların ne kadar doğru ve aklın yolunun da bir olacağını söylüyor.
Beğendiğim iki ürün: Pastel ve Productiv.ai
SaaS ürünler yaygınlaştıkça şirketlerin kullandıkları SaaS ürünleri raporlayan ve kontrol altına alan başka SaaS ürünleri de piyasaya çıktı ki bunlardan birini (Siftery) daha önce yine bu e-bültende sizlere tanıtmıştım. Haftaiçinde Seri A turunda 8 milyon dolar yatırım alan Productiv.ai, çok benzer bir işi 'enterprise SaaS' kategorisinde yapıyor ve şirket çalışanlarının kullanım metriklerini merkeze koyuyor.
Satın almanın sözleşmesinden benchmark'a kadar sunduğu çözümü genişleten Productiv, kurumsal dünyada öne çıkan bir çözüm olarak dikkat çekiyor.
Haftaiçinde Product Hunt üzerinde lansman yapan Pastel ise çok hızlı bir şekilde geri bildirim toplamanıza yarayan, ve bunu element bazlı olarak yapan bir araç. Tasarım dosyası ve/veya site üzerinden basit bir link göndererek element (görsel, cümle, buton, menü...) özelinde hızlıca geri bildirim alabildiğiniz Pastel, güncellemeleri de her iki taraf arasında oldukça kolay (tam tabiriyle 'seamless' şekilde) yönetebiliyor.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde {kitap tavsiyesi}
Eğitim konulu sohbetlerin bir noktada varacağı nokta hiç kuşkusuz Finlandiya ve onun meşhur eğitim sistemi oluyor. Konu belki biraz dijital ürünleri dışında ama; severek dinlediğim 5 Kişi podcast'inde birden çok kişiden duyunca edinip okuduğum Beyaz Zambaklar Ülkesinde, oldukça etkilendiğim bir kitap oldu.
Finlandiya'nın Rusya'dan ayrılarak kendi ayakları üzerinde yeni bir yolculuğa çıkmasını ve bu yeni yolculukta eğitimin nasıl da adeta 'tek çare' olduğunu anlatan kitap; komüniteler yaratmak, 'yaşam mimarı olmak' ve kapsayıcılık gibi konularda çok güzel öğütler ve hikayeleri bünyesinde barındırıyor.
Kısalar...
Digital India: Technology to transform a connected nation | McKinsey
McKinsey'in hazırladığı 'Dijital Hindistan' isimli bu çalışmayı incelemenizi tavsiye ediyorum. Dünyanın en hızlı büyüyen ve en büyük ikinci dijital pazarı Hindistan...
Devletin bizzat kendisinin de dijitalleşmesi, bizdekine benzer dikkat çekici metriklerin (adaptasyon, büyük pazar) ekonomik değere dönüşmesi ve iş kollarına teknoloji etkisi gibi konuların özellikle altı çizilmeli.
Dünyanın önde gelen yatırım fonlarından biri olan Bessemer Venture Partners, haftaiçinde farkettiğim üzere websitesinde 'yatırım yapmayı 'kaçırdığı' şirketleri gururla '('honoring the companies we missed') paylaşmış ve adına da Anti Portfolio demiş.
Bu arada Bessemer Ventures Partners'ın Atlas adını verdiği içerik dosyasına da göz atın derim...
Meetup: Mobil uygulama geliştirmede yazılım süreçleri — www.meetup.com
Software Craftsmanship Turkey imzasını taşıyan meetup 3 Nisan Çarşamba akşamı Koçfinans ofisinde düzenlenecek, konu başlığı ise mobil uygulama geliştirme. Konuya ilgisi ve vakti olanlara duyurulur. :)
Kapanış...
Bir e-bültenin daha sonuna geldiniz. 77. e-bülteni de umuyorum ki keyifle okumuşsunuzdur, eğer öyleyse sosyal ağlarda paylaşmayı da lütfen unutmayın. Bana ulaşmak içinse bu e-postaya yanıt vermeniz yeterli.
16 Nisan Salı günü tekrardan görüşmek üzere.