Soft Commitment #149
amo'nun yarattığı 'sosyal uygulamalar dünyası', BlackBerry ruhuyla; Clicks, bir SaaS'ın pozisyonlaması ve sosyal medya büyümesi üzerine, FirstBatch'in Dria'sı, Generative AI gelişmeleri...
BirAPI’ın sunduğu Soft Commitment #149’dan herkese merhaba!
AI gündeminin bir nebze değişmesine hazır mısınız? Apple’ın Vision Pro’su 2 Şubat itibarıyla ABD’de satışa çıkıyor, ön-sipariş süreci haftaya Cuma günü başlıyor. Gelin biz gündemde olabildiğince kaybolmadan ve hype’a da yenik düşmeden son iki haftanın gelişmelerine bir Soft Commitment bakışı atalım.
Bu sayının gündem maddeleri şu şekilde:
amo’nun yarattığı ‘sosyal uygulamalar dünyası’
BlackBerry ruhuyla: Clicks for iPhone
Bir ‘AI ile toplantı notu alma uygulamasının’ Instagram ve TikTok ile büyümesi, kendini farklı bir yere pozisyonlaması
FirstBatch’in Dria’sı: The Wikipedia of AIs
Nvidia çalışanlarının girdiği ‘erken emekli modu’
(Generative) AI gelişmeleri: Avrupa’nın OpenAI’ı Mistral, Vercel’ın v0’ı herkese açıldı, gündemden düşmeyen The New York Times, Google’dan Duet AI…
Bu sayının sponsoru olan BirAPI, açık finans teknolojileri konusunda uzman bir fintech şirketi.
Fiat (itibari para) ve kripto para ekonomilerini sorunsuz bir şekilde birbirine bağlayan çözümler sunan BirAPI, 15’den fazla kripto para borsasıyla çalışıyor.
Bugüne kadar hiç müşteri kaybetmeyen (churn yaşamayan) BirAPI; ayrıca çok kısa süre içerisinde çıkması beklenen kripto para düzenlemesi sonrası bankaları dijital varlık dünyasıyla tanıştırmak için de hazırlıklarını tamamladı.
BirAPI ekibiyle bu konuda (ya da diğer açık finans temelli çözümler için) buradan iletişime geçebilirsiniz.
Her sayısı 6 bine yakın profesyonelin e-posta kutusuna düşen Soft Commitment’ı büyütmek de yine sizin elinizde. 149. sayıyı da ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla, aynı takımda çalıştığınız meraklı kişilerle, paylaşmayı unutmayın!
Keyifli okumalar,
Erman Taylan (LinkedIn & Twitter)
🫂 amo’nun yarattığı ‘sosyal uygulamalar dünyası’
Snap’in $200m ödeyerek satın alıp sonrasında kapattığı sosyal lokasyon uygulaması Zenly’nin kurucu ortaklarından olan Antoine Martin’in kurduğu sosyal uygulama şirketi amo’dan bahsetmek istiyorum size. Yine Snapchat kullanırken hissettiğime benzer bir şekilde; sadece kendi yenilikçi arayüzünü değil, kendine has interaksiyon dünyasını oluşturan amo, Apple’ın yakında piyasaya süreceği Vision Pro’nun kapılarını açacağı yeni görsel dünyanın erken benimseyeni olarak tarif edilebilir.
‘N’alaka’ demeyin, Vision Pro ile beraber üç boyutlu tasarımların artacağını amo’ya benzer yaklaşımların yaygınlaşacağını düşünüyorum. Nasıl bi dünyadan bahsettiğimi anlamak için örneğin Spline’a göz atabilirsiniz.
ID, Capture ve Location adında 3 uygulamaya sahip olan şirket; kendinize üç boyutlu bir dünya yaratmanızı sağlıyor. amo, çok yoğun şekilde illüstrasyon, sticker ve çizim barındıran, tasarım dili ve kendi belirlediği standartlarla kullanımı (aslında alışması) zor, ama çok ilgi çekici ürünler çıkarıyor. Yaşadığımız şehirlerden ilham alan (kalabalık ve kaotik), günümüzün sosyal uygulamalarında değişen ‘arkadaş’ tanımını tekrar yapan, kullanımı eğlenceli ve aslında basit (simple apps, not super-apps) uygulamalar geliştiren amo, şu an için iOS ile yola çıksa da Android için de çalışmalarına devam ediyor.
“Today’s social products have become overly complex and commoditized super apps that no longer serve the best interests of those who use them, but rather the advertisers that feed their top line.” Antoine Martin
amo’da tab yok, hız ve kullanıcının özelliğe hızlı ulaşması bir numaralı öncelik, 3 farklı uygulama da seamless bir şekilde aslında birlikte çalışabiliyor ve Mark Zuckerberg’ün klonlaması zor uygulamalar geliştirmek mottolardan biri. :) Şaka bir yana ki bunların hepsi Antoine’nin kendi beyanlarıydı; amo için Apple’ın app groups özelliğini en iyi kullanan uygulama diyebilirim. Önce ID, sonra Location ve Capture’ı hemen şimdi denemenizi tavsiye ederim.
Bir kurucuda aranılan bir numaralı özellik olan ‘şirketi kurma motivasyonu’ tavanda olan Antonie, Snapchat kurucusu Evan Spiegel’in 40 milyon aktif kullanıcısı varken Zenly’yi kapatma kararına bir hayli ‘bilenmiş’ gibi duruyor. Kuruluş aşamasında $20m yatırım alan amo ilerleyen dönemde bir başka satın alma hikayesiyle yine bu satırlara konu olabilir, ama bu sefer Antoine’nin alıcı taraftan hukuki şart beklentileri biraz farklı olacaktır, amo’nun yarın kapatılmaması gibi. :)
Fransa merkezli amo’nun dikkat çeken tarafların birisi de tamamı geçmişte Zenly’de beraber çalışan 10 (yazıyla ON) ‘kurucu ortak’ tarafından hayata geçirilmesi.
🎹 BlackBerry ruhuyla: Clicks for iPhone
İki YouTuber’ın (Michael Fisher ve Kevin Michaluk) kurduğu Clicks Technology, bir iPhone kılıfıyla BlackBerry’den alışık olduğumuz klavyeyi günümüze taşıyor. Bu hafta CES’te de sahne alacak olan ürün hedef kitlesine içerik üreticilerini koyuyor.
Nihayetinde bir kılıf olduğu için kolayca takıp çıkarılan, çok sayıda kısayola sahip olan (CMD + H ile ana ekrana dönmek gibi) Clicks, enerjisini telefondan alıyor (USB-C ya da Lightning), böylelikle de bluetooth’u kullanmasına gerek kalmıyor, Clicks takılıyken telefonunuz şarj olabiliyor, MagSafe ise çoğu durumda (Wallet gibi) çalışmıyor. Ve son olarak şu an yalnızca İngilizce klavye seçeneği mevcut.
2007’de (vay be, dile kolay 17 sene olmuş!) ilk iPhone lanse edildiğinde uygulamalar çok başkaydı, aynı elimizde tuttuğumuz cihazların yetenekleri, alışkanlıklarımız ve ihtiyaçlarımız gibi. Bugün bir şey yazmak istediğinizde ekranımızın yarısının klavye ile kaplandığını hiç farkettiniz mi, veya bunun üzerine hiç düşündünüz mü? Özellikle sosyal medya uygulamalarının sonsuzluğa giden dünyalarında scroll etmektense bol bol type eden kullanıcılar için önemli bir iyileştirme alanı olduğu gerçek.
Diğer yandan Clicks herkese, kabul, çoğumuza hitap etmiyor; hatta çok dar bir kitleye hitap ediyor bile diyebilirim. Yalnızca telefonlarında sıklıkla yazı yazan ve thread’lerde bağlamdan kopmak istemeyen kullanıcıların hayatında net bir değişiklik olabilir. Bu denli dar bir hedef kitlenin doğmasına sebep olan şey dokunmatik ekrana sahip olan bir cihaza klavye koymak; yani kopyala-yapıştır yapmak için, ekranda hareket etmek ya da seçim yapmak için tekrar ‘yukarı çıkıp’ ekrana dokunmanız gerekiyor, kısayollar da burada bir işe yaramıyor.
Buna rağmen Clicks denemeye değer bir ‘teknolojik oyuncak’ gibi duruyor, orası kesin. Şahsen Clicks’in klavye tasarımını çok beğendiğimi söyleyemeceğim, ama en azından videoya bakınca yazma hissiyatı ve ergonomisi tatmin edici duruyor. Clicks’in ele aldığı problem belki 2-3 yıl içinde arayüzde ya da yeni etkileşim standartlarında bizzat Apple tarafından da çözülebilir, yine de mass kitleye ulaşabileceklerine inanmasam da şirket ilgi çekici bir ürüne imza atmış gibi duruyor.
🚀 Bir ‘AI ile toplantı notu alma uygulamasının’ Instagram ve TikTok ile büyümesi, kendini farklı bir yere pozisyonlaması
Pandemi’de Zoom boom’u sonrası en büyüyen dikeylerden biri de toplantı notu kaydı ve analizi gibi yapan araçlar oldu. Aralarından bir tanesi ise sosyal medya kullanımıyla önemli bir fark yarattı: tl;dv (evet isim de too long didn’t watch’dan geliyor). İncelemek için; şirketin TikTok ve Instagram hesapları, bence kesin bir göz atın. :) tl;dv’nin TikTok üzerinde 120 binden fazla takipçisi ve 3 milyondan fazla izlenmesi var, Instagram’daki takipçi sayısıysa 90 bin. Şu an bu takipçilerin ciroya nasıl yansıdığının bir göstergesine rastlamak mümkün değil, ama oldukça pozitif olduğuna eminim.
Komünite odaklı büyüme stratejisinin bir parçası olarak adına productherapy dediği, kullanıcıların anonim olarak geri bildirim verdikleri, ‘open startup’ kafasında bir ürün geliştirme metodolojisi de uygulayan tl;dv, bugüne kadar $5m’a yakın yatırım aldı.
Almanya merkezli girişimin sosyal medya hesaplarında viral olan videoları bir tarafa, tüm iletişim stratejisinde benzer bir dili yakalamak da mümkün. Belki de en önemlisi şirketin ürününden bağımsız olarak sahiplendiği alanın videolarında bizzat tiye aldığı çalışma şartları, ofis halleri, iş hayatının politik problemleri. Ve evet, hemen yukarıda bahsettiğim productherapy’de de ürün kadar bu konular da konuşuluyor. tl;dv’nin manifestosu da kesinlikle üzerine düşünülmüş. Bu güzel pozisyonlanma ve yeni nesil pazarlama stratejisi dikkatle incelenmeye değer.
Son olarak; ‘AI ile toplantı notu uygulaması’ arayışındaysanız benim de kullandığım, şu an pazarda Türkçe desteği en iyi olan Spiky’yi de son olarak eklemiş olayım.
🚂 (Generative) AI gelişmeleri: Avrupa’nın OpenAI’ı Mistral, Vercel’ın v0’ı herkese açıldı, gündemden düşmeyen The New York Times, Google’dan Duet AI…
Bilişsel yapay zeka şirketi VERSES, geçtiğimiz haftalarda The New York Times’ta (basılı) tam sayfa bir ilan yayınlayarak Artificial General Intelligence’a çok yakın bir noktaya geldiklerini, OpenAI ile işbirliğine gitmek istediklerini yayınladı. :)
ex-A16Z partner’larından Benedict Evans’ın her yıl yayınladığı sunumun 2024 başlığı: ’AI, and everything else’. Belki Soft Commitment okuyucuları için pek fazla yeni bir bilgi yok, ama yine Ben’in yazdığı hikaye muhakkak göz atılası.
Google’ın GitHub Copilot rakibi olarak konumladığı Duet AI for Developers, bu hafta içinde herkesin kullanımına açıldı. E-bülteni takip eden çok sayıda geliştirici olduğunu bildiğim için bunu özellikle not düşmek istedim.
Yine geliştiricilere yönelik bir başka haber; Vercel’in metin ve görsellerde direkt olarak kod üreten uygulaması v0, herkesin kullanımına açıldı. Hatırlarsanız v0’dan daha önce de bu satırlarda sizlere detaylıca bahsetmiştim (#143).
Fransa’nın (Avrupa’nın da) OpenAI’ı olmak isteyen Mistral, seri-a yatırım turunda 385 milyon euro yatırım aldı, yatırım turuna A16Z liderlik etti, değerlemenin ise 2 milyar euro seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.. Şirketin yayına aldığı Mixtral-8x7B modeli İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca ve İspanyolca destekliyor, GPT-3.5 ve Llama 2’den -şirkete göre- daha iyi performans veriyor. Ex-DeepMind ve Meta çalışanlarınca kurulan Mistral açık kaynak kodlu modeller üretmesiyle farklılaşıyor. Şirketin OpenAI gibi ‘black-box’ yaklaşımıyla değil, kendi yazdığı tarayıcı üzerinde koşan modelleri geliştiriciler için de oldukça ucuz (ve açık). Meraklısı için Mistral’e dair güzel bir analiz burada.
Technical University of Denmark bünyesinde yayınlanan bir akademik makale, ‘bir AI modelinin insanın kendisinden daha fazla hayatına dair bilgi sahibi olabilir mi’ sorusunun yanıtını arıyor. Danimarka’daki 6 milyondan fazla insanın çalışma ve sağlık bilgileriyle beslenen model, kişilerin oturum, eğitim, gelir, sağlık ve iş hayatı bilgilerini alarak hayatlarındaki gelişmeleri tahmin etmeye çalışıyor.
The New York Times, telif ihlali dolayısıyla OpenAI ve Microsoft’a dava açıyor. Kendisine ait içeriklerle beslenen AI modelleri geliştirdikleri gerekçesiyle davaya hazırlanan dev gazete sektörün gidişatını değiştirmeye aday bir gelişmeye sebep oldu. Dava uzun sürecektir ama şimdiden Apple gazetelerle telif anlaşmaları için konuşmaya başladı bile.
📚 FirstBatch’in Dria’sı: The Wikipedia of AIs
Daha önce bir satır arasında AI ve blockchain’i bir arada kullanan FirstBatch’ten sizlere bahsetmiştim, bahsederken de Türkiye’de Generative AI’ı en iyi bilen ve kullanan ekiplerden birisi demiştim. Bu sayıda ise geçtiğimiz hafta içinde lansmanı yapılan FirstBatch’in ürünlerinden biri olan Dria’dan (TR) biraz söz etmek istiyorum.
Hugging Face üzerinde 250 binden fazla AI modelinin olduğu, binlerce şirketin LLM teknolojileri üzerine çalıştığı günümüzde AI alanındaki en büyük problemlerden biri de bilginin yaratılmasında insanın gittikçe daha da güçsüz hale gelmesi. Bu modeller hep statik bilgiye sahip, barındırdığı bilgiyi kendi öğreniyor, internetten aldığı bilgiyi işliyor ve yine internete veriyor, sonra o bilgiyle tekrar öğreniyor… ‘Metal yorgunluğu’ gibi bir süre sonra belki bilgide yorgunluk oluşmuyor ama anlam şaşıyor, daha da önemlisi ise insanlar; bilginin üretilmesine her geçen gün daha da etkisiz hale geliyor. Problem en kısa haliyle bu, peki ya Dria nasıl bir çözüm sunuyor derseniz… İnsanın yapay zekayı besleyebildiği bir merkeziyetsiz dünya sunuyor.
Kullanıcılarına bir Knowledge Hub veren Dria; halka açık vector database’ler ile .pdf, .csv gibi çok sayıda dosya formatında insanlara yapay zekayı besleme imkanı sunuyor. Permissionless yani kimseden izin almadığınız, merkeziyetsiz ve Arweave’de host olan verilerin birer akıllı kontrat ile eşleştiği, değiştirilemediği ya da silinemediği bir ortamda bunu yapıyor.
Meta da Arweave (decentralized storage network) ile bir çok konuda iş birliği içinde, teknik detaylarına girmeyeceğim ama bu merkeziyetsiz depolama teknolojisiyle örneğin Wikipedia’daki tüm bilgileri ve 56 milyar seviyesinde olan trafiği 258 bin dolara saklayıp ziyaretçilere sunmak mümkün. Yani hem merkeziyetsiz hem ucuz. Dria’nın API’larıyla AI modelleri beslenebiliyor, dileyen Docker ile kendi API’larını lokalinde çalıştırabiliyor. Dria’nın kendisi de açık kaynak kodlu.
‘Peki Dria’ya kim neden bilgi eklesin’ gibi çok sayıda soru işareti ürünün ilerleyen (bu lansmanla Dria beta’dan henüz yeni çıkmış oldu denebilir) aşamalarında giderileceğine inanıyorum. Örneğin Dria ile bugün yapılabilecek bir use-case vereyim; deep-fake ile oluşturulan ve bu durumun tespit edildiği bir video Dria’ya eklenirse bu kontrolü yapan modeller videonun gerçek olmadığını anlamış oluyor.
Daha önce Decentralized AI’dan ve öneminden sizlere bahsetmiştim. Her gün bir başka dev şirket ve akademisyen merkeziyetsiz yapay zekanın gerekliliğine değinen açıklamalar yapıyor, zamanala hem teknik hem de regülasyon olarak yapay zekaya merkeziyetsizliğin gelmesinin de standart haline geleceğine inanıyorum. Hemen yukarıda bahsettiğim The New York Times haberi de Dria’ya duyulan ihtiyaca yönelik hoş bir tesadüf niteliğinde.
🩳 Kısalar
Yılın son günlerinde Away From Keyboard podcast’ine konuk oldum. 2 oyun nerd’üyle oyun ekseninde ama girişimcilik ve yatırım konuştuğumuz, çok keyif aldığım bir sohbet oldu. Eğer okuyorlarsa buradan da Çağrı ve Anıl'a selamlar. :)
Data.ai (eski adıyla App Annie) raporuna göre TikTok, uygulama içi satın alma (in app purchase) aleminin yıllık 10 milyar hacim barajını aşan -oyunlar dışında- ilk uygulaması oldu! TikTok’u YouTube ve Tinder takip ediyor.
TikTok ve infinite scroll’dan bu kadar bahsetmişken; Avrupa Parlementosu, en başta gençleri korumak için ‘sosyal medya bağımlılığı ile mücadele yasa tasarısını’ kabul etti. Tasarıda rahatsız edilmeme hakkı, sonsuz kaydırma ve özellikle gençleri koruyan bir takım önlemler var. Tasarının yasalaşması içinse son bir adım daha var.
İlginç bir başka haber; Nvidia'nın son dönemde karşı karşı olduğu problemlerden biri çalışanların 'erkenden emekli moduna' girmeleri. Şöyle ki; şirketin borsada önlenemez yükselişiyle beraber orta düzey yöneticiler stock option'larıyla yılda $1m kazanıyor. Değerlemesi; bazı çalışanlarının işe girmesinen bu yana %12,000 artan şirketin CEO'su iç toplantılarda motivasyonu sağlamaya çalışıyor (detaylar).
InVision 2024 sonunda kapanıyor. Bir zamanlar çok popüler olan, kısa süre önce bir ürününü Miro’ya satan şirket 2011’de kurulmuş ve geçmişte $2b değerlemeye ulaşmıştı. Figma’ya yenik düşen InVision, yıl sonuna kadar içeride kalan kurumsal müşterilerinin off-boarding’i için yardımcı olacak. InVision’ın eski bir çalışanından kapanmaya giden yolu okumak için thread’e buyrunuz.
Kapanış…
BirAPI’ın sunduğu 149. sayıyı buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler!
Bir önceki sayı almanak olunca; yakından incelediğim Claim ve Zing’e bu sayıda yer kalmadı, onlar da #150’ye kalsın.
Bana ulaşmak için okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt verebilirsiniz. 150. sayıda, 23 Ocak Salı sabahı görüşmek üzere.