Soft Commitment #166 (her zamanki gibi yazılı, klasik sayı)
Y Combinator S24 Demo Day’den öne çıkanlar, Meta’nın AR gözlüğü Orion, Jony Ive’ın LoveFrom’u, Avrupa Birliği'nin fintech’i Wero, 3 kat daha hızlı yazı yazdıran Wispr Flow ve dahası...
Soft Commitment’n 166. sayısından herkese merhaba.
Dün gönderdiğim özel sayıyı kaçırdıysanız, hiç merak etmeyin, çünkü pek bi şey kaybetmediniz. Soft Commitment’ın artık bir podcast de olması dışında. :) 166. sayı yazılı olarak, her zamanki gibi hemen aşağıda. Bundan sonra da her sayı, hem yazılı hem sesli, tek bir e-postada sizlerle buluşacak. İlk günden podcast’e ilginiz için çok teşekkürler!
Benim için taşınma telaşıyla geçen bir hafta olunca bazı çekincelerim yok değildi; ama bol hikayeli, teknolojinin doğduğu coğrafyalarda adeta tura çıkacağınız bir sayı oldu, bana sorarsanız güzel de oldu.
Soft Commitment #166’yı sosyal medyada paylaşmayı ve iş arkadaşlarınıza forward etmeyi lütfen atlamayın. Türkiye teknoloji sektöründe, Soft Commitment’ı takip eden 6401 kişiden birisiniz, teşekkürler.
Keyifli okumalar,
🍊 YC S24 Demo Day’den öne çıkanlar
Dünyanın en etkili girişim hızlandırıcısı Y Combinator, hafta içinde 2024 yaz dönemi demo day’ini düzenledi.
Ramazan ayı için ‘11 ayın sultanı’ yakıştırmasına benzer şekilde; YC’nin demo day’i de yılda iki kere olan, erken aşama girişim dünyası için adeta bir bayram konumunda.
‘YC demo day’i bu kadar önemli kılan nedir’ diye sorabilirsiniz. Benim için iki açıdan önemli. Birincisi; dünyanın dört bir yanından gelen en potansiyelli kurucular hangi problemlere nasıl çözüm sunuyorlar bunu görmek, ikincisi ise geleceğin trendlerini belirleyen en önemli oluşumlardan birinin hangi iş modellerini öne çıkarmayı tercih ettiğini görmek.
Öne çıkarmak istediğim başlıklar şöyle;
AI Robotics işleri. Örneğin bir e-ticaret operasyonunu daha verimli hale getirmek üzere depoda çalışan paketleme ya da havalimanları için bagaj operasyonuna yardımcı olan taşıma robotları. Mayıs ayında OpenAI da robotics takımını tekrar organize etmişti.
AI Agent’lar; birer uygulama katmanı işi olsalar da değer önerisi olarak kullanıcının gözünde daha ön planda olabiliyor, ilk etapta rekabetten sıyrılıyorlar. Ama onların başına da uygulama katmanının yaşamın gittikçe zorlaştığı kırmızı okyanusuna benzer bir şey gelebilir. Yine daha önce de çokça söylediğim gibi; kullanıcı bazına sahip olan Intercom, Notion, Canva gibi ürünler bariyeri çok da yüksek olmayan AI özelliklerini sunmaya başladıklarında net bi şekilde kazanan oluyorlar, olacaklar. AI agent’lar için de aslında aynı şey geçerli değil mi?
Daha az dijitalleşen sektörlerdeki AI şirketleri. Bugüne kadar malum sebeplerle daha az dijitalleşmiş (inşaat, muhasebe/vergi, şehircilik, belirli sağlık dikeyleri gibi) sektörlerde AI yetenekleriyle pazara giren şirketlerin başarı şansı daha mı fazla, çok değil ama evet.
Kürek satanlar. ChatGPT ile doğan bu ‘yeni pazar’ oturmaya başladıkça; kürek satmaya başlayanların sayısında da artış var. AI uygulamalarının veri katmanı, ses modellerinin denetimini yapan çözümler, daha kolay veriye ulaşım için websitesi crawling araçları…
254 girişim arasında geleneksel SaaS neredeyse yok, web3 yok, son kullanıcıya giden iş modelleri yine neredeyse yok. AI dışında yalnızca finansal teknolojiler göze çarpıyor.
Son olarak ise adettendir; Türkiye’den bu demo day’de sahne alan tek ekip ‘AI Product Designer’ ürünü olan Polymet’ti. Kurucu ortaklarından biri Türkiye’den olan ekipler ise; Ligo Biosciences, DeepSim, Simplifine ve Weave Robotics. 🇹🇷
Girişimlerin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. YC tüm bu AI şirketlerini bizzat kendisi bundle’lasa ve bir tarayıcıya koysa hepsinin üretilen toplam değer daha fazla olabilirdi gibi geliyor bana. Hemen yukarıda kırmızı okyanus derken bahsettiğim gibi AI özellikli de olsanız tutundurma ve sürdürülebilir müşteri kazanımı hala büyük bir sorun.
Türkiye’den YC’ye bugüne kadar 4 ekibi sokan, 51 mezununun toplamda $115m yatırım aldığı ‘Türkiye’nin YC’si QNBEYOND’un demo day’i 14 Ekim Pazartesi günü saat 15:00’te, YouTube kanallarında. ‘Bu işler ülkemizde en üst seviyede nasıl oluyor?’ görmek için takviminizde yer açın derim. Benden duymuş olmayın ama; daha önce açıklanmayan 2 yatırım turu da bu demo day’in sürprizi olacak.
Bu bölümü kapatmadan…
Her sene 400’ün üzerinde girişime ev sahipliği yapan YC, 2025 ile beraber yılda 2 değil 4 dönem düzenleyecek, ama toplam girişim sayısını yine aynı yerde tutacak. Buradan teknolojinin dönüşüm hızına dair bir çıkarım yapabiliriz.
Airbnb’lerin, Twitch’lerin çıktığı 2010’larda, yılda 8, 10 ya da 15 girişimle yetinen YC; artık böylesine yıkıcı model bulmanın zor olduğunu düşündüğünden olsa gerek biraz ‘numbers game’ oynuyor diyebilirim. Öyle ki bu dönemde birbirleriyle bile rakip olan en az 8-10 şirkete rastlamak mümkün. En başta bahsettiğim gibi şirketlere değil de iş modeli ve yaklaşıma odaklanmanın önemi de buradan geliyor.
👓 🤓 Meta’nın AR gözlüğü Orion
Meta metaversing’e devam mı ediyor, yoksa 2007’de Steve Jobs’ın sahnede olduğu ‘iPhone anını’ mı yaşıyor? Başlamadan Orion’ı tanımak isteyenler için, Verge’ün şu 7 dakikalık videosu yeter de artar bile.
Meta Connect etkinliğinde duyurulan Orion; Google Glass’ın çok gelişmiş ve Snap’in de Spectacles 5’inin gelişmiş bir versiyonu. Meta’nın satın alma yaparak elde ettiği bir teknoloji olan bileklikle kontrol edilen Orion, aynı zamanda gözle de yönetilebiliyor.
Göz ve el takibi, üretken yapay zeka desteği, sesli komutlar ve hareket algılayan bir bileklik kombinasyonuyla Orion, AR konseptinde dış dünyayı rahatlıkla gördüğünüz, üzerine bir veya birden çok uygulama katmanı da ekleyen bir akıllı gözlük olarak tarif edilebilir.
Şu an ürün son kullanıcıya sunulmaya hazır değil, ama Zuck belli ki heyecanla ürünü erkenden göstermek istemiş. Ağır, 2 saat şarj süresi ve en önemlisi maliyetiyle henüz hazır olmayan bir üründen söz ediyoruz.
Zaten Orion şu an yalnızca geliştiricilerin siparişine açık. Yani aslında bir PoC ile karşı karşıyayız, ayrıca söylenene göre Orion’In şu an için maliyeti de tam 10 bin dolar.
Bu arada Zuckerberg neden heyecanlı derseniz; Meta’nın bugüne kadar Reality Labs adını verdikleri yapıda AR/VR’a harcadığı para 50 milyar doların üzerinde.
Meta; Google, Apple ve Amazon’un aksine hala kurucusunun dümende olduğu, ve aynı hafta içinde hem Orion’ı duyuran hem de Llama 3.2’yi tanıtan, teknolojinin ne alana şekillenirse şekillensin çok güçlü pozisyon alan bir yapıda. Örneğin Meta bu gözlük için 10 senedir çalışıyor.
Zuck’ın en büyük hayali; Meta uygulamalarınının Meta’nın cihazlarında kullanılması.
Orion’un holographic ekranında gerçek bir AR deneyimiyle uygulamalar çalıştırmak, yanında kablosuz bir cihaz kullanmak, bu harici donanım sayesinde Snap’in sunduğu 46 derecelik görüş açısından çok daha fazlasına (70 derece) sahip olmak mümkün gözüküyor. Görüntü kalitesi ise Apple’ın Vision Pro’sunda olduğu gibi örneğin bir film izlemeye hiç uygun değil; daha çok yazılı içerik tüketme, video görüşmeler yapmaya yeterli gibi, tabii şu an için.
AR gözlükleri gelecekte ne ölçüde hayatımıza girecek ve bu formda mı girecek hala belirsizliğini koruyor. Apple Vision Pro görüntü kalitesi ve vadettikleriyle kuşkusuz daha ilgi çekici; örneğin Orion’dansa Apple Vision Pro’yu denemeyi daha fazla isterdim. Ama o da bu haliyle ne kadar alışkanlık yapar, o ağırlığı ve konforuyla çok tartışmalı. Özetle konu; cep telefonlarının yerini alacak ya da onların yanında yoğun kullanılacak başka bir cihazı hayatımıza sokmak. Tüm trilyon dolarlık ‘very big tech’ şirketlerimiz buna kafa yoruyor. Google da I/O’da tekrardan bir gözlük üzerine kafa patlattığını söylemişti.
Orion şu an şurada kullanırdım, bu işime yarardı dedirtmiyor, dedirten de satın alma değil kiralama motivasyonu veriyor. Özetle durum biraz böyle.
👩🏻🎨 Jony Ive’ın LoveFrom’u
Aslında yukarıda bıraktığım soruya yanıt verebilecek bir numaralı kişi, Apple’ın efsane tasarımcısı Jony Ive. Bir önceki sayıda aktardığım gibi kendisi şu sıralar OpenAI ile AI odaklı bir cihaz üzerine çalışıyor. Peki Jony Ive başka ne yapıyor?
1998’de iMac, 2007’de iPhone, 2008’de MacBook Air, 2010’da iPad, 2013’de Leica kamera, 2014’de Apple Watch ve 2017’de Apple Park tasarımlarının altında imzası bulunan Jony Ive; beş yıl önce Apple’daki görevinden ayrıldı ve tasarım danışmanlığı şirketi LoveFrom’u kurdu.
The New York Times’ın buradaki makalesinde LoveFrom ile Jony Ive’ın neler yaptığını detaylıca okuyabilirsiniz, hatta mutlaka okuyun. :)
Airbnb’nin yeni kurumsal kimliğinden Ferrari’nin ilk elektrikli arabasına Ive’ın her işi dikkat çekici, ama asıl konumuz LoveFrom’un OpenAI’ın AI cihazının da tasarımcısı olması.
Jony Ive ile Sam Altman’ı tanıştıran, LoveFrom’un ilk müşterilerinden biri olan Airbnb kurucusu ve Sam Altman’ın yakın arkadaşı, Brian Chesky. Bu 2’linin tanıştığı yer de Y Combinator, evet Airbnb de bir YC şirketi. Haberde de OpenAI’ın cihazına dair ufacık da olsa bir ipucu yok. Ama Jony Ive’ın 28 yıl çalıştığı Apple’da, parçası olduğu devrimi yıkmaya yönelik bir adım atacak olması neresinden baksanız güzel hikaye. Ve belki de son $6.6b’lık yatırım turunun bir kısmı bu cihazla ilgilidir.
🇪🇺 Avrupa Birliği’nin fintech’i Wero
ABD Visa’nın monopoly olduğu gerekçesiyle şirkete dava açarken AB’de ise 16 büyük banka Wero adından bir fintech kurdu.
Bizim için biraz ‘Internet Explorer mı kullanıyorsun’ tepkisine yol açabilir ama; Wero ile anlık olarak ve 7/24, bankalar arası para transferi mümkün hale geldi. Şu an için 31 banka bu ağın içinde, ayrıca Wero kısa süre içinde online ve fiziksel noktalarda ödeme yeteneğine de kavuşacak. Banka sayısının da günden güne artması bekleniyor. Fransa, Belçika ve Almanya; bankaların şimdilik ağırlıklı olarak konumlandığı ülkeler.
Visa ve Mastercard’ın pazar paylarına göz diken oluşum, 500 milyon euro yatırıma ve üyesi olan bankalardan kullanıcı kazanımı stratejisine sahip.
Tabii diğer yandan AB’de faaliyet gösteren 80 civarı neo-bank’in de Wero’ya pek sıcak bakmadığını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Peki ‘Wero’nun benzeri yok mu’ dediğinizi duyar gibiyim; benzer oluşumları Brezilya (Pix) ve Hindistan (UPI) gibi ülkelerde de görmüştük, bizim için de tam aynı şey değil belki ama TROY’u örnek gösterebiliriz.
🩳 Kısa Kısa Generative AI
Daron Acemoğlu, AI’ın ancak iş gücünün %5’ini gereksiz kılabileceğini, bunun da bir ekonomik devrim yaratmayacağını düşünüyor. Bir ‘AI pessimist’ olmadığını da ekliyor. Ayrıca kendisi şu an yaşıyor olduğumuz AI yazının, 1-2 yıl içinde AI kışına döneceğini söylüyor. Kriptodaki dönemselliğe (bull & bear cycle) benzer olarak geriye dönük olarak baktığımızda AI’da da benzer bir ilgi-ilgisizlik veya sonuç alma ve bekleme dönemleri olduğu görülebiliyor.
Bir Morgan Stanley araştırmasına göre şirketlerin AI projeleri için ayırdığı bütçe, %41 oranla ‘yeni bütçe’. Kurumsal şirketlerin toplamda $100b bütçe ayırdıkları AI, bu bütçeleri nereden alıyor aslında pazara dair bize çok şey söylüyor. Mesela %35 seviyesinde olan ‘Yazılım ve IT’, bize şirketlerin geleneksel alımlardan vazgeçtiğini söylüyor. Tabii ki 2025 bütçeleri de bu harcamaların sonuçlarının getirisine odaklı yapılacak, işte o zaman kurumsal şirketlerin AI’a bakışını çok daha net göreceğiz.
Hugging Face, ücretsiz ve kullanıma açık 1 milyon AI modeline ulaştı. Hugging Face #162’de işlediğim ‘küçük model’ yaklaşımı için çok iyi bir başvuru noktası.
AI girişimleri $30m gelire geleneksel SaaS şirketlerinden 5 kat daha hızlı erişiyor. Stripe verilerine bakılarak hazırlanan bu grafiğin $30m gibi yüksek bir tutarı baz alması önemli, örneğin $1m olsaydı bir FOMO ya da merak etkisinden daha fazla söz edebilirdik ama $30m baremi konuyu daha da ilgi çekici bir hale getiriyor.
NotebookLM’den bir önceki sayıda bahsetmiştim, uygulamaya YouTube desteği geldi Yani artık bir YouTube url’ini NotebookLM’e vermek mümkün. Bahsettiğim gibi NotebookLM’in gördüğü ilgi lansman sonrası da bir hayli yüksek.
Futbolda transferin son gününe ‘deadline day’ deniyor ve o gün içinde çok sayıda transfer oluyor ya; AI’da her gün böyle geçiyor. 27 yıl Google’da çalışıp sonrasında Character.AI kuran Noam Shazeer, Google’a geri döndü ve bu Google’a $2.7b’a mâl oldu. Sora’nın lider ekibindeki Tim Brooks, da Google’a katıldı. OpenAI kurucu ekibindeki Durk Kingma, Anthropic ekibine dahil oldu.
🔏 Wispr Flow: AI ile 3 kat daha hızlı yazmak ister misiniz?
100’den fazla dili destekleyen (evet, Türkçe de dahil), private cloud’da çalışabilen ve entegrasyon (‘şunu Google’da arayabilir misin’ gibi bir şey dediğinizde otomatik olarak varsayılan tarayıcınızda bu aramayı yapabilmesi gibi) seçeneklerine sahip Wispr Flow ile 3 kat daha hızlı yazabilirsiniz.
Mac uygulaması olarak çalışan Wispr Flow’u 3 gündür deniyorum, alışkanlık kazanmak kolay değil ama kullanılabilirlik ve tutarlılık tatmin edici.
Wispr Flow; konuşma diliyle yazarkenki ton farklarınızı kişiselleştirilmiş olarak zamanla öğrenebiliyor, konuşurken kendinizi düzelttiğinizde otomatik olarak düzelttiğiniz halini yazabiliyor.
2024’ü $3.7b gelirle kapatması beklenen OpenAI, $157b değerlemeyle $6.6b yatırım aldı (tura Microsoft, Nvidia ve SoftBank de katıldı).
Meraklısına, bu yatırım tutarı aynı zamanda OnlyFans’ın 2023 geliri. OpenAI’da 2025 için beklentiyse yılı $11.6b gelirle kapatmak.
🫷🏻Kapanış…
Buraya kadar okuyanlara ayrı bir teşekkür. Bana ulaşmak için okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt verebilirsiniz.
Bir sonraki Soft Commitment sayısında, 22 Ekim sabahında görüşmek üzere. Sevgiler.
Keyifle okudum daha doğrusu dinledim..
Abi bizim ekip çok iyi buzdolabı taşır bir sonraki ev taşımanda aklında bulunsun :D
Bu arada yine harika bir yazı olmuş👏🏻. LoveFrom çok ilgimi çekti. Farklı fiziksel AI productları geliştiriliyor güzel ürünlerde var openinterpreter vs. ama LoveFrom'un yapacağı şeyi çok merak ediyorum. Saatler veya gözlükler fiziksel AI ürünü için en uygun olan gibi yine Apple çıktık 😅