Dijital Ürünler #80
Herkese e-bültenin 80. sayısından merhaba! Her iki haftada bir olduğu gibi yine dijital ürün dünyasında ilgimi çeken gelişme, haber ve yeniliklerle karşınızdayım.
Google’ın I/O, Facebook’un F8 ve Microsoft’un Build etkinlikleriyle dolu dolu geçen şu dönemde devletlerin verilerini API seviyesinde sunmaları, dYdX lansmanı, TUBİSAD’ın açıkladığı ‘Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2018 Yılı Pazar Verileri’, Aiven ve BKM API Portal gibi içerikler hemen aşağıda sizi bekliyor.
Bana ulaşmak için bu e-postaya yanıt verebilir, 1700 kişiye yaklaşan bu komünitenin büyümesi için e-bülteni sosyal ağlarınızda paylaşıp arkadaşlarınıza forward edebilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Microsoft’tan sürükle-bırak ile Azure üzerinde Automated Machine Learning (AML)
Microsoft’un düzenlediği Build 2019 etkinliğinde en çok dikkatimi çeken güncelleme AML (Automated Machine Learning) konusunda Azure’da sunulan sürükle-bırak arayüz oldu diyebilirim.
Automated Machine Learning’i sürükle-bırak özelliği de olan güzel bir arayüzle sunan şirket; Azure kullanan şirketlere datalarını içeriye koyup çok sayıda hazır algoritma ile makina öğrenmesine kolay ve hızlı bir başlangıç yapabilme şansı sunuyor. Herhangi bir kod yazmadan çalışabilen servis hem tercih edilen method hem de sonuçları tamamen şeffaf olarak kullanıcılarıyla paylaşabiliyor. Azure kullanıcılarının sistemin sunduğu altyapıda değişikliklere gidip kendi kodlarını yazması da mümkün.
Blockchain gibi Machine Learing konusunda da Azure üzerinde güzel bir ekosistem kuran Microsoft'un attığı bu adımlar, eminim halilhazırda sahip olduğu müşteri tabanını düşünecek olursak ilgi görecektir.
Microsoft'un geri kalan teknoloji devleri haricinde bu pazardaki rakiplerine bakacak olursak; KNIME ve H20.ai kullanımı kolay araçlar, DataRobot ve Databricks ise benzer kullanıcı segmentine giden platformlar olarak dikkat çekiyor diyebilirim.
Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri
TÜBİSAD’ın Deloitte iş birliği ile açıkladığı raporda, (rapora .pdf formatında erişmek için tıklayınız) beş binin üzerindeki şirketten toplanan rakamlara göre toplam teknoloji (IT ve İletişim) pazar büyüklüğü 131 milyar TL'ye ulaşmış. Rapordan benim çıkarttığım satır başları:
Blockchain teknolojisi 2017’den 2018’e geçince kurumsal dünyada büyük bir güven kaybı yaşamış (bu da teknolojinin kendisinin yeterince anlaşılmadığını gösteriyor).
Daha önce de gözlemlediğim gibi görüntü işleme pazarında hala büyük bir eksiklik var. Bu konuda sahip olunan teknoloji kadar dikeyde hizmet veren platformlar (ve pazarlama anlayışı) ile önemli bir potansiyele oynanabilir.
Hala elde edilen cironun yarısından fazlası bulut bilişim kullanılmayan projelerden geliyor.
Nitelikli iş gücü açığı kurdaki dalgalanmalardan sonra ikinci büyük problem olarak lanse edilmiş, ancak yeni ekonomi ve İK düzeninde kurumların kendi yetenek gücünü bizzat kendilerinin oluşturması gerekiyor ve ne yazık ki ülkemizde bu konuda atılan adımlar oldukça yetersiz.
Kurumların yarısı TÜBİTAK teşviklerinden yararlanıyor. KOSGEB ve diğer destekler için de yayılım olarak metrikler kötü değil. Tam da bu konuyla ilgili sevgili Başar Kaya’nın hafta içinde yazdığı şu yazıya bir gönderme yapmak istiyorum.
İhracat yapılan bölgelerde AB’nin payı oldukça fazla, kalem olarak ise ihracatta yazılım başı çekiyor (beni biraz şaşırttı). AB dışında başta Orta Doğu gibi pazarlarda da büyük bir potansiyel bizi bekliyor.
Devletlerin kamusal verileri API ile halka açması
İstanbul’un belediye seçimleri -ne yazık ki- aylardır gündemimizde, ancak ne İstanbul için ne de başka bir şehirde adayların kamusal verilerin halka açılması ya da girişimcilikle ilgili bir söylemi olmadı. Halbuki ihracatı düşük ve orta teknolojiyle sınırlı kalmış (bakınız yukarıdaki görsel) Türkiye için girişimcilik ve inovasyon (bölge liderliği de düşünüldüğünde) oldukça kritik bir öneme sahip.
Devletlerin kamusal verileri API şeklinde sunmasının oldukça güzel örneklerini yurtdışında görüyoruz. Son olarak Uber, gerçek zamanlı olarak Londra metrosunun verilerini uygulamasına entegre etti. Çok benzer bir entegrasyonu geçtiğimiz aylarda milyar dolar seviyesinde satılan Careem de Dubai’de yapmıştı. Söz konusu entegrasyon ile Uber kullanıcıları yolculuklarından hemen önce ya da sonra Londra metrosunu (zaman kaybetmeden aktarma yaparak) kullanabiliyor.
Gerçek zamanlı olarak toplu ulaşım saatleri, ödediğimiz faturalar, trafik cezaları ve vergi borçları gibi kamusal veriler halka açılırsa eminim hem devletin sunduğu hizmetlerin kullanım oranı artacak hem de teknoloji şirketlerinin önü açılacaktır. Tabii tüm bu operasyonun herkese açık ve şeffaf yapılmasından söz ediyorum.
Bu konuda ‘söylemesi kolay’ veya ‘dışı seni içi beni yakar’ diyenler eminim olacaktır, ancak dünyada uzun süredir hakim olan bu trend ne kadar daha beklemeye devam edersek bize o kadar zarar verecek. Son olarak kamusal verileri yalnızca yukarıda saydıklarım kadarıyla düşünmeyin lütfen, Avrupa’da hız kazanan açık bankacılık ile ilgili regülasyon; teknolojisi halihazırda (Avrupa’ya kıyasla) güçlü olan bankalarımızı Avrupa’daki müşterilere bile açabilir...
Aiven: Farklı veritabanları için lokasyon bağımsız bulut çözümü
Earlybird’den aldığı 10 milyon dolarlık yatırımla haberdar olduğum Aiven, lokasyon bağımsız olarak (85 bölge) veritabanlarının farklı bulut sağlayacılar üzerinde çalışmasını sağlıyor. Regülasyon ve hız gibi sebeplerle PostgreSQL, MySQL, Elasticsearch ve Redis’in de aralarında bulunduğu veritabanlarının farklı bulut sağlayacılarda çalışmasını sağlayan Aiven; AWS, GCP, Microsoft Azure ve Digital Ocean ile entegre bir şekilde çalışabiliyor.
Test ortamından gerçek ortama kadar kurulumlar yapabileceğiniz platform kullanıcılarına büyük bir özgürlük ve detaylı dashboard sunuyor. MongoDB Atlas ve Azure SQL Database gibi çözümleri anımsatan Aiven gelecekte adını daha çok duyduğumuz bir şirket olma potansiteline fazlasıyla sahip.
API yayınlayan şirketlere BKM de katıldı
Ülkemizde resmi olarak API’larını açan az sayıdaki bankaya h içinde BKM de eklendi. Şimdilik ödeme istatistikleri, Bin numaraları ve yakındaki ATM’leri listeleyen BKM API Portal’ı hızlıca üye olarak kullanmaya başlayabilirsiniz.
Bankaların ve ödeme kuruluşlarının sunduğu API’lar bir yana, bakalım 2020 4. çeyreği gibi Türkiye’deki yansımasını göreceğimizi düşündüğüm PSD2 (Açık Bankacılık) konusunda Avrupa’da Tink, ABD’de Plaid’in üstlendiği rolü Türkiye’de de üstlenen bir oyuncu çıkacak mı?
dYdX yayında (ve açık kaynak)
Kripto para dünyasında yakından takip ettiğim projelerden biri olan dYdX, hafta içinde yayınladığı bu yazıyla beta sürecini sonlandırdı ve sahip olduğu protokolü de açık kaynak kodlu olarak yayınladı.
Kripto para sahipleri için açık ('decentralized') borsa görevi gören platform, bunun dışında kişiden kişiye (P2P) borç alma/vermeye, türev/kaldıraçlı işlemlere ve dYdX üzerinde duran tüm kripto varlıklarınızdan faiz kazanmaya da olanak tanıyor. dYdX, Ethereum blok zinciri üzerinde çalışıyor. dYdX'in whitepaper'ını ise buradan okuyabilirsiniz.
Haftanın okumaları;
Dünya yuvarlak değil, haritalar yanıltıcı (Uğur Arıcı)
Empathy-Driven Development: How Engineers Can Tap into This Critical Skill (First Round Capital)
The ultimate founder bootcamp is another person’s startup (Venture Beat)
It’s Time to Break Up Facebook (Chris Hughes)
Ve 80. e-bültenin de sonuna geldiniz, buraya kadar okuduysanız paylaşmayı da unutmayınız. :) Dikkatli okuyucular farkedecektir, formatta bazı ufak değişiklikler de yaptım, yorumlarınız olursa bu e-postaya yanıt vererek bana iletebilirsiniz.
14 gün sonraki Salı günü, 28 Mayıs‘ta görüşmek üzere.
Sevgiler.