Soft Commitment #180 | 'Şirketimde herkes AI kullanmalı', AI-enablement protocol MCP, rekorlar
Shopify CEO'su Tobi Lutke'den her teknoloji şirketinin takip edeceği tarihi açıklama, 2 dikkatimi çeken AI Agent girişimi, MCP nedir ve neden bu kadar önemliler... Çok daha fazlası 180. sayıda!
Sevinin küçükler, övünün büyükler… 23 Nisan kutlu olsun!
Geride bıraktığımız 2 haftada çıkan 10’larca yeni AI modelini, haftalık 1 milyar aktif kullanıcıya erişen ChatGPT’nin ‘hatırlama’ özelliği izledi. Herhalde en çok gündem olan yeni AI modelleri, Google imzalı Gemini 2.5 ve Firebase Studio oldu. Diğer yandan Figma, tüm ekonomik belirsizliklere karşın 2025’de halka arz olmakta kararlı dururken eski OpenAI CTO’su Mira Murati, yeni girişimiyle tarihteki en büyük tohum yatırımına imza attı (iki milyar dolar). Siz de benim gibi arama motoru kullanmayı bırakanlardan mısınız?
Soft Commitment Podcast 🎙️
Soft Commitment Podcast, favori podcast platformunda seni bekliyor. Dinleyin, takip edin, beğenin, paylaşın.
Bülten sayıları benim sesimle eğitilmiş bir yapay zeka tarafından okunuyor, özel sayılar da cabası, hatta videolular bile var. :) Hemen aşağıdan da, 180. bölüme favori podcast platformunuzda erişebilirsiniz:
Rastlamanızın pek kolay olmadığı konu ve içgörülerle, daha sonra birleştirmeniz için çok sayıda nokta koymaya çalışacağım. Son on beş güne Soft Commitment bakışı atmaya hazır mısınız?
8 bine yakın teknoloji sektörü çalışanının takipçisi olduğu Soft Commitment’ın 180. sayısını iş arkadaşlarınıza forward etmeyi ve sosyal medyada paylaşmayı atlamayın.
Keyifli okumalar,
Tobi Lutke: “Shopify’da herkes AI kullanmalı, yeni her bir rol için ‘AI varken neden bu kişi gerekli?’ diye soracağım”
İçinde bulunduğumuz dönemde bazı imza söylemler ve hareketler oldu. YC’nin W25 dönemi girişimlerinin çeyreğinin tamamen AI ile kodlanması (#177), Klarna’nın SaaS çıkışı (#171) ilk aklıma gelenler örneğin. Bir üçüncü de Shopify CEO’su Tobi Lutke’den geldi.
Tüm çalışanlarına bir mesaj gönderen Tobi, bizzat kendi ağzından şunların altını çiziyor:
Ürün perspektifinde;
“Müşterilerimiz açısından bakarsak; girişimcilik ve e-ticaret patronu olmak şekil değiştirdi. Shopify olarak, bu yeni çağda da tartışılmaz olarak ihtiyaç duyulan bir ürün olarak kalmaya devam etmeliyiz.”
İş yapış şeklimizde;
“Kariyerimde gördüğüm en büyük iş yapış şekli değişimiyle karşı karşıyayız. AI ile siz de muhtemelen asistan, pair programmer, analist, araştırmacı ve bir öğretmen sahibi olmayı denediniz, ben de deniyorum. Şirketimiz her sene %20-40 arasında büyürken ben de sizler de büyümelisiniz.”
Bu doğrultuda;
Shopify’ın her bir çalışanından AI ile çalışabilmenin temellerine hakim olmasını bekliyorum. Gelişmezseniz resmin dışında kalırsınız, AI olmadan çalışmak artık mümkün değil, yarın ise imkansız.
Hele ürün üzerine konuşurken, prototip hazırlarken; AI kullanmamak akıl karı değil. Çalışma arkadaşlarınızla, -sizin katkınızla- AI’ın ürettiği çıktılarla konuşmak şart.
Performans mülakatlarınıza, 360 derece görüşmelerinize AI’ı kullanım şeklinizi ekliyoruz.
AI ile çalışırkenki öğrenimlerinizi paylaşın, takım olarak birbirimizden beslenelim.
Bundan sonra yeni bir headcount için, bunu AI ile, AI agent’larla neden ve nasıl yapamadığınızı anlatmanız gerekiyor.
Tüm bu maddeler ben ve diğer tüm executive roller için geçerli, everyone means everyone.
Tobi’nin düşündürdükleri
Dünyada 1-2, Türkiye’de 2-3 yıl içinde, her büyük teknoloji şirketininin aynı soruları soracağına tahmin etmek güç olmasa gerek. Erken aşamada zaten AI en büyük ayırt edici özellik olacak.
Big-4’lar başta olmak üzere bu işin danışmanlığı ve araçları (ölçüm ve kolaylaştırıcı özellikler sunan) daha da artacak hatta danışmanlık tavan yapacak, şirketlerin kültür ve iş yapış süreçleri (dokümantasyon, kayıt olmadan konuşmamak gibi) değişip AI’a tamamen uyumlu hale gelecek. Çalışanların şirketlerle olan sözleşmelerinden ortaya çıkacak yeni ünvanlara kadar (Chief AI Adoption Officer, AI-Ops Engineer)…
Bitirirken;
Tobi’nin bu açıklaması, aynı en başta verdiğim örnekler gibi gerçek dünyadan, gerçek insanların söylemlerine dayanmasıyla vurucu bir hal alıyor… Yoksa tüm bu açıklamalar ne şaşırtıcı ne de abartılı.
Nedir bu MCP (Model Context Protocol) ve neden önemliler
Geçen sene Anthropic tarafından geliştirilen ve açık kaynak olarak sunulan MCP, en kısa tanımıyla LLM’lerin harici veri kaynaklarına ve araçlara erişimini standartize edip kolaylaştırıyor. Daha detaylı bir açıklama da burada mevcut.
Cursor, VS Code, Windsurf, Claude Code gibi IDE’lerin sırayla MCP’yi desteklemeleri ve özellikle OpenAI’ın da hafta içinde MCP’yi uygulayacağını duyurmasıyla; LLM’lerin dış dünya iletişimlerinin kısaltılması olarak tam bir standart haline gelen MCP’ye dair notlarım;
MCP ‘basit’ bir protokol, ama bu kadar konuşulmasının sebebi iş yapış şekillerinde daha doğrusu development şekillerinde değişime yol açması. Örneğin artık direkt IDE içinde bağlantı kurulan harici veri kaynağına erişmek mümkün. Çünkü IDE’ler de agentic iş akışlarına sahip oldular. MCP’de bu veri kaynaklarına, örneğin bir veri tabanına ‘server’ deniyor.
Böylece AI ile kod yazarken harici veri kaynaklarıyla insan gibi konuşarak iletişim kurmak, yani örneğin ‘x tablosunda 1’den çok kez kaydı olan y satırını buraya getir’ demek artık mümkün.
Developer experience olarak bakarsak; MCP adaptasyonunun bu yıl Ocak ayında başladığını söylemek mümkün, yani çok hızlı bir ilerleme söz konusu. LLM ve IDE dışında kalan Cloudflare ve Sentry gibi teknoloji şirketlerinin de birer MCP server haline gelmesi Mart ayında başladı.
Özellikle Zapier ve GitHub’ın resmi MCP server’larını Nisan ayında yayınlamaları bu adaptasyonu iyice hızlandırdı.
Model-agnostic olarak çalışan MCP, şirketlerin kullandıkları LLM’leri çok hızlı bir şekilde değiştirmesine olanak tanıyor.
Agentic Finance kavramından daha önce bahsetmiştim. Şimdi bir daha, bu sefer MCP perspektifinden konuya bakarsak; Stripe ve Square gibi şirketlerin birer MCP server yayınlamalarını daha net anlayabiliriz.
Bir başka deyişle; ‘MCP = AI-enablement protocol’.
Agentic coding’e dair Anthropic imzalı bu makale, biraz detaylı ama geliştiriciler için oldukça kafa açıcı.
Kısalar…
Plaid kurucu ortaklarından Zach Perret, ‘product-driven’ kavramına yeni bir bakış açısı getirmiş, işin güzel yanı ise makale aslında Plaid içinde yayınlanan bir memo olarak yazılmış. Hem kısa hem de net.
Burada yeni olanlar için favori şirketlerimden biri olan Stripe’ın kurucu ortağı Patrick Collison’ın attığı tweet, ilgi çekiciydi. Ayda iki kere şirketin 40 liderinin katıldığı toplantıya 30 dakikalık seanslarla birer müşteriyi dahil eden Stripe, en basitinden müşteri taleplerinin çok daha gerçek ve vurucu olmasını sağlıyor.
Bu arada hiç de yeni bir pratik değil, farkındayım. Örneğin daha önce (107. sayıda), Doordash’in yazılım geliştiricilerini ‘bile’ belirli aralıklarla ‘sipariş atmaya’ gönderdiğini yazmıştım. Türkiye’de de çok sayıda örneği var, tüp dağıtmaya giden tasarımcılardan emlakçılık yapan ürün insanlarına kadar…
Yine Patrick Collison’dan, ABD ve Avrupa kıyaslaması geldi. Çoğuna katılıyorum; optimizm, ülke dışından yetenek çekme ve aynı zamanda bu insanların entegrasyonunda da ABD önde ki bunları da dahil edince iş kurmak ya da iş için yaşamak noktasında sıfırdan başlayan biri için çok daha önde oluyorlar.
Olmuyor, olamıyor… Bir iş modeli düşünün; Instagram kurucuları da, Goodreads yaratıcıları da ‘beceremedi’. 168. sayıda memnun olmadığım tarafları olsa da bir denemeyi hakettiğini yazdığım ‘curated reading app’ Smashing de kısa sürede kepenk indirme kararı aldı. Burada okuduğunuz bazı bilgiler Smashing’dendi.
Stanford University Human-Centered Artificial Intelligence (Standord HAI) imzalı bu rapor, içinde bulunduğumuz çağın en büyük dönüşümüne, oldukça kapsamlı ve üst perdeden ışık tutuyor.
Açık ofisler; daha fazla insanı daha küçük metrekarelere sığdırmak için, sağlık ve verimlilik sorunları gözardı edilerek icat edilen bir kapitalist icadı desem biraz sert olur ama çok da yanılmam bence. BUSY Bar ise en azından verimlilik sorununa el atmaya çalışan bir gadget olarak dikkat çekici. Bilgisayarınızla entegre olup call’da mısınız anlayan, meşguliyetinizi asenkron olarak karşı tarafa ileten BUSY Bar’ın bi nevi benzerini, camlara yazarak bir ara hayata geçirdiğimizi hatırlıyorum.
Microsoft’un 50. yılı (evet, artık bir teknoloji şirketi 50. yılını kutlayabiliyor) şerefine Bill Gates, Steve Ballmer ve Satya Nadella; AI’ın sorularına yanıt vermiş. Ortaya çıkan çok keyifli video burada. Kayda değer bir şey söylemeseler de sıkılmamanız garanti.
Stablecoin’ler için Chris Dixon’dan beklenen çıkış sonunda geldi: Are stablecoins money’s WhatsApp moment? Stablecoin demişken; aralarında Circle’ın da olduğu bir grup yatırımcıdan $16m yatırım alan Codex, Satoshi Nakamoto’nun 2009’da Bitcoin WP’ında bahsettiği ‘a universal electronic cash system’ hayalini stablecoin odaklı bir blockchain ile gerçekleştirmek istiyor. Stripe’ın satın aldığı Bridge’in, ‘bu işe özel bir blockchain’ konumlandırmasıyla bir rakibi gibi duruyor.
Clay ve Deck: Data odaklı iki AI agent ürünü
Clay’i çok muhtemel duymuşsunuzdur. GTM pazarının lider oyuncularından biri olan Clay, AI agent’lardan önce de vardı lakin son zamanlarda kendisini iyiden iyiye burada konumlandırmaya başladı.
300 binden fazla şirket tarafından kullanılan ve müşterilerinin, potansiyel müşterilerini bulması için 100’den fazla veri kaynağını AI research agent’larıyla tarayan Clay; ideal müşteri profilinizi (ICP) konuşur gibi tarif ederek yeni şirketlere ulaşmanızı, bu flltreye takılan yeni şirketlerden haberdar olmanızı ve bu şirketlere ulaşma yönteminizi de çok farklı mecraları kullanarak ölçeklemenizi (workflow’lar oluşturarak) sağlıyor.
Örneğin OpenAI, Clay’i çok muhtemel kurumsal satışlarında kullanıyor ve müşteri aday listesindeki veri zenginliğini Clay’le 2 kat arttırdığını söylüyor. Clay veri toplama dışında inbound lead’lerinizi skorlamanıza da yarıyor. Kısaca satış ve yeni pazara giriş ekipleri için çok farklı AI agent’larından oluşan bir platform özeti yapabilirim Clay için.

Plaid’i biliyorsunuzdur, bir dönem Visa’nın satın almak istediği ama rekabet kurumuna takıldığı girişim; bankacılık dünyasında global çapta yüzlerce oyuncunun API’larını kendi platfornu üzerinden sunuyor. Yalnızca Plaid’e entegre olarak müşterilerinize yüzlerce finansal kurumun açık bankacılığını sunmaya başlıyorsunuz da diyebilirim pekala.
Deck, Plaid’in yaptığını AI agent’larla finansal kurumlar dışında kalan e-ticaret siteleri, devlet kurumları, enerji ve sigorta şirketleri, utility app’ler için yapıyor; API gereksinimi olmadan. Deck’i kullanan platformlar, müşterilerine bu yapılara bir kere login olmalarını istiyor ve sonrasında sürekli ve structured veri alabiliyor. Bu verilere ne yapacakları ise platformun hayal gücüne kalmış.
Deck bu entegrasyonları da AI desteğiyle otomatik olarak yaptığı için bugün 100 binin üzerinde platformdan veri sağlayabilir halde.
Deck’in B2B iş modeli, C’nin datalarından ikinci B’nin beslenmesini sağlıyor. Ama LLM sunan bir şirketin, örneğin OpenAI, Deck’i satın alarak kendi C’lerine çok daha anlamlı konuşmalar ve analizler yapması akla ilk gelen gelecek senaryolarından biri oluyor. Ya da şimdiden $16m yatırım almış Deck’i satın almaktansa bu özelliği hızlıca yazmayı da deneyebilirler tabii.
OpenAI’ın satın alma hamleleri, rekor yatırımlar
OpenAI, 40 milyar dolar yatırım alarak halka açık olmayan bir şirkete yapılan en büyük yatırım rekorunu kırdı.
OpenAI’ın efsane Apple tasarımcısı Jony Ive‘la olan flörtünden daha önce 166. sayıda sizlere bahsetmiştim. Ive’ın tamamen gizli tuttuğu, AI donanımı geliştiren io Products, 500 milyon doların üzerinde bi değerlemeyle OpenAI tarafından satın alınması, bir Vadi dedikodusu olarak malum ortamlara düşmüş durumda. Son olarak iPhone’un donanım tasarımından sorumlu olan Tang Tan de dahil olmak üzere Apple’dan projeye dahil olan isimler de var. io Products, hem kişiler için hem de akıllı ev konseptinde AI donanımları üzerine çalışıyor.
Eski OpenAI CTO’su Mira Murati de yeni girişimi Thinking Machines Lab ile $2b yatırım alarak en yüksek tohum yatırımı rekorunu kırdı. Değerleme $10b, Murati’nin iki ay önce hedeflediğini açıkladığı tutar bir milyar dolardı. Yetmez! OpenAI’da şirketten ayrılan bir diğer kurucu ortak Ilya Sutskever, Safe Superintelligence için $2b daha yatırım aldı. Bu sefer değerleme $32b.
AI IDE pazarında Cursor’dan sonra 2. büyük oyuncu diyebileceğim Windsurf’ü 3 milyar dolar ödeyerek satın almaya hazırlanan OpenAI, Cursor’ın da 2023 yılında yatırımcısı olmuştu. Hatta OpenAI’ın Windsurf’e yönelmeden önce 10 milyar dolara Cursor’ı satın almak istediğini de belirteyim. Windsurf’un yıllık tekrar eden geliri $40m, Cursor’ın ise $200m. Yani örneğin Windsurf için değerleme çarpanı 75x.
Anthropic cephesi ise bu alanda Claude Code ile bir satın almaya ihtiyaç duymayacak seviyede gibi.
Son olarak meraklısına not; Windsurf kurucu ortağı Varun Mohan, bu hafta Lenny’nin konuğu oldu.
Kapanış…
Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler! Bana ulaşmak için, bizzat bu e-postaya yanıt verebilirsiniz.
181. sayı, -bir hafta arayla- 13 Mayıs’ta ve her zamanki saatinde sizlerle. Hem e-posta kutunuzda hem de favori podcast uygulamanızda.
Sevgiler,