Dijital Ürünler #89
Her iki haftada bir olduğu gibi dijital ürün dünyasında ilgimi çeken gelişmeleri aktardığım e-bültenin 89. sayısından herkese merhaba!
Passion Economy, Evervault, Avrupa’nın en taze unicorn’u olan Algolia, Autify, siber ambargolar gibi konular hemen aşağıda sizi bekliyor.
E-bülteni sosyal ağlarınızda paylaşmayı ve iş arkadaşlarınıza bu e-postayı forward etmeyi unutmayınız. :) Keyifli okumalar.
Gelişmeler
Teknolojik ambargonun düşündürdükleri ve çözüm (?) yolları
Muhtemelen duymamışsınızdır bile ama hafta içinde Adobe, ABD hükümeti kararıyla Venezuella’daki kullanıcılarını de-aktive etti. Basit ve ayrıca bizimle ilgisiz gibi duran bu ambargo kararı, yarın Türkiye’nin de dahil olduğu daha büyük bir ambargo kararını ister istemez insana düşündürüyor... Ki daha önce bu gibi ambargoların çok daha büyüklerine şahit olmuştuk (örneğin ilk aklıma gelen; Google’ın yine ABD hükümetinden çıkan Huawei ambargosu).
Bu olası ‘siber felaket’ senaryosuna hazırlanmak gerçekten de hiç kolay değil. Teknolojinin günümüzde deldiği noktada, açık kaynak kodlu yazılımlar ve bulut bilişimi düşündüğümüzde tamamen dış dünyadan bağımsız bir teknoloji geliştirmek gerçekten bir hayli güç. Diğer yandan bu denli dışa bağımsız ürünlerin globalleşmeleri de neredeyse imkansız ve global olamayan bir teknoloji stratejisi ülke olarak bize bir katkı vermediği gibi sürdürülebilir olmaktan da oldukça uzak.
Bu noktada aklıma gelenlerden ilki; şirketler ve kurumların, olası siber ambargo senaryoları için geçici b planlarını hazırlamaları (bakınız: defensive programming) oluyor. Ayrıca bazı askeri konularda olduğu gibi regülatörlerin de bu gibi kararların önüne geçecek önlemler almaları gerekiyor diye düşünüyorum. Sizin aklınıza başka bir şey geliyor mu?
İnternet yatırımlarında alternatif/yenilikçi modeller (Spearhead örneği)
Bugüne kadar e-bültende girişimlere reklam bütçesi vererek onlara ortak olan modellerden, henüz öğrenciyken yeteneklerine inandığı gençlere eğitim vererek bu gençlerin ileride kuracakları girişimlere ortak olan modellere kadar çok sayıda yenilikçi yatırım örneğine yer vermiştim. Bu sayıda ele aldığım Spearhead ise, yine daha önce bahsettiğim dev VC Sequoia’nın scout işleyişine oldukça benziyor.
Melek yatırımcılığa yeni bir bakış sunan Spearhead, seçtiği çevresi geniş ve tecrübeli girişimcilere, erken aşamada girişimlere yatırım yapması adına bir milyon dolar veriyor. Bu parada %15 carry yani kar ortağı olan girişimciler, bir melek yatırımcı gibi çevresindeki erken aşama girişimlere yatırım yapıyor. Daha önce Uber'in keşfi ve dolayısıyla erken aşamada yatırım alması gibi işlemlere sahne olan bu model, bana her açıdan mantıklı geliyor.
Konu ilginizi çektiyse bir de Entrepreneur First’e göz atın derim. Ülkemizdeki internet yatırımcılığı ise bu gibi örneklere oldukça uzak, işin kötüsü aradaki makas her anlamda gün geçtikçe daha da açılıyor..
Algolia (Search as a Service) artık bir unicorn
2012 yılında Paris’de kurulan ve benim de ilk olarak 2013 yılında aldığı 1.5 milyon dolarlık yatırımı Webrazzi‘de yazarken haberdar olduğum Algolia, hafta içinde aldığı 110 milyon dolarlık yatırımla beraber artık bir unicorn oldu.
Herhangi bir içeriği kolayca arama yapılabilir hale getiren şirket, yazılım geliştirme dünyasındaki en kompleks problemlerden biri olan arama konusuna odaklanıyor.
Bugün aralarında Twitch ve Slack’in de bulunduğu sekiz binden fazla müşteriye sahip olan Algolia, yeni turdaki yatırımcılarından olan Salesforce’a da kısa süre içinde entegre olacak. Google’ın B2C olarak yaptığını B2B segmentte yapan Algolia, Fransa’da doğan bir girişim olarak belki de ElasticSearch gibi ABD’de halka açılabilir veya yüksek değerlemelerde B2C ‘rakiplerince’ satın alınabilir. :)
Libra’da yaprak dökümü...
Çok değil bundan dört ay önce projenin ilk lansmanını yaptığında Libra, bugünden çok daha fazla umut veriyordu. ABD, Almanya ve Fransa’nın verdiği olumsuz görüşlere ek olarak Visa, Mastercard, PayPal, Stripe ve eBay oluşumdan çıktıklarını açıkladılar.
Projede yer alan en önemli pazar yerlerinden biri olan eBay, ödeme şeması olarak tüm dünyayı kapsayan Visa ve Mastercard, online yapılan ödemelerde önemli birer çözüm olan Paypal ve Stripe hiç şüphe yok ki Libra’nın gücünü azalttı, ama bana kalırsa daha önemli olan regülatörlerin açıklamaları. Libra cephesine bakacak olursak; regülatörlerden tüm izinleri almadan yani gri alanda son kullanıcıya hizmet vermeyeceklerini açıklamışlardı. Dolayısıyla evet bu ortaklar güç kaybına sebep oldular ama 1 sene içinde üye sayısını yüze kadar çıkartmayı planlayan Libra başka ortaklar bulacaktır. Teknolojisini de paralelde geliştirmeye/iyileştirmeye devam edecek olan Libra regülatörlerle olan anlaşmazlığını nasıl çözecek merakla bekliyorum. Belki de ilk aşamada izin alabildikleri ülkelerde, anlaşacakları banka ile yayına geçmek Libra için en makul yol gibi gözüküyor. Buradaki sonuçları, işleyişi ve ekonomiye katkıyı gören diğer ülkeler de yavaş yavaş projeye dahil olabilirler.
Ürünler
No-code test platformu: Autify
Selenium‘la yapılabilecekleri kod yazmadan (no-code) hayata geçiren Autify, arayüzdeki değişimleri otomatik olarak algılıyor ve birden çok tarayıcı/platform üzerinde (macOS ve Windows üzerinde IE, Edge, Chrome, Firefox ve mobilde ise Android ve iOS) senaryoyu koşturabiliyor.
Yazılım takımları içinde geliştiricilerin değil, PO’ların veya PM’lerin kullanımı için geliştirilen ve rakiplerinden de en çok bu yönüyle ayrılan Autify, ayrıca Slack ve Jenkins’le de entegre olarak çalışıyor.
Bulutta duran yüksek performanslı bilgisayar: Vagon
Yakından tanıdığım ve çok başarılı bulduğum bir ekibin elinden çıkan Vagon, yüksek işlemci gücü gerektiren video editing gibi işlemler için bulutta duran bir bilgisayar sağlıyor.
Mobilden de ulaşılan, farklı anlarda ve bilgisayarlarda üretilen dosyalarınızın yine sizin için saklandığı bir teknolojiye sahip olan Vagon, bültenin taa en başında bahsettiğim gig economy çağında fazlasıyla ihtiyaç duyulan bir ürün-dü diyebilirim. Kapalı beta aşamasında olan Vagon'a e-posta adresinizi bırakıp, lansmanı yakalayabilirsiniz.
Privacy odaklı infrastructure platformu: Evervault
Son dönemin en popüler konu başlıklarından biri olan privacy odağında geliştirilen Evervault, SDK seviyesinde uygulamanızla kolayca entegre olup veri odaklı bir ‘yanlış-ihlal’ yapmamanıza yarıyor. Node.js, Go, Python veya Ruby kullanarak geliştirdiğiniz uygulamanızdaki hassas veriler, Evervault’un sunduğu SDK, CLI veya snippet ile ‘işlemeniz’ halinde otomatik olarak encrypt hale geliyor ve kullanıcınıza HTTPS isteğinde beklenildiği gibi iletiliyor.
19 yaşındaki İrlandalı genç bir girişimcinin tek başına geliştirdiği Evervault’un fazlasıyla gelecek vadeden bir dikeyde yer aldığını söylemeye sanırım gerek yok. Evervault’un bu önemli dikeyde geliştirici seviyesinde sunduğu çözüm henüz oldukça ‘toy’ da olsa gelecek vadediyor. Bu seviyede (infrastructure) benzer örneklerini de görmeye devam edeceğimizden şüphem yok.
Hatta Evercault belki SDK olarak kalmayı tercih ediyor olabilir ama enterprise seviyede kullanıcıların hassas verileri kadar kullanıcıyla iletişim (SMS, e-posta ve push notification gibi) aksiyonlarında ve izinlerin alındığı formlarda Evervault'a benzeyen uçtan uca bir veri güvenliği platformu fazlasıyla ilgi çekecektir diye düşünüyorum.
Bir e-bültenin daha sonuna geldiniz. Bana ulaşmak için basitçe bu e-postaya yanıt verebilirsiniz. Ayrıca e-bülteni Twitter ve LinkedIn'de paylaşmayı, iş arkadaşlarınıza forward etmeyi de unutmayın!
5 Kasım Salı günü görüşmek üzere.