Soft Commitment #152 (7. yıl kutlu olsun)
Yeni bir newsletter okuma deneyimi, Galileo sonunda geldi -harika bir UI GPT-, YC’den ‘startup sipariş listesi’, Bitcoin üzerindeki ilk uygulama katmanı, web3'te kullanım alanı bul-a-mak üzerine...
Yarın Soft Commitment’ın doğum günü 🎂
İlk sayıyı yazmamın üzerinden tam 7 yıl geçmiş. 152’si (iki) haftalık bülten, toplam 172 sayı. Bu serüvenimin bir parçası olduğunuz için teşekkürler!
En güzel doğum günü hediyesi tabii ki bir arkadaşınızı Soft Commitment okuyucusu yapmak olacaktır :) ‘Hesaplayan adam’ modumu açarsam bir günde %100 büyüme ile 11030 aboneye ulaşabiliriz :)
Hatta aşağıdaki buton sizi referans sistemine götürecek; henüz tier’ların karşılığı ne olacak belirlemesem de liderlik tablosunu da buradan görebilirsiniz:
Keyifli okumalar,
Erman Taylan (LinkedIn & Twitter)
📖 Yeni bir newsletter okuma denetimi: Meco
Keşfettiğiniz bi newsletter’ı takibe alırken yaşadığınız his vs mailbox’ınızı açtığınızdaki o kalabalık… Örneğin benim sadece Substack üzerinde takip ettiğim newsletter sayısı 104. Newsletter’ların gündemi takip etme ve beslenme konusunda günümüzde geldiği yer, 7 yıl öncesinde hayal ettiğimin bile çok ötesinde.
Artık bu ‘kalabalık’ farklı bir okuma deneyimini hak ediyor. Geçtiğimiz hafta içinde tanıştığım Meco da tam olarak bu deneyimi kafaya takmış bir ürün.
E-posta adresinizle bağlandığınızda sizin için abone olduğunuz tüm e-bültenleri bulan, bunları kategorize etmenizi sağlayan ve ayrı bir arayüz üzerinden okuma imkanı sunan Meco; Gmail dışında temiz bir başlangıç yapmak isteyenler için de meco.app uzantılı e-posta adresi açmayı da mümkün kılıyor, aboneliklerinizi buradan yapmanız için.
Instagram’daki Keşfet’e benzer bir kişiselleştirilmiş ‘öne çıkanlar’ bölümü sunan ve size yeni e-bültenler de öneren Meco; filtre ve gruplar oluşturabilmeniz dışında okuma yaparken ilginizi çeken bölümleri highlight etmenize de izin veriyor. Hem mobil hem de web üzerinden kullanılan, e-bülten okumak için özelleştirilmiş arayüz ise Meco’nun en temel özelliği diyebilirim.
Soft Commitment’ta da görüyorum, bazılarınız bulten@’li adreslerle e-bültene abone oluyor, ama herkese hitap eden ya da yeterince pratik bir çözüm mü emin de değilim... Eğer tam olarak böyle bir ürün arıyorsanız, ya da yazdıklarım sizde böyle bir arayışın fitilini ateşlediyse Meco’yu bir deneyin derim (referans kodlu link).
🎨 ‘Tasarımın ChatGPT’si’: Galileo (çok başarılı)
2022’nin sonlarında ortaya çıkan Galileo; uzun süredir bekleniyordu, ben de davetli listesindeydim ve sonunda herkese açıldı…
Hem web hem de mobilde arayüz tasarımı yapmak için özelleştirilmiş bir büyük dil modeli olan Galileo; ChatGPT benzeri bir arayüzde prompt yazarak kullandığınız, her gerekli noktada tasarım alternatifleriyle konuşan, Figma‘ya export seçeneği sunan, ilk izlenimlerime göre çok hızlı ve başarılı bir ürün olmuş. Galileo kendisini ‘prompt-to-UI generative AI tool’ olarak tarif ediyor, sadece arayüz tasarımcılarını değil, ürün sahibi olan bağımsız geliştiricileri ve yaratıcıları da hedefliyor.
Galileo kullanıldıkça daha da iyileşecek sonuçlar, eklenecek ‘design system’ yükle, ona uygun sonuçlar al ya da wireframe’den tasarım üretme gibi yeni özelliklerle Galileo çok daha iyi bir olacaktır diye düşünüyorum. Rakip veya beğendiğiniz örnekleri ekleme, ya da geçmişte yaptığınız işleri referans verme gibi özellikler beni düşündükçe daha da heyecanlandırıyor. Peki Galileo’ya benzeyen ürünler yok mu, tabii ki var, aralarında en çok öne çıkanı ise; Relume. Sitemap’ler üzerine kurgulanan bir ürün olarak Galileo çok daha kolay ve etkili duruyor.
Galileo yatırım da aldı
Aynı zamanda OpenAI’ın da ilk yatırımcılarından olan Khosla Ventures liderliğindeki $4.4m’lık yatırım turunu da duyuran Galileo; Meta, Google, AirTable ve Repl.it’ten çok değerli melek yatırımcıları da ortakları arasına katmış.
‘High-fidelity’ yani gerçeğe yakın, direkt üründe kullanılabilir arayüzler ortaya çıkaran Galileo’nun ücretlendirmesi de bana son derece makul geldi. 120 tasarım çıktısı veren paket ChatGPT Plus ile aynı ($19) fiyatta. Galileo’da örnekleri de incelediğimde temel tasarım prensiblerine uymayan bir çıktıya rastlamadım, örneğin white-space kullanımı, renkler, yazı hiyerarşisi ya da günümüz alışkanlıklarına uymayan bir örnek…
Bir bağımsız geliştiriciyseniz, tasarımlarınızı çeşitli esinlenmeler ve şablonlar üzerinden kendiniz hazırlıyorsanız Galileo mükemmel bir yol arkadaşınız olabilir. Ürün testleri için de, inovasyon departmanları için de Galileo yine biçilmiş kaftan. Diğer yandan büyük kurumsal yapılardaki bir arayüz tasarımcı için de Galileo kullanılması gereken bir araç.
Yani büyük bir pazara, şu an için görünen çok iyi bir çözüm Galileo, erken exit ihtimali böyle bakınca hiç de az değil.
🍊 YC’den adeta ‘startup sipariş listesi’: ‘Request for Startups’
Daha öncekileri hatırlamıyorum ama ‘Request for Startups’ listeleri bir Y Combinator geleneğiymiş. RFS’i YC başvurularını değerlendirirken bir eleme kriteri olarak değil; YC’nin en az bir Group Partner’inin sahiplendiği, ‘gelecekte büyümesini beklenilen pazarlar’ listesi olarak düşünebilirsiniz.
Daha önce bir Webrazzi konferansı için İstanbul’a da gelen Managing Director Dalton Caldwell, bu listeyi ‘eğer bir şey geliştirmek için ipuçu arayan bir kurucu adayıysanız buradan başlayabilirsiniz’ şeklinde tarif ediyor.
20 başlıktan oluşan listede ABD’nin ihtiyacı olduğu özellikle vurgulanan 2 başlık var: ‘New Defense Tech’ ve ‘Bring Manufacturing Back to US’. 7 başlık direkt AI ile, 4 başlık sağlıkla, 5 başlık da geliştirici araçları ve B2B ile ilgili. Bir başlık adını Apple’ın koyduğu ‘spatial computing’ ve Web3 de sadece stablecoin’le temsil ediliyor. Benim ilgi alanıma giren başlıklardan çıkarımlarım şöyle:
B2B ölmüyor! ‘Enterprise glue’ çok iyi başlık, aralarında yeni bir terim olarak artık gündelik hayatta kullanacağımız cinsten. Daha gelişmiş ve şirketlere spesifik olan otomasyon araçları, (kurumsal) satış sürecini de kolaylaştıracak cinsten AI odaklı yazılımlar, şirketlerin iç süreçlerini dokümantasyon ve çok çeşitli yollarla öğrenen yine AI temelli ‘company agent’lar (şu an en dikkat çeken örnek Scribe gibi) diğer öne çıkan konular. Bir diğer kritik nokta da dev şirketlerin (Meta, Amazon, Google) kendi içinde geliştirmek ‘zorunda’ kaldığı ürünlerin her biri aslında bir girişim fikri..
Spesifik AI modelleri: Telefon ve hatta donanımlara LLM girmesiyle daha küçük (kolay çalışan) ve belirli işlere spesifik olan AI modellerine ihtiyaç artacak.
Stablecoin’ler: #140’da tam olarak ‘web3 dünyasının gerçek hayat kullanımına en yakın olan ve konu use-case olunca en popüler ürünü’ şeklinde tarif ettiğim, yavaş yavaş regülasyonların da belirginleşmesiyle önündeki pusulu hava dağılacak olan stablecoin’ler; özellikle B2B’de uluslararası ödemeler ve B2C’de ise yeni finansal ürünlerle oldukça gelecek vadediyor.
Açık kaynak: Kendi içinden GitLab, Docker ve Apollo’yu çıkaran YC, açık kaynağın önem ve dağıtım kanalı gücünün farkında, açık kaynak projelerdeki fırsat hala ilgi çekici. Bu arada Sequoia Capital da bir hafta kadar önce açık kaynak kodlu proje geliştiren geliştiricilere özel bir ‘destek programı’ başlatmıştı.
Listenin tamamı üzerine tıklayarak gidebileceğiniz detay linkleriyle beraber aşağıda:
⛓️ ‘Bitcoin’s first ZK rollup’: Citrea (Bitcoin üzerinde ilk uygulama katmanı)
Türkiye’den çıkan değerli web3 projelerine bir yenisi daha eklendi: Citrea.
Sevgili arkadaşım Murat Karademir ve ortaklarının hayata geçirdiği Citrea; global arenada ilgiyle karşılanan, Bitcoin üzerinde çalışan, sıfır bilgi ispatı (ZK - #128’de biraz bahsetmiştim) teknolojisini kullanan bir ‘ölçeklenme protokolü’, bir başka deyişle de ‘uygulama katmanı’ olarak konumlanıyor.
Konu olabildiğince teknik ama kısaca özetlemem gerekirse; Ethereum’daki en büyük problemlerden birisi de ölçeklenme, güvenlikten ödün vermeyince yani Ethereum ağındaki blokların boyutunu büyütmeyince (büyütürseniz node kurmak zorlaşıyor, merkeziyetsizlik kayboluyor) Ethereum da olması gereken hıza ulaşamıyor. Bunun karşısında şu an en öne çıkan çözümler ikinci katman ve rollup’lar, onlar da ağdaki işlemlerin bazılarını (kritik olmayan) ağın dışında yapıyor, EVM' ile en kritik yerlerde bağlantı kurarak yavaşlıktan nasibini almıyor, yani sistem ölçekleniyor. Citrea bugün itibarıyla Bitcoin’de ortaya çıkan ilk rollup projesi olarak kendini tanıtıyor.
Bitcoin için merkeziyetsizlik bir problem değil; dünyanın açık ara en merkeziyetsiz, dağıtık ve otonom işleyen blok zincirden bahsediyoruz. Bugüne kadar Bitcoin ağının varlık takası dışında bir kullanım alanı ise yoktu. Lightning gibi bazı denemeler oldu, Bitcoin’in anlık gerçek dünya alışverişlerinde kullanılması için öne çıksalar da geniş kitlelere ulaşamadılar. Merkeziyetsizliği, güvenliği ve büyüklüğüyle Ethereum’un ana değer önerisi olan ‘uygulama geliştirme’ işlevine aslında aday olan Bitcoin, bir süredir Ethereum dünyasında da bu yönüyle ilgi görüyordu. Citrea da bu büyük pazardaki ilk oyuncu olmayı başardı, Bitcoin üstünde Ethereum benzeri kompleks iş modellerinin geliştirilmesinin önüne açtı.
Murat’ların başarısını bir başka sayıda detaylıca ele almak üzere diyorum, şimdiden siz projeye göz atabilirsiniz.
🪵 Henüz resmi olmayan ERC-404’ün kullanım alanı (?) ve AWS (‘n’alaka’ demeyin'…)
Ethereum dünyasında ‘Request for Comment’ olarak adlandıran ve ekosisteme sunulan bir önerinin standartlaşması durumunda da numarasıyla beraber anıldığı (mesela ERC-20) ERC’lere bir yenisi daha eklendi: ERC-404. Ama henüz ‘resmi’ olmadığını da eklemek istiyorum yani topluluk onayından geçmiş değil ki hemen aşağıda bahsedeceğim Pandora’da değil ama bir başka projede bir hack olayı da yaşandı. Bu arada genel kültür olması adına ERC’ler dışında bir de EIP, Ethereum Improvement Proposal’lar var.
ERC-20 (kabaca ‘en düz token’ diyelim) ile NFT’ler yani ERC-721’i bir arada sunan Pandora ile popülerleşen ve şimdilik ‘experimental token standard’ olan ERC-404; Pandora token sahibi olduğunuzda cüzdanınıza bir de NFT koyuyor, token’ın satışı NFT’nin de burn olmasına sebep oluyor. Token’ı tutarken NFT’yi satmaksa mümkün.
Pandora’nın sunduğu en büyük değer önerisi NFT projelerinin yaşadığı liquidity yani hacim problemini çözmek. Token şu an DEX’lerde işlem gördüğü için liquidity pool’a da sahip yani satmak istediğinizde hazırda bekleyen kişilerden oluşan bir havuza. Bu da NFT’leri hızlıca satmak günümüzde bir problemken, ERC-404 kullanılırsa; bir NFT sahibi token’ı DEX’lerde çok daha bir şekilde satacak ve NFT’sini de satmış olacak demek.
Söylemeye pek gerek yok ama; Pandora token’ı geçtiğimiz hafta %440’lık bir yükseliş gördü. Peki kullanım alanı nedir derseniz; orasını henüz bende de yok. :) Şimdilik sadece çok riskli bir yatırım alanı gibi duruyor... Evet; çünkü hemen örneğe dönüyorum; DEX’de bir havuz yoksa Pandora da ana değer önerisini yitiriyor, DEX üzerinde bir havuz varsa neden NFT’de de hacim sıkıntısı olsun…
AWS, Amazon Managed Blockchain
Konu blockchain üzerinde bir kullanım alanı bulamamak olunca aklıma son hafta popüler olan bir tweet de geldi. Yazılana göre AWS ekibi uzunca bir süre platforma bu teknolojiye dair ne ekleyebileceği konusunda bir araştırma yapmış, ama bir kullanım alanı bulamamış, sonrasında VC yatırımları artınca şirket bu alanda bir ürünleri olması gerektiğinde karar kılmış ve Amazon Managed Blockchain’i yayınlamış. Tabii bu bir ‘sızıntı haber’, doğruluğunu kanıtlamak da mümkün değil, ama insana çok da ‘olamaz’ dedirtmiyor.
🍎 ‘Mark’s Reality’ vs Spatial Computing
Gerçekten enteresan bir çağda yaşıyoruz. Dünyanın en değerli ikinci şirketinin yeni bir ürününe, dünyanın en değerli yedinci şirketinin kurucusu ve CEO’su; bir kullanıcı gibi kıyaslama yaparak, daha ucuz olduğunun altını çizerek ‘dis atıyor’ :) Video en sonda.
Öncelikle aradan geçen bunca yıla rağmen Mark’ın bu motivasyonu takdire şayan. Bir süre ‘video acaba AI ile mi hazırlandı’ dedim. Söyledikleri doğru, ama benim bu yazıyı yazdığım bilgisayarı, Mark’ın videodan hemen sonra eline aldığı telefonu tasarlayan bir şirket 17 yıldır bir ürünün üzerinde çalışıyorsa, o şirket bugünün mobil devrimini adeta yeni bir çağı başlatan şirketse, neredeyse telefon satışları kadar geliri uygulamalardan kazanıyorsa, kendisine her yıl $100 ödeyen 100 binin üzerinden geliştiriciden oluşan bir ekosistem kurmayı başardıysa videodaki detaylar biraz önemini yitiriyor, sonuçta bir SaaS şirketinin feature comparison sayfasını incelemiyoruz ki…
Meraklısı için konuyla en-direkt ilgili güzel/detaylı bir içerik de burada.
Kapanış…
152. sayıyı buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler! Nice yedi yıllara :)
Bana ulaşmak için okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt verebilirsiniz.
153. sayıda, 5 Mart Salı sabahında görüşmek üzere. Sevgiler.
Erman Bey merhaba.
Sizinle ilk defa Yetkin Gençler'de yaptığınız panelde karşılaşmıştım.
UWC Thailand adlı uluslarası bir okula kabul aldım. Burs arayışı içerisindeyiz. Nerelere göz atmamızı önerirsiniz?
Şimdiden ayırdığınız zaman için teşekkür ederim.