Soft Commitment #145
DevConnect geldi çattı, Endeavor araştırmasında unicorn kurucularının ortak özellikleri, Musk'a göre fazla MBA'leşen ABD şirketleri, Anytpe, Generative AI gelişmeleri ve çok daha fazlası...
E-bültenin 145. sayısından herkese merhaba! Bana sorarsanız yine güzel sayı oldu :) Bolca istatistikle beraber #145’in öne çıkan başlıkları hemen aşağıda, ama öncesinde bir önerim olacak.
Reklam ve iletişim alanlarında uzun süredir keyifle takip ettiğim Haylayt e-bülteninin 80. sayısında, ‘Şu An Üstünde Ne Var?' serisinde ben varım. Okuyunuz, takip ediniz, memnuniyet garantili bir Türkçe e-bülten diyebilirim Haylayt için.
#145’in öne çıkan konuları;
Ethereum’un en büyük etkinliği DevConnect, haftaya İstanbul’da
Endeavor araştırması ‘Where Do Unicorns Come From?’dan gözüme takılanlar
Elon Musk’a göre ABD’deki şirketler fazla MBA’leşmiş
B2B SaaS’ların cirolarının ne kadarı ABD dışından?
Erken ve ileri aşama girişimler parayı neye/nereye harcıyor?
Anytype: Merkezsiz ve mahremiyete saygılı bir ‘the everything app’
Keyifli okumalar,
📍 Ethereum’un en büyük etkinliği DevConnect, haftaya İstanbul’da!
Evime tam 1 kilometre mesafede DevConnect düzenlenecek olması enteresan bir heyecan ve mutluluk :)
Daha önce de bahsetmiştim, Ethereum dünyasının bu seneki en büyük etkinliği DevConnect, 13-19 Kasım’da İstanbul’da! Peki bu ne demek, yurtdışından 10 bine yakın web3 profesyoneli, geliştiricisi ve yüzlerce şirket İstanbul’da olacak demek, hatta Ethereum kurucusu Vitalik Buterin’in bizzat kendisi de.
Konuyla ilginizden bağımsız, mutlaka programa göz atın, ilginizi çeken bir etkinliğe katılın derim. Zira burada yeni bir felsefe ve yeni bir teknoloji var, web2 devri kapanıp web3 devri başlamayacak ama elinde sonunda tüm dijital ürünler web2 ile web3 arasında bir yerde konumlanacak. Aşağıdaki Anytype da buna çok güzel bir örnek.
DevConnect doğası gereği bir ortak çalışma alanı (Lütfi Kırdar’da) etrafındaki onlarca bağımsız etkinlikten oluşuyor. Her bir etkinliğin konusu, seviyesi, amacı farklı, burada resmi programa, burada ve burada ise sosyal buluşmalar dahil yüzlerce etkinliğe göz atabilirsiniz.
🚀 Endeavor araştırması: ‘Where Do Unicorns Come From?’
Hafta içinde Endeavor, oldukça dikkat çekici bir araştırma yayınlandı.
200 unicorn startup’ın kurucularını ele alan ‘Where Do Unicorns Come From?’ başlıklı çalışmada kurucuların geçmişleri masaya yatırıldı ve bir takım ortak özellikler üzerine duruldu.
Bilmeyenler için; 2006 yılından bu yana ülkemizde de faaliyet gösteren, New York merkezli Endeavor, gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere kuruculara büyüme yolculuklarında eşlik eden, kar odaklı olmayan bir organizasyon.
Gerçekten de ‘biri hazırlasa da okusak’ tadında bir çalışma, hatta bunun keşke bir de Türkiye versiyonu olsa, ki Türkiye’de yukarıdaki çizgiler bir miktar farklılık gösterebilir diye düşünüyorum.
Endeavor çalışmasından öne çıkanlar şöyle (lütfen aşağıdaki ‘kurucu’ ifadesini ‘unicorn kurucuları’ şeklinde okuyun);
ABD’deki kurucuların %55’i birinci veya ikinci nesil göçmenler, ve gelişmekte olan ülkelerde de durum çok farklı değil: %32. ABD’deye bakacak olursa Rusya, Hindistan, İsrail ve Çin gibi ülkeler öne çıkıyor. Diğer yandan gelişmekte olan ülkeler için de oranın %32 olması şaşırtıcı, bu da biraz ‘dert edinme’ konusuyla ilgili olabilir.
Evet, başarıya giden tek bir yol yok, ama kurucuların %60’dan fazlasının geçmişte global bir hikayesi (yurtdışında okuma veya çalışma gibi) bulunuyor. Burada hiç kuşku yok ki global bir çevre edinmenin önemi ortaya çıkıyor.
Kurucuların elit bir üniversiteden mezun olma oranı %30, elit bir şirkette (büyük bir danışmanlık şirketi ya da MAMAA gibi) tecrübe edinmesi ise %20’nin altında. ‘Ex-Googlers’ olmak özellikle ülkemizde çok dikkat çekiyor (veya çekmesi isteniyor) ama artık veriyle bu ilgiye yanıt vermek mümkün. :) Bir diğer mit olan (tabii ki Steve Jobs sayesinde) üniversiteden mezun olmamaya bakacak olursak; kurucuların yalnızca %3’ünün üniversite diploması yok.
Kurucuların %50’sinin geçmişinde bir girişimde çalışma tecrübesi var ki buna hiç şaşırmadım, kurucuların yine yarısı kendisini ‘seri girişimci’ olarak tanımlıyor hatta tanımlamanın ötesinde geçmişlerinde bir girişim kurmuşlar. Ortalama olarak bir kurucunun geçmiş tecrübesi ise 10 yıl. Üniversitede okunan bölümlerde STEM (science, technology, engineering, and mathematics) ağırlığı da %60’ın üzerinde. Hemen aşağıdaki Elon Musk videosuna da bir selam çakalım. :)
Kuruculara ABD veya gelişmekte olan bir ülkede olmalarına göre bakacak olursak; ABD dışındaki kurucular, neredeyse 10 kat fazla finans, iş geliştirme ve pazarlama geçmişli, ABD’li kurucularca ise tahmin edebileceğiniz gibi ürün ve mühendislik geçmişi bir o kadar ön planda. Ben bunu açıkçası şöyle okuyorum; ABD’de hem pazarda ‘iyi ürün daha kolay yer buluyor’ çünkü sistem oturmuş, hem de bu alanlarda gelişmiş iş gücüne ulaşmak daha kolay.
🎓 Elon Musk: ABD’deki şirketler fazla MBA’leşmiş
Hatırlarsanız e-bültende 19 sayı önce Ruby on Rails, Basecamp ve HEY’in arkasındaki isimlerden olan David Heinemeier Hansson’ın bulut servisleri kullanmayı bırakarak, belirli ölçeklerde ciddi bir karlılık yakalanabileceğini savunmasından bahsetmiştim. X’in de benzer br dönüşüme giderek %60 finansal verimlilik yakalamasını da videodan öne not düşmek istedim.
Bu arada Twitter, bu dönüşüm öncesinde AWS’e yılda 100 milyon dolar ödüyordu. Ek bir bilgi daha; Twitter’ın çalışan sayısı bir zamanlar 8 bin iken şimdilerdeyse 2 bin. Bu arada (Generative) AI etkisiyle bulut servislerinde son çeyrekte bir büyüme söz konusu.
Gelelim asıl konumuza, aşağıdaki videoya…
Daha önce de bahsettiğim gibi; Elon Musk’ın bir yıl önce satın aldığı Twitter’da yaptığı ciddi miktardaki layoff, bazılarının düşündüğü gibi üründe ve şirkette yenilik için değil yavaşlama, hızlanmaya sebep oldu. İlerleyen dönemde de satış gibi departmanlar için değil belki ama ürün takımlarında bu optimizasyon hatırlanacaktır. Tabii ki girişimlerin ilk günkü gibi çok küçük ve senior ürün takımlarıyla (en başta kurucu ortak-lar) devam etmeleri çok sürdürülebilir değil, ama delice büyümek de tek doğru değil-miş.
Elon Musk; ABD’deki şirketlerin ürünlerini en iyiye doğru iyileştirmek için yeterli zamanı ayırmadıklarını düşünüyor. Finans, sunumlar ve toplantılara değil, ürün odaklı olmanın inovasyon önündeki en büyük engel olduğunu Musk’a göre ‘ABD’deki şirketler, fazla MBA’leşmenin etkisi altında’. Bizzat kendisinin ağzından dinlemek için:
🚂 (Generative) AI gelişmeleri: VC GPT, Microsoft imzalı online eğitim, ChatGPT yenilikleri, yatırım almaya devam eden Anthropic…
Gündem turumuza OpenAI’daki gelişmelerle başlayalım;
Düzenli olarak ChatGPT’yi geliştirmeye devam eden şirket, son olarak .pdf dosyaları yükleyerek konuşmanıza izin vermeye başladı. Dall-E kullanımını da ön plana çıkaran ChatGPT, artık veri görselleştirmesi gibi görseller üretebiliyor, .pdf olarak çıktı verebiliyor.
OpenAI, şirket içinde kurduğu yeni bir takımla AI risklerini araştırmaya başladı. Odaklanılan konular arasında kimyasal, biyolojik, nükleer riskler ön planda.
Google’ın DeepMind’ının üst düzey yöneticilerinden Demis Hassabis da AI’ın iklim değişikliği kadar önemli bir risk barındırdığını söylüyor, UK’deki ‘AI Safety’ etkinliğinde konuşurken bunu söylemesi de önemli bir detay.
Microsoft, Generative AI ile ilgili güzel bir eğitim serisi hazırlamış. LLM ve ‘vector DB’ nedir, embedding’ler ne işe yarar, prompt engineering neden önemli gibi konulardan başlayarak nasıl bir Generative AI uygulaması geliştirirsiniz-e kadar giden eğitim, Microsoft teknolojilerini -haliyle- ön planda tutsa da; bu alana giriş yapmak isteyen geliştiriciler için çok güzel bir başlangıç noktası gibi duruyor.
Microsoft, GitHub Copliot’tan sonra enterprise müşteri segmenti için önemli bir atılım daha yaptı ve Copilot for work’ü duyurdu.
Google, son olarak Amazon’un $4b yatırım yaptığı Anthropic’e $1.5b daha yatırım yaptı, daha diyorum çünkü Google’ın şirkette $500m’lık yatırımı bulunuyordu. Ve evet, ChatGPT yeni özellikler duyurdukça Anthropic de yatırım almayı sürdürüyor.
$900m aktif fon büyüklüğüne sahip olan yatırım şirketi SignalFire, teknoloji odaklı olmasıyla farklılaşıyor ki geçmişte yatırım yaptığı şirketlere özel sunduğu AI tabanlı yetenek platformuyla adını duyurmuştu. Son olarak ise ‘VC GPT’ atılımını duyuran SignalFire, 80 milyon şirketle 600 milyon insanın 40 farklı dataset’i ile çalışan bir LLM oluşturarak Beacon AI adını verdiği yetenek platformunu yeniledi. Beacon AI’ı portfolyo şirketlerine vermesinin yanında Aynı zamanda yatırım yapacağı şirketleri bulurken de Beacon AI’ı kullanan SignalFire; benzer şirket bulmada, bulduğu şirketlerin etiketleri ve açıklamalarını otomatik oluşturmada hızlanmaya, böylelikle rekabette fark yaratmaya çalışıyor.
Virtual influencer’lardan daha önce bahsetmiştim. 1337 isimli girişim, kurduğu altyapıyla insanlara sanal bir fenomen oluşturmaya yardımcı olmaları karşılığında para veriyor, sanal fenomenler de reklam ile malum platformlarda gelir elde ediyor.
Biden, yapay zekanın regüle etme konusunda önemli bir ‘executive order’ yayınladı. Yukarıda bahsettiğim İngiltere’deki etkinlikten hemen önce kendisinin görüntüsü ve sesi kullanılarak üretilen bir videoya atıfta bulunarak konuşmasına başlayan Biden, AI’ın regüle edilmesinin ABD ve tüm dünya için gerekli olduğunu söyledi. Şimdilik söz konusu düzenleme ABD’deki yapay zeka şirketlerin önüne bir takım hukuki gereklilikler koysa da pratikte herhangi bir konuda engelleme ya da durdurma etkisi bulunmuyor. ABD hükümetinin konuya hakimiyeti ve yaklaşımı, hala olması gerekenin çok daha gerisinde. Son olarak, konu hakkında Ben Thompson’dan çok güzel bir değerlendirme okumak isteyenleri şöyle alabilirim.
⚔️ Anytype: Merkezsiz ve mahremiyete saygılı bir ‘the everything app’
E-bültende hep bahsettiğim konuların vücut bulmuş bir hali diyebilirim Anytype için.
Açık kaynak kodlu olarak geliştirilen, peer-to-peer çalışan, verilerinizi -eğer isterseniz- local’inizde depolayan, mahremiyet odaklı, on-device encryption yapan, offline olarak hesap yaratabildiğiniz ve komünite desteğiyle geliştirilen Anytime, ürün olarak Notion ile oldukça benzer bir noktada konumlanıyor. Offline çalışabilen ve farklı veri saklama yapısına sahip olan Anytype’da kimse hesabınıza erişimi engelleyemiyor. Şirketin daha ilk günden oluşturduğu manifesto ve değerleri kesinlikle göz atmaya değer.
Mac uygulamasını Electron, mobil uygulamalarını ise native (Kotlin ve Swift) geliştiren Anytype, ‘the everything app’ mottosundan da anlayabileceğiniz üzere not almak için, planlama yapmak için, dokümantasyon hazırlamak için, takvim ve iş yönetimi için, çok amaçlı olarak kullanılabiliyor, özelleştirilebiliyor.
Anytype’ın ‘olayı’, sunduğu özellik setinden çok daha önce ilk paragrafta bahsettiğim şeyler aslında. 100 bin kişilik bir komüniteye sahip olan, kapalı betadayken 75 bin kişiyi bekleme listesinde ağırlayan Anytype, sitesine girdiğinizde web3 demeden, web3’ün felsefesini bir çok açıdan taşımasıyla dikkat çekiyor. Antype için ‘tam anlamıyla özgür olan bir yazılım’ diyebilirim.
Antype şu an için tamamen ücretsiz, ilerleyen dönemdeyse gelir modeli, platforma ait bulutta saklamak istediğiniz veri miktarına göre kurgulanacak. Anytype uzun vadede bu veriler üzerinde oluşturulacak diğer uygulamalarla büyüyebilir.
🫰🏻 Girişimler parayı nereye harcıyor
Şirketler için bir finans yönetimi platformu olarak konumlanan Ramp’in verilerine göre en erken aşama, erken aşama ve ileri aşamadaki şirketlerin en çok harcama yaptıkları şirketler aşağıdaki grafikte yer alıyor.
Gördüğünüz gibi online reklam sektörü aşama farketmeksizin liderlik koltuğunda. Bu aşamalarda bulut çözümleri kullanmamak neredeyse bir seçenek değil, ve AWS’in de bulut servislerdeki girişim dikeyi liderliği dikkat çekici.
🇪🇺 ABD’deki B2B SaaS şirketleri ne kadar global?
Bir diğer ilginç veri de ABD’deki ileri aşama SaaS şirketlerinin cirolarının ne kadarının ABD dışından geldiği.
SaaStr’a göre bazı örnekler şöyle:
Zendesk %51
Cloudflare %47
Hubspot %46
MongoDB %45
Asana %38
Twilio %34
🩳 Kısalar…
Bu sefer gerçekten kısa tutmaya çalıştım…
Sam Altman’a göre teknoloji şirketlerindeki ‘remote work’ akımı, sektörün en büyük yanlışlarından biriydi. Evet, daha önce de ele aldığım gibi ‘remote work’ konusu göründüğünden daha politik.
Airbnb kurucu ortaklarından Joe Gebbia, yeni girişimi için $41m yatırım aldı. Yeni girişim aslında Airbnb inovasyon departmanı tarafından temelleri atılan Samara. Kolay üretilen prefabrik evler üzerine çalışan Samara, çok olası Airbnb işbirliğiyle beraber ilerleyen dönemde adından söz ettirebilir.
Google, dünyanın en büyük dating uygulamalarını bünyesinde bulunduran Match Group ile uygulama mağazasındaki fiyatlandırma için açılan dava sonucu ortak bir noktada buluşarak anlaşma sağladı. Epic Games, Spotify ve Bumble da geçmişte bu konuyla gündeme gelmişti. Uygulama mağazaları fiyatlaması küçük-orta-dev şirketler gibi bir ayrıma gidiyor.
#135’te sizlere tanıttığım 12ft, ‘pay-wall’ kullanan medya sitelerininin (bazılarına) içeriğine erişmenize yarayan bir hobi projesiydi. Uygulamanın bulunduğu Vercel, 12ft’yi engelleme kararı aldı. Uygulamanın sahibi Thomas Millar, 12ft’yi tekrardan aktif etmek için çalışmalara başladı bile.
👋🏻 Kapanış…
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler! Bana ulaşmak için okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt verebilirsiniz.
Soft Commitment #145’i ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla -mesela aynı takımda çalıştığınız diğer meraklı kişiler- paylaşmayı da unutmayın.
21 Kasım Salı öncesi yine bir seyahatim olabilir, duruma göre 14’ü veya 21’inde, Soft Commitment’ın her zamanki saatinde görüşmek üzere.
Sevgiler.