Dijital Ürünler #78
78. e-bültenden herkese merhaba!
Yine geride bıraktığımız 14 gün içinde dijital ürünlere dair dikkatimi çeken haber, araç ve gelişmelerle karşınızdayım.
App Store’un popüler uygulamalar listesinden yola çıkarak; ‘B2C işlerin tümü çoktan yapıldı mı’ incelemesi, Logo Yazılım’ın açık kaynak kodlu projesi, ATÖLYE’nin ülkemizde nadiren rastlanan çıkışı, Coinbase Card, Sunrise kurucu ortağı imzalı mahremiyet üzerine bir uygulama olan Jumbo, kurumsal dünya için iletişim uygulamaları pazarı ve code2flow gibi içerikler hemen aşağıda sizi bekliyor.
Keyifli okumalar!
Tüm B2C işler çoktan yapıldı mı?
Eric Feng’in haftaiçinde denk geldiğim Medium yazısı, Billboard Hot 100 listelerini geriye dönük olarak ele alan müzik podcast’i Hit Parade ile açılıyor. Sonrasında bu podcast’ten hareketle benzer bir kronolojik yolculuğu teknoloji tüketimi için ele alan Eric, App Store üzerindeki popüler uygulamalar listelerine mercek tutuyor. 2008‘de hayatımıza giren iOS App Store’da şu an 2 milyon uygulama yer alıyor ve yapılan araştırmalar insanların uyku haricinde geriye kalan vakitlerinin 4’te 1’ini akıllı telefonlara bakarak geçirdiğini söylüyor.
Eric’in yaptığı analizde; yılbaşı ve benzer sosyal olayların etkisi en popüler uygulamalar listesinde ilgi çekici sonuçlar doğurmuş. Diğer yandan listeye giren uygulamaların kısa bir süre sonra yatırım almaları da tesadüf olmasa gerek. Uygulama pazarında tüm köşeler kapılmış olsa da kullanıcıların uygulama indirme alışkanlığı (top-30 uygulamaların indirilme sayılarına göre) devam ediyor diyebiliriz; ancak bu uygulamalar gün geçtikçe yeniden eskiye daha doğrusu yaşlıya doğru büyük bir ağırlık gösteriyor (oyunlar hariç!). Yani ya farklı oyunlar ya da aynı uygulamaları indiriyoruz.
Peki, B2C perspektifinde yapılacak tüm işler yapıldı mı? Yazıdaki istatistiğe göre bundan beş sene öncesine göre en popüler uygulama listesine girebimek 28 kat daha zor. Tam olarak bu noktada Eric’in tavsiyeleri çok zihin açıcı. İlk olarak meditasyon uygulaması Calm örneğinden yola çıkarak,, top-30’a girmeden de başarılı (unicorn) olabilmek, App Store dışındaki Chrome eklentileri gibi platformları keşfetmek birer alternatif örneğin.
Benzer bir çıkarımı sadece ABD için değil, Türkiye için de yapmak mümkün, evet B2C’deki çoğu köşe kapıldı, ‘kolay’ problemlere çoktan çözüm bulundu. Şimdi yapışması gerekenler niş problemlere ve trendlere çözüm sunmak, iş modelinde inovasyon, Chrome gibi yeni platformlar keşfetmek ve çok çeşitli entegrasyon seçeneklerini kullanmakta yatıyor.
Coinbase Card
Kripto para alanındaki en önde gelen ve yenilikçi oyunculardan biri olan Coinbase, hafta içinde Coinbase Card’ı lanse etti. Coinbase hesabınızla eş zamanlı olarak çalışan kart ile aynı bir kredi kartı gibi ödeme yapabiliyorsunuz. Uzunca süredir konuşulan kripto paraların hayatın içinde bir ödeme aracı olarak kullanılması konusu da böylelikle anlam kazanmış oldu. Merak edenler için; ödemeler üye işyerine kripto cinsenden değil, ‘itibari para’ olarak geçiyor ve Coinbase’in debit kartları şimdilik sadece İngiltere’de -Visa sayesinde kredi kartı ile ödeme kabul eden her neredeyse her noktada- kullanıma sunuldu.
Evet, yediğimiz ‘pizzayı’ değil belki ama sepet ortalamasının bin-iki binleri bulduğu alışverişlerimizde kripto paraların kolaylıkla kullanılacağı günler yaklaşıyor.
Diğer bir gözlemim ise; kripto paralar peak yaptığı seviyenin altında kaldıkça bu alanda bilgi ve deneyim sahibi olan kişiler (ki büyük kısmı aynı zamanda bir sermaye sahibi) kripto alanında inovatif ürünlerle karşımıza çıkıyor/çıkmaya hazırlanıyor.
Kurumsal iletişim uygulamaları pazarına iki yeni oyuncu birden
Geçtiğimiz iki hafta içinde Google ve Microsoft gibi dev isimler, kurumsal iletişim uygulamaları pazarına iki yeni ürün sundu: Google’dan Currents ve Microsoft’tan da Kaizala. İlk bakışta Currents, Google+’ın kurumsal dünyaya uyarlanmış (pek de başarılı bir uyarlama sayılmaz) hali gibi dururken Kaizala ise cep telefonu numarası üzerine kurulu yapısı ile (sadece çalışma arkadaşlarınız değil, iş yaparken konuştuğunuz herkerse ulaşabiliyorsunuz) fark yaratabilir gibi duruyor.
Facebook’un özellikle belirli pazarlarda Workplace ile domine ettiği pazarda bildiğiniz gibi yeni nesil organizasyonlara hitap eden Slack, business versiyonu ile Skype ve Microsoft’un satın aldığı Yammer gibi bir takım oyuncular daha var.
Diğer yandan, İngiltere‘de ufak ufak konuşulmaya başladığı gibi; kurumsal dünyada WhatsApp gibi gündelik hayattaki iletişim araçlarının kullanılmasını engelleyecek (GDPR en önemli etken) olası regülasyonlarla beraber kurumsal iletişim uygulamaları pazarının daha da hareketleneceği tahmin etmek güç değil.
Logo’dan açık kaynak test otomasyon yazılımı: TEDAM
Bir süredir mühendislik dikeyinde içerik üretmeye başlayan Logo, geçtiğimiz hafta ise açık kaynak kodlu test otomasyonu yazılımı TEDAM‘ı (Test Data and Automation Manager) tanıttı.
Java, SpringBoot, Hibernate ve Vaadin kullanılarak geliştirilen TEDAM, Selenium ile beraber çalışıyor ve bir web arayüzüne de sahip. Planlama, hataların takibi ve logların tutulması ise söz konusu arayüz ile yapılıyor. Test senaryolarınızı da bir Chrome eklentisi ile oluşturabiliyorunuz.
Yazılım testi için Selenium kodu yazmaktansa sürükle-bırak ile senaryoların oluşturulabildiği TEDAM’da uygulamada yapılan değişikliklerin ise şimdilik elle güncellenmesi gerekiyor. API ile kullandığınız CI/CD araçlarına entegre olup uçtan uca bir çözüm sunan TEDAM’ın dış dünyayla entegrasyonu da düşünülmüş ve özelleştirme ihtiyaçlarına da açık gibi duruyor.
Tüm bunlara ek olarak TEDAM’ın Logo’daki 3 farklı uygulamada aktif olarak kullanılması da ilgi çekici. Halihazırda kalabalık olan (açık kaynaktan enterprise araçlara kadar) bir pazarda yer alsa da açık kaynak ve esnek oluşuyla dikkat çeken TEDAM gibi örneklerin ülkemizde artması dileğiyle.
Kişisel privacy uygulamanız: Jumbo
Severek kullandığım ancak Microsoft’un satın alınca fişini çektiği takvim uygulaması Sunrise’ın kurucu ortaklarından birinin hayata geçirdiği Jumbo’nun mottosu oldukça net ve açıklayıcı: ‘your Privacy Assistant’.
Okuyor olduğunuz e-bültende sizlere kişisel veri mahremiyeti alanında büyük fırsatlar olduğunu ve kısa-orta vadede bu alana hizmet eden çok sayıda yeni ürün ve özellik göreceğimizden bahsetmiştim.
Mobile only bir uygulama olarak konumlanan Jumbo; Facebook, Google, Twitter ve Alexa (Tinder ile Instagram da yolda) gibi mecralardaki kişisel verilerinizi kolayca temizlemenize, dilerseniz tüm bu verileri şifrelenmiş (encrypted) olarak saklayabilmenize yarıyor. Eminim zamanla iOS gibi işletim sistemleri ve Twitter gibi platformlar da bu işlemlerin daha kolay ve şeffaf olabileceği bir ortam yaratacaklardır, ki Jumbo’nun şu an için bile kullanımı oldukça kolay gözüküyor.
Kullanımı kolay diyagram oluşturma aracı: code2flow
Hafta içinde kapalı betadan çıkıp lansmanını yapan code2flow ilgimi çeken araçlardan biri oldu. Yazılım geliştiriciler, arayüz tasarımcıları ve ürün insanları arasındaki iletişimi arttırmayı ve kolaylaştırmayı amaçlaran diyagram oluşturma aracı code2flow’un kullanımı da oldukça kolay ve çok sayıda üçüncü partiyle entegre.
Google Docs ve Microsoft Word’e kolayca embed edilebilen, ayrıca Atlassian’ın Jira ve Confluence’u ile de plugin’ler vasıtasıyla entegre çalışabilen code2flow’u bir yerlere kaydedin, hatta ihtiyacı hemen şimdi hissediyorsanız deneyimleyin derim.
Kısa Kısa...
Yeni Nesil Ürün Geliştirme ve Değişen Teknoloji — www.slideshare.net
Haftaiçinde Dinamikler 2019 / 20. Uluslararası Proje Yönetim Kongresi isimli etkinlikte, yukarıda okuduğunuz başlıkta bir sunum yaptım. Sunum dosyasını da SlideShare üzerinde paylaştım.
Çoğunlukla kurumsal şirketlerin katılımcı olduğu etkinlikte, yeni nesil ürün geliştirme yöntemleri ve framework’lerinden bahsettiğim sunumda her bir başlık için linkleri slayt üzerinde bulabilirsiniz.
Organizasyon ekibine ilgi ve alakaları için bir de buradan teşekkürler. Video yayınlandığında ayrıca paylaşacağım.
Haftanın exit’i: ATÖLYE Stratejik Olarak Seçilmiş Şirketlerden Oluşan kyu Collective’e Katılıyor
Türkiye’de 2018 yılında pek çok exit yani çıkış haberi duyduk, ATÖLYE ise diğer çıkışlardan daha farklı bir noktada olmasıyla ayrılıyor. Bir komünite olnanın (aynı zamanda yaratıcı bünyeler için de bir co-working space) gücüni kullanarak tasarım stüdyosu kimliğiyle kurumlara tasarım odaklı projeler üreten ATÖLYE’nin, Türkiye’ye geldiğinde kendisine inanan yatırımcılarına da kazandırarak hafta içinde New York merkezli kyu Collective tarafından çoğunluk hisseleri satın alındı. Türkiye’deki faaliyetlerine devam edecek olan ATÖLYE, artık kyu Collective bünyesinde global bir ağın üyesi.
İlk bakışta kulağa sürdürülebilir ‘gelmeyen’ entellektüel bir iş modelini Türkiye’de ayağa kaldırmak ve -her ne kadar tutar ile detaylar açıklanmasa da- satmak kuşkusuz güzel bir başarı. Haberde detayları ve hikayeyi de okuyabilirsiniz.
Haftanın projesi: Soyadından Parti Bulucu
Yerel seçimler sona erse de henüz kesinleşmeyen İstanbul sonuçları için AKP’den gelen açıklama (sitede bulabilirsiniz), GitHub üzerinde eğlenceli ve akılcı bir tool’a dönüştü: Soyadından Parti Bulucu.
(Ufak bir bug report: Soyadınızı büyük ya da küçük harfle yazdığınızda sonuç değişebiliyor. Kuşkusuz olması gereken baş harfin büyük yazılması 😊)
Haftanın etkinliği: Infrastructure As Code: Bir oksimoron mu yoksa gerçek mi? — www.meetup.com
Software Craftmanship Turkey’nin yeni meetup’ında konu ‘Infrastructure As Code’. Çarşamba günü konu ilgisini çeken herkesi 19:00’da Koçfinans ofisinde olmaya davet ediyorum.
Bir e-bültenin daha hep beraber sonuna geldik, umuyorum ki keyifle okumuşsunuzdur. Eğer öyleyse sosyal ağlarınızda paylaşmayı ve e-postayı arkadaşlarınıza forward etmeyi de unutmayın.
Diğer yandan bana ulaşmak için de bu e-postaya yanıt verebilirsiniz.
30 Nisan Salı günü 79. sayıda görüşmek üzere.