Dijital Ürünler #92
E-bültenin 92. sayısından herkese merhaba.
İki bin kişiye yaklaşan bu komünitenin daha da büyümesi için 92. sayıyı sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı ve arkadaşlarınıza forward etmeyi unutmayın. Keyifli okumalar.
Admin panel framework: Forest Admin
Stripe, Intercom, Zendesk, Google Analytics ve Mailchimp gibi araçlarla entegre olabilen Fransa merkezli Forest Admin, arka tarafta da geri ödeme ve fatura oluşturma gibi akışları otomatize edip birer göreve (job) dönüştürebiliyor.
20 çalışanı ile 2 bin müşterisine hizmet veren Forest Admin, isteğe göre kullanıcılarının sunucularında çalışabiliyor, buna ek olarak IP adresine göre de erişimi kısıtlayabiliyor. Tahmin edebileceğiniz gibi arama, düzeltme, segment oluşturma, excel’e aktarım gibi özellikler platform üzerinde mevcut.
Bu arada bundan on sene kadar önce yazılım geliştirici olduğum günlere dönüp baktığımda; kullandığımız Forest Admin muadili platformların yalnızca veritabanı ile entegre olduklarını ve CRUD işlemleri için de eski yüzlü bir ön-yüz sunduklarını hatırlıyorum. O günle bugünü kıyasladığımda en büyük fark kuşkusuz Intercom ve Zendesk gibi iş süreçlerinde büyük yer kaplayan dikey platformlar ve bu platformların her yerle (ve birbirleriyle) entegre oluşu...
Kampsite: Kullanıcılarınızı daha iyi anlayın
Ürünlerin gidişatı için oldukça kritik olan kullanıcı fikirlerinin toplanması ve kullanıcıların anlamlandırılması noktasında yeni bir oyuncu Kampsite ile devam ediyorum. Haliyle kritik olduğu kadar uygulama tarafında da kalabalık bir pazar.
Subdomain üzerinde çalışan bir geribildirim platformu olan Kampsite, roadmap paylaşımı yapmanıza, kullanıcılarınızla interaktif bir şekilde sonraki özellikleri oylayabilmenize ve kullanıcılarınızla özellik bazında iletişime geçebilmenize olanak tanıyor.
Erken aşamadaki SaaS platformları ve hemen yukarıda da bahsettiğim side project’ler için uygun olabilir.
İş hayatındaki iletişimde yeni (sesli) dönem: Loom
Muhtemelen son zamanlarda siz de en az bir kere yazarak anlatacağınız bir konu için ‘keşke konuşarak hızlıca aktarsaydım’ demişsinizdir... Instagram kurucuları Kevin Systrom ve Mike Krieger gibi isimlerin de yatırımcısı olduğu Loom, zaman kazanmak için video ile iletişim kurmaya yarayan bir uygulama olarak dikkat çekiyor, yani tam olarak yukarıdaki anların uygulaması. :)
Mobil ve masaüstünde çalışan uygulamalara sahip olan Loom, aynı zamanda halihazırda kullanılan araçlarla da entegre olmaya devam ediyor (yeni yatırımın ana odağı burası desek yanlış olmaz). Yazarak veya toplantı yaparak anlatacaklarınızı konuşarak anlatmanıza yarayan Loom, ekran ve yüz kaydını eş zamanlı olarak yapabiliyor, gerçek zamanlı olarak çalışabiliyor.
Altı kat daha hızlı konuşurken duyduklarımızı da okuduklarımızdan 2 kat daha fazla hatırlıyoruz. Sesli iletişim, uzaktan çalışma kültürü, Zoom ve Appear.in gibi araçlar ve yazılı metinlerle konuşmanın birbirlerine aktarılması gibi konular bu kadar konuşuluyorken Loom’un yatırımcıların dikkatini çekmesine şaşırmamak gerekiyor. Uygulamayı yakın gelecekte daha sık duyacağımızı düşünüyorum.
Weekend Build: Side-project’ten büyüyen bir girişime
Product Hunt kurucusu Ryan Hoover’ın kurduğu Weekend Fund’u duydunuz mu bilmiyorum ama kısaca erken aşamadaki girişimlere küçük (ABD standartları içinde) miktarlarda yatırım yapan bir fon şeklinde tarif edebilirim. Daha önce de burada sizlere tanıttığım Tandem gibi girişimlerin yatırımcı olan Weekend Fund’un, son ilgi çeken hamlesiyse side-project’leri büyüme odaklı birer girişime dönüştürmek için tasarladığı Weekend Build oldu.
Tabii ülkemizdeki benzer bir anketin sonuçları çok farklı olacaktır ama; Weekend Build’in anketinde side-project’lerin yarısının bir gelir elde etmesi ve proje sahiplerinin yarısından fazlasının işlerinden ayrılıp projelerine odaklanmayı istemesi bir hayli ilginç. Weekend Build de aslında tohum yatırımdan da önce bir aşama olan side-project’ten startup’a kadar olan boşluğu hedef alan hızlandırıcı (accelerator) program olarak konumlanıyor. Başvuru ve diğer detayları yukarıdaki linkte.
Weekend Build’e ek olarak side-project’ler (evet, henüz Türkçe karşılığını ben de bulamadım 😊) özelinde bir pazaryeri olan 1Kprojects de belki ilginizi çekebilir.
“What the smartest people do on the weekend is what everyone else will do during the week in ten years”
Chris Dixon
Sonunda black friday çılgınlığı sona erdi, regülasyon ve fırsatlar...
Müjdemi isterim! Yüzlerce milyon TL’lik reklam bütçeleri sayesinde nereye dönsek orada karşımıza çıkan black friday çılgınlığı büyük oranda sona erdi. :) 2010’ların başında oldukça revaçta olan kupon siteleri gibi black friday de ABD kültüründe doğan ve karşılığı olan bir konuyken biz kendi pazarlama süreçlerimize dahil ettik. Durum böyle olunca da kuponu satın alınan hizmetin normalden daha kötü verilmesi ve şüpheli indirimler de beraberinde geldi/geliyor...
Son kullanıcı olarak direkt ihtiyacım olmadığı halde bir ürün satın almayı tercih etmediğimden bir black friday’i daha pas geçtim, tabii reklamları hariç...
Prisync’in yayınladığı raporda ise e-ticaret platformlarına, sektörlere ve markalara göre fiyat değişim grafiklerini görüntülemek mümkün. Twitter’da denk geldiğim bir öneri de güzeldi: e-ticaret sitelerinin sunduklarını iddia ettikleri indirimlerin resmi kurumlarca kontrol edilmesi.
Diğer yandan Prisync’in raporu ve yaşadığımız black friday süreci bir kez daha e-ticarette çözülmeyi bekleyen sorunlar olduğuna işaret ediyor. Örneğin geçtiğimiz hafta PayPal tarafından 4 milyar dolara satın alınan Honey, kullanıcılarına satın almak istedikleri ürünü en uygun fiyatla almaları için yardımcı olan, kullanımı oldukça kolay bir eklenti olarak tarif edilebilir. Sözün özü, Honey ve ona benzeyen çözümler için Türkiye’de -hala- pazar büyük. Girişimcilik dünyası e-ticaret yatırımlarının bıçak gibi kesilmesiyle sanki bu tarafı biraz ıskaladı...
Ve son olarak SaaS ürün meraklıları için indirimleri olan derlemeye de göz atmak isteyebilirsiniz (indirimler devam ediyor).
Kısa kısa...
Apsiyon hiring Product Owner in Istanbul, Turkey
Başarılı bir ekiple, büyük bir hedef doğrultusunda büyümeye devam eden Apsiyon’da çalışmak isteyecek e-bülten okuyucularına duyurulur. :) SaaS alanında Türkiye’nin önde gelen girişimlerinden biri olan Apsiyon şu an 700 bin konutta kullanılıyor ve ekibin 2020 yılı için odak noktalarından biri de globalleşmek.
Zero-to-100 Million In 3 Years: A Lemonade Transparency Chronicle — www.lemonade.com
Yalnızca insur-tech sektörü için değil, sunduğu muhteşem müşteri deneyimi ve geleneksel bir sektöre getirdiği farklı yaklaşımla beğenerek izlediğim Lemonade girişimi, yalnızca üç senede geldiği noktayı metriklerle beraber detaylıca paylaşmış.
Slack, Twilio ve Shopify gibi isimlerden çok daha hızlı bir şekilde 100 milyon dolarlık ARR’a (yıllık tekrar eden gelir) ulaşmayı başaran Lemonade, müşteri deneyimini merkeze koymanın ne demek olduğunun ve hep bahsi geçen ‘büyüme’ kavramının metriklere nasıl yansıdığının güzel bir örneği olmuş, inceleyin derim.
Uber’den güzel bir UX ve lokalleşme örneği: Uber Lite — www.fastcompany.com
60’dan fazla ülkede ve 600’ün üzerinde şehirde hizmet veren Uber’in Güney Amerika, Güneydoğu Asya ve Orta Doğu pazarları için geliştirdiği Uber Lite, düşük hızlı internet ve iyi çalışmayan GPS gibi coğrafi engelleri aşmayı hedefliyor. Yazıdaki detaylar ve metriklere başarıyla yansıyan bu değişim ilginizi çekecektir.
Yeni yılda belki de bir format değişikliği için kısa bir ara, bu sefer 93. sayı ne zaman söyleyemiyorum. :)