Soft Commitment #176 | Developer'lık bitmiyor - şekil değiştiriyor, yerel LLM, Product-led Organization, PMF or Die...
The Duolingo Handbook, niş veri sahibi platformların çok değerli modelleri, 'Visa as a Service', kaos, kriz ve atar dolu kısalar, 5 beğendiğim ürün ve dahası...
Soft Commitment’ın 176. sayısı, global iş hedeflerinizi gerçeğe dönüştürme yolunda en iyi destekçiniz Clemta’nın katkılarıyla sizlerle.
E-bültenin 8. yaşının ilk sayısından herkese merhaba (görmemişin 8 yılını doldurmuş bir e-bülteni olmuş…). 😆
Soft Commitment Podcast 🎙️
Soft Commitment Podcast, favori podcast platformunda yayında, okuyor olduğun bu sayıyı da benim yapay zeka ile klonlanmış sesimden de dinleyebilirsin.
Bu arada AI dışında bizzat benim olduğum bölümler de var, olmaya ve genişlemeye de devam edecek. Dinleyin, takip edin, yorum yapın, beğenin…
ABD’de federal vergi dönemi başlıyor! [Clemta’da yüzde 10 indirim sağlayın: ‘SOFTCOMMITMENT10’]
Amerika’da şirketiniz varsa, vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmek ve yasal uyumluluğunuzu sağlamak için bu önemli tarihleri kaçırmayın:
Delaware’de C-Corp’u olan tüm teknoloji şirketleri için annual report ve franchise ödemelerinin son tarihi 1 Mart,
Ayrıca çok ortaklı LLC ve S-Corp’lar için 17 Mart, tek ortaklı LLC, bireysel girişimler ve C-Corp’lar için federal beyannamelerde 15 Nisan son tarihler.
Clemta, vergi beyanından muhasebe süreçlerine, otomatik banka mutabakatlarından gerçek zamanlı finansal raporlamaya kadar tüm çözümleri tek bir platformda sunuyor.
150’den fazla ülkedeki 10 binden fazla girişimcinin ABD’de şirket kurmasını sağlayan Clemta, işletmenizin finansal süreçlerini zahmetsiz bir şekilde yönetmenize yardımcı oluyor.
Soft Commitment komünitesine özel; ‘SOFTCOMMITMENT10’ kodunu kullanarak tüm paketlerde %10 indirimden faydalanabilirsiniz.
Son 15 güne Soft Commitment bakışı atmaya hazır mısınız? Rastlamanızın pek kolay olmadığı konu ve içgörülerle, daha sonra birleştirmeniz için çok sayıda nokta koymaya çalışacağım.
6 beğendiğim ‘olay’, 5 dikkatimi çeken ürün, dolu dolu kısalar bölümü ve sayının teması olabilecek ‘AI etkisiyle job market değişimi’. Evet ‘yine o konu’, ama yeni bakış açıları ve raporlarla, ilginizi çekeceğine eminim.
E-bülteni iş arkadaşlarınıza forward etmeyi, sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı lütfen unutmayın.
Keyifli okumalar,
Erman Taylan (Twitter, LinkedIn)
Beğendiklerim: The Duolingo Handbook, niş veri sahibi platformların çok değerli modelleri, ‘PMF or Die’, ilk yerel LLM denemesi, sayılarla YC, Visa as a Service
Borsaya açılacak kadar büyümüş; adeta Airbnb’nin dünya turizmine yaptığını dil öğrenme sektörüne yapan Duolingo, hafta içinde oldukça başarılı bir handbook paylaştı: The Duolingo Handbook (.pdf) 100 yıllık bir marka oluşturma, retention metriğini her zaman en başa koyma, Monetization Engine yaklaşımı ve işe alımda öne aldıkları ve feragat etmedikleri kriterler ilk dikkatimi çekenler. Product-led bir şirket nasıl olur’a dair çok başarılı bir doküman, tek başına bir e-bülten sayısı olur yani o derece.
PMF or Die isimli şov programında iki yarışmacı bir eve kapatılıyor, 25’er bin dolar veriliyor ve fikirlerinde ürün-pazar uyumunu bulmaları bekleniyor. Acun duymasın diyeceğim de duysa da ülkece bu noktada değiliz sanırım. Yarışmacılardan Blake Anderson’ı takip ediyordum, benim favorim kendisi. :)
Crunchbase, hangi startup’ın başarılı olacağını tahmin eden bir model paylaştı. 17 yıllık veriyle beslenen model, %95 başarı oranıyla hangi girişimin yatırım alacağını tahmin edebiliyor. Model ayrıca satın almaları da tahminleyebiliyor. Peki size soru; böylesine niş bir bilgi kaynağı olan Crunchbase, muhtemelen ücretli üyelik satarak kazanmayı hayal bile edemeyeceği parayı modelin servis olarak sunulmasıyla elde edebilir. Sizce Crunchbase gibi başka hangi platformlar benzer bir yerde duruyor? Bu arada Crunchbase’in yeni tasarımını da beğenenler arasındayım.
Fransız Mistral, Saba’yı duyurdu. Şahsen bildiğim, ilk büyük çaplı bölge spesifik LLM denemesi. Orta Doğu’yu hedefleyen model; kültüre ve yerel nüanslara uygun tasarlanmış. LLM’lerin dikeyde nur topu gibi bir başka rekabet alanı oluştu.
YC’ye hayran olduğumu herhalde söylemeye gerek yok. Burada programa dair ilgi çekici veriler çok güzel bir şekilde derlenmiş.
Visa’nın 2020’ler sonrasında kendisini ‘Visa as a Service’ olarak konumlandırması. ‘Agentic Payments’ konulu bir e-bültenden buraya geldim.
Sayının teması: Çalışma şeklimizdeki değişimler, tabii ki AI etkisi, Anthropic’in economic index’i ve yazılım mühendisliği özelinde yaşanan değişime ayrı bakış…
Yazılım mühendisliği bitmiyor, şekil değiştiriyor
Son beş yılın en düşük yazılım mühendisliği iş ilanı sayısını görmüş durumdayız. The Pragmatic Engineer imzalı çalışma burada. 5 yıl önceye göre düşüş %35. 5 senelik bir kıyas yapmak gerekirse; tüm iş ilanlarında %10 artış var; buna rağmen bankacılık ve finansta %7, satışta %8, pazarlamada da %19 düşüş hakim. Araştırmada, çok farklı sektör ve disiplinlerle kıyaslama, ülkelere dair veriler sizi bekliyor.
Daha önce birden çok kez yazdığım gibi (bir tanesi #160); yazılımı vuran iki dalga var. AI dışında bir de makro-ekonomik koşullar. Evet, ekonomi bir döngü meselesi; lakin bir döngüde oturan daha karlı ve verimli bir kültür, ilerisi için kalıcı olacaktır. Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması en göz önünde yaşanandı ama tüm dünya artık kalabalık değil, verimli yazılım takımlarının doğru olduğuun farkına vardı. Örneğin;
Bugüne kadar $36m yatırım alan ve 30 milyon kullanıcıya sahip olan Bluesky’ın 13 yazılım geliştiricisi var.
Bugüne kadar $52m yatırım alan ve 10 binden fazla şirketin kullandığı, alanındaki en güçlü oyunculardan biri olan Linear’in 25 yazılım geliştiricisi var.
Bir O'Reilly makalesinden…
“It is not the end of programming. It is the end of programming as we know it today”
Derken, O'Reilly Media’da, Tim O'Reilly imzalı güzel bir makaleye denk geldim: ’The End of Programming as We Know It’. Çok güzel bir yazı olmuş.
Baktığımızda; programlamada her şey ‘low-level’ başlamıştı, sonrasında zamanla abstract olduk, olduk da olduk. Bu arada bilgisayar mühendisliği okumuş biri olarak gerçek hayatta olmasa da öğrencilik yıllarımda ‘low-level’ dillerle de haşır neşir olma şansım oldu ne mutlu ki ve şunu söyleyebilirim; kesinlikle bugünden daha keyifliydi!
Devam ediyorum; Compile olan bu ilk nesil yazılım dilleri, endüstride kullanılan dev programları doğurdu, tabii kişisel bilgisayar kullanan herkes aslında bir programcıydı. Sonra GUI geldi, yetmedi, web geldi, derlenmeyen betik dilleri yükselmeye başladı. Sonra mobil devrim yaşandı. Hibriti ayrı, native’i ayrı… Sonra mikro-servis mimariler, birden çok dil kullanmanın bir tercih değil adeta zorunluluk olması. Sunucu tarafı, big data, test mühendisliği derken 1980’den başlayıp bugüne kadar geldiğimizde yazılım; hep ‘en gözde’ meslek oldu. Büyüdükçe büyüdü… Bugün teknolojinin gidişatında bi değişim yok, büyüme ve genişleme her anlamda devam ediyor lakin yapay zekanın yazılımda kullanılması ki ilk ve en çok benimseyen de yine bu sektör oldu bugün bu tartışmaları yapmamızı sağlıyor. Ve tabii yazılımın tüm kaynak, doküman ve iletişiminin tamamen online olması da LLM’leri bu alanda üstün kıldı demek yanlış olmaz.
Aslında bu 45 yılı beş döneme bölsek; her dönemde bir önceki dönemin tecrübeleri eski kalmıştı. Şimdi AI ile bambaşka bir değişim yaşıyoruz. Yazıyla paralel, bu uzun girişin ardından notlarım ve makalenin düşündürdükleri şöyle:
Satya Nadella’nın da söylediği gibi; herkes bu araçlara aşağı yukarı aynı seviyede hakim olunca; öne çıkmak isteyen şirketler, acaba gelişmeye dair motivasyonlarını sürdürürken bunu daha çok geliştiricide mi bulacak? Bana kalırsa fark yaratan, 10x adına artık ne derseniz, bu kitleye sahip olmak için savaş çıkacak. :) Ve tabii güçlü şirketler verimlilikten boşa çıkan saatleri yeniliklere ayıracak. Bu aynı insanlar gibi şirketlerin de en yukarıda olanlarının yerlerini sağlamlaştırmasına sebep olacak.
AI-ops kavramından bahsetmiştim (#165), savaş çıkacak bir diğer kategori burası.
Yazılım mühendisliği şekil değiştirirken; eğitimi de şekil değiştiriyor haliyle. Yeni bir takım ‘okullar’ ve ‘kurslar’ doğacak, halihazırdakilerin yanında yeni oyuncuların da ortaya çıkması olası.
Bu yeni düzende ‘geliştiriciler’ business’a daha da yakınlaşacak.
Rutin, tekrar eden kodlama şekli, domain bilgisi odaklı zorunluluklar bugüne kadar zaten son bulmalıydı da, bulmayanlar da artık bulacak.
The Anthropic Economic Index: Kim, AI’ı neden ve ne kadar kullanıyor
AI’ın iş yapış şekillerimizdeki etkisi çok konuşulurken, Anthropic ‘Economic Index’ adını verdiği bir araştırma yayınladı. Hatta araştırmanın veri setini de paylaştı. Kendi platformu üzerindeki milyonlarca anonim veri noktasından beslenen çalışmada hangi meslek grubunun AI adaptasyonu nasıl, kısaca bu -çok güzel bir şekilde- gösteriliyor.
Tabii ki yazılım geliştiriciler ve teknik yazarlar adaptasyonun en üstünde. Enteresan mı onu siz söyleyin ama maaş düzeyi olarak en çok ortada yer alan grup adapte olmuş. Geliştiriciler ve yazarlar dışında; sanat, tasarım, spor, eğlence ve medya sektörleri de adaptasyonda sonradan geliyor. Linkte çok ilgi çekici veriler var.
Paper: The Labor Market Effects of GenAI Intelligence
Tam da ‘meraklasına gider’ bir akademik makale burada.
Gelir gruplarına dair ayrışma Anthropic’inki gibi. İş hayatında AI kullananların, %33 oranda her iş gününde bu araçları kullanması önemli bilgi. Diğer yandan düşük gelir grubunda AI araçları ‘ikame’ görevi görürken, yüksek gelir grubu içinse risk bir hayli azalıyor, AI ‘tamamlayıcı’ haline geliyor. Yani kısa vadede işsizlik ve eğitim düzeyi düşük kitlenin işsiz kalması gibi bir tablo bizi bekliyor. Uzun vadedeyse; bu tamamlıyıcı etkinin küçülmelere sebep olması muhtemel, ve teknoloji geliştikçe de piramitte etkilenen grup büyüyecek tabii. Hemen yukarıdaki araştırmalar da piramitte yüksek olsa da geliştiricilerin daha büyük bir değişimin içinde olduğunu söylemişti.
Scale edebilmiş mühendislik organizasyonları için: ‘The Rotation Program’
‘İnsan Kaynakları çoktan disrupt oldu bile!’ başlığını attığım makaleyi, Haziran 2019’da yazmışım. Ve ’yaygınlaşması gereken’ çalışma şekillerinden, değişen motivasyonlardan, HR’da yoğun teknoloji kullanımından ve yetenek kısıtından bahsetmişim.
Neredeyse altı yıl sonra, severek takip ettiğim First Round Capital blogunda, ‘The Rotation Program’ makalesine denk geldim.
Checkr’da ‘VP of Engineering’ olarak çalışan Krista Moroder, eski bir öğretmen. Ve hayatının o döneminde; öğretmenler odasında öğrencilerin tahtaya isimlerinin yazılıp, öğretmenlerin o isimlerin yanına sticker’lar koyarak görüşlerini beyan etmesiyle; hangi öğrencinin ilgiye ya da farklı bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğunun kolektif yolla keşfinden hareketle Checkr’a The Rotation Program adını koyduğu bir sistem getirmiş.
Bugün 80 kişilik mühendislik organizasyonunda bağlılığın çok yüksek olması ve bunun sebebi sorulduğunda da bir numarada bu sistemin gelmesi beni şaşırtmadı.
Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi sadece mühendislik özelinde; belirli dönemler içinde, çalışanlar başka takım ve disiplinlerde çalışabiliyor. Ve sadece kariyerinin başındakiler için değil, herkes için geçerli olan bu sistem özellikle belirli bir büyüklük ve olgunlukta (PMF, büyüme, karlılık…) çok güzel işleyebilir. Bunu HR ekiplerine okutsak; çok büyük olasılıkla ‘bizde de var!’ diyeceklerdir, ama sistematik ve büyük çaplı yapılmadığından olsa gerek, o meşhur bağımlılık anketinde bir numaralı pozitif etken olarak çıkacağını pek sanmıyorum.
Moroder’in eski günlerdeki alışkanlığı sticker board’u da içeren rotasyon programına dair detaylar linkte. Öyle inanıyorum ki bu programın faydası, 10 sene önceye kıyasla bugün çok daha fazladır, sebebi ise yukarıdaki başlıklar.
Kısalar: Kriz, kaos, dedikodu, atar, viral…
ABD’de DOGE şimdiden 1 milyar dolar tasarruf sağladı, ABD’nin en büyük bankası JPMorgan’ın CEO’su Jamie Dimon’ın özellikle yaşça genç çalışanlarının uzaktan çalışma arzusunu fazlaca sert bir şekilde eleştirdiği ses kaydı ortaya çıktı, Satoshi Nakamoto’nun şimdi de Jack Dorsey olduğu iddiaları konuşulmaya başladı (hayır, bence o da değil - ama SN bir kişi değil de eğer bir grupsa, mesela beyin takımında Dorsey vardı dense ona şaşırmam), DeepSeek dalgası sönüyor gibiyken OpenAI yaptığı açıklamada son 3 ayda %33 büyüme ile 400 milyon aktif kullanıcıya ve 2 milyon para ödeyen kurumsal müşteriye ulaştığını duyurdu ki B2B’deki büyüme oranı 5 ayda 2x, son olarak ilk kez bir iş ilanında AI Agent arandı.
Yetmez, #146’da sizlere tanıttığım AI donanımı üreten Humane, $116m karşılığında HP’ye satıldı. Ve hazır olun; ay sonunda AI Pin cihazı çalışmaz hale geliyor. HP’nin satın aldığı patentler, cihaz anlaşma kapsamı dışında.
Yetti mi, yine yetmedi. Eli biraz daha arttırıyorum.
Arjantin Devlet Başkanı Javier Millei, hafta içinde memecoin $LIBRA’yı desteklediği bir paylaşım yaptı, bir süre sonra değeri %95 düşen LIBRA’dan başkanın $200m rug pull yaptığı iddia ediliyor. Burada belgesel tadında keyifli bir video mevcut.
Arjantin borsası %5 değer kaybederken, Arjantin’de vatandaşların toplam 4 milyar dolarının eridiği de yine iddialar arasında.
Dikkatimi çeken 5 ürün
Rabbithole: Derinlemesine okumalar yapmak isteyenlere
Hatırlarsanız size Every’nin makalenin sonuna konumlandırdığı, makaleye dair sorular sorabileceğiniz AI özelliğinden bahsetmiştim. Rabbithole ise bir soru sorduğunuzda size ‘follow-up’ sorular öneriyor, o konuda derinleşmenizi istiyor. Bir konu var, ve ben o konuda tavşan deliğine düşmek istiyorum diyenlere.
Perplexity’den temel farkı, aklınızda spesifik bir soru ya da yanıtını merak ettiğiniz bir konu olduğunda değil; derinleşmek istediğiniz konu olduğunda Rabbithole’e gitmeniz, arayüzde ise ağaç şeklinde detaylara ulaşmak, ağacı adeta tırmanmak mümkün.
Tabii burada Rabbithole’un kendisi kadar AI ile bu gibi UX denemelerinin güzelliğini de sizlere aktarmak istedim.
Hightouch: ‘AI based digital marketing’ alanının yükselen oyuncusu
Hafta içinde yeni yatırım turunu duyuran ve 1 milyar dolar değerleme barajını aşan Hightouch; Spotify, Ramp, GitLab, Plaid ve Whoop gibi çok çok iyi logolara sahip.
Hightouch’ın iki temel ürünü var: birisi teknik ve teknik olmayan ekiplere hitap eden, şirketin her türlü verisini topladıkları CDP (Customer Data Platform), diğeri ise asıl magic’in döndüğü AI ile şekillenen optimizasyonlar. Anlık kişiselleştirmeler, kampanya yönetimi (ROAS optimizasyonu gibi) ve segmentasyon öne çıkanlar.
Defi.app: DeFi dünyasına babaannelerin bile girebilmesi iddiasında
E-bültende daha önce CeDeFi kavramından bahsetmiştim. Yani merkeziyetsiz finans ürünlerinin merkezi yapılar altında; onların ‘güvenliği’ ve kolaylığında sunulması. Nasıl ‘embedded finance’ diyorsak; ‘embedded crypto’ bir nevi.
Geleneksel dünyaya kıyasla zaten doğası gereği örneğin bir çağrı merkezine, merkezi bir yapı ya da otoriteye sahip olmayan DeFi; kanımca bundan çok daha önemlisi, kötü ve oldukça karmaşık kullanıcı deneyimi ve giriş bariyerinin yüksekliğiyle belirli bir taban dışına (diyelim ki 1 milyon aktif kullanıcı) çıkamıyor. Defi.app ise CeDeFi değil, DeFi’ın bu negatif taraflarını taşımayan bir ürün olma iddiasında. Web arayüzü fena değil, bu çeyrekte mobil uygulamalar da geliyor. İncelemeye değer.
Babaannelerin bile kullanması iddiası da bana değil, bizzat kendilerine ait. :)
Back-end’inizle Chrome DevTools’u konuşturuyor: Subtrace
Production ortamında hatayı daha BE’de kod yazarken farketmenizi sağlayan ve log’larda kaybolmanızın önüne geçmeye çalışan Subtrace; bir YC girişimi.
Açık kaynak kodlu olarak ClickHouse üzerinde geliştirilen ve her bir BE sorgunuzu ön tarafta otomatik olarak kontrol eden Subtrace, spesifik logic’ler için adeta kurtarıcıya dönüşebilir.
Açık kaynak kodlu ve ölçeklenebilir RAG geliştirme aracı: Supavec
En kısa haliyle ‘RAG as a Service’ olarak tarif edebileceğim Supavec, açık kaynak kodlu ve Supabase ya da Next.js ile de çalışabiliyor. Supavec’in kocaman alternatifleri var ama açık kaynak kodlu olması onu ayıran temel fark diyebilirim. Çünkü alternatifler, özelleştirme ve teknoloji seçiminde pek de özgür değiller.
Kendi verinizi LLM’lere vermenize yarayan RAG’lar öyle gözüküyor ki büyüme devam edecek, bakalım Supavec de bu büyümeye eşlik edebilecek mi? Not: Supavec bir YC girişimi değil.
Kapanış…
Clemta’nın sunduğu 176. sayı sona erdi. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler!
Bana ulaşmak için, bizzat bu e-postaya yanıt verebilirsiniz. E-bülteni arkadaşlarınızla paylaşmayı da unutmayın.
177. sayı, 11 Mart’ta, her zamanki saatinde sizlerle. Hem e-posta kutunuzda hem de favori podcast uygulamanızda. O güne kadar kendinize iyi bakın. Sevgiler.
Yine okunacak bir sürü bağlantı var :) Bu arada RAG ile ilgili olabileceği için yazıyorum. Modellerdeki (LLM) gelişim artık yavaşladı. Bu nedenle LLM'lerin daha kaliteli ve yaptığımız işle ilişkili sonuçlar vermesi için knowledge base ve memory gibi özellikler gelişecek. Geçen hafta OpenAI knowledge base ile ilgili bir özellik tanıttı. Biz GPT-5 beklerken adamlar knowledge base tanıtıyor :D