Yazılım ve Ürün Geliştirme #37
Yazılım ve ürün geliştirme dünyası üzerine kişisel haftalık gündemimi paylaşmak üzere yine karşınızdayım, herkese 37. sayıdan merhaba! Spotify'ın Square Framework'ü, FollowUp, Atomist, PixelMe, IBM'i bir dönemler alt eden Compaq'ın oldukça keyifli belgeseli, Seeking Wisdom podcast'i ve çok daha fazlası sizi bekliyor.
Ve tabii ki e-bülteni Facebook, Twitter ve LinkedIn hesaplarınızda paylaşabilir, arkadaşlarınıza forward edebilirsiniz. E-postaya yanıt vererek ise bana ulaşabilirsiniz.
Yeni yıl plan ve hedefleri arasında boğulmuş ya da daily scrum meeting'inizden az önce çıkmış olabilirsiniz, umuyorum ki e-bülteni keyifle okursunuz. 😊
Spotify'dan Square Framework (Engineering Culture)
Günümüz ürün dünyasında en çok kafa yorulan sorunlardan biri de ürün takımlarının çalışma şekilleri. Kuşkusuz bu noktada büyük şirketlerin tecrübeleri ve uyguladığı modeller oldukça fikir verici oluyor. Spotify da hem teknolojisi hem de bu teknolojiyi geliştiren ekibini nasıl yönettiğiyle güzel bir örnek.
İki tane videoyla (1 ve 2) Squad framework'ünü detaylı bir şekilde anlatan Spotify, Scrum'ın bazı bazı üretkenliğini etkilediğini düşünerek hem takımlar arası iletişim hem de release planlarını odak noktasına koyarak kendine özgü bir kültür yaratmış. Biraz eski (2014'den) de olsa ben Squad Framework'ü yeni duydum ve incelemenize fazlasıyla değer.
Gmail içinde kişisel bir CRM aracı: FollowUp
Daha önce sizlerle paylaştığım gibi kişisel bir CRM aracı ihtiyacımı hala doldurabilmiş değilim (#requestForProduct). İlk olarak Gmail içinde bir e-posta hatırlatıcı olarak piyasaya giren FollowUp, hafta içinde bir de yine Gmail ile entegre CRM yayınladı. Kontaklarınız hakkında açıklamalar yazabildiğiniz, iletişimde olmadığınız süreyi görebildiğiniz ve hatırlatmalar koyabildiğiniz FollowUP Gmail ile beraber çalışıyor ve freemium bir ödeme modeline sahip.
Her birimizin günde saatlerini geçirdiği e-posta alanında bu gibi çözümlerin değerini arttırarak piyasaya çıkacağını düşünüyorum. Ama ne yazık ki FollowUp da tam olarak aradığım araç değil... :)
Rakam.io'dan bireysel kullanıcıların Google datası analizi
B2B bir SaaS şirketi olan yerli üretim Rakam.io, güzel bir içerik pazarlaması projesine imza atmış: Analyze Your Google Search and Location History Data Çoğumuzun haberdar bile olmadığı bir şekilke arama ve lokasyon geçmişini export edebilmenizi sağlayan Google'dan aldığınız verileri Rakam içine koyarak ücretsiz bir şekilde görselleştirebilirsiniz.
Geçmişe dönük arama hacimleriniz ve keyword'lerdeki değişimi merak ediyorsanız tavsiye ederim. :)
PixelMe ile basit bir url kısaltma servisinin ötesine geçin
Biraz pazarlama (veya growth hacking?) aracı olsa da PixelMe'yi çok beğendim. Basit bir url kısaltma servisinin ötesinde linklere tıklayan kullanıcıları çeşitli reklam platformlarında direkt olarak hedefleyebilmenize yarayan araç, özellikle sosyal medya ve içerik pazarlaması alanlarında kolaylıkla kullanabilir.
Facebook, Twitter, Google ve Linkedin'in reklam ağlarıyla entegre çalışan PixelMe, paylaştığınız linke küçük bir pixel kodu ekliyor ve linklere tıklayan kullanıcılara kolayca hedefleme yapabilmenizi sağlıyor.
3 ay gibi bir sürede 4 binin üzerinde kullanıcıya ulaşan PixelMe, işe yarar bir ürün olduğunu zaten ortaya koymuş gibi duruyor. :)
PingPoint: Ürününüz hakkında milestone ve kritik kullanıcı kazanımlarını keşfedin
Tasarladığınız ürünün kullanıcı sayısı 5 bine ulaştığında ya da sizin için önemli sayılabilecek bi kişi (örneğin Twitter'da 10 binden fazla takipçisi olan biri) ürününüze kayıt olduğunuzda haberdar olmak istemez miydiniz?
İşte bu soruya yanıt veren PingPoint, şimdilik JS ve Node.js gibi API entegrasyonlarıyla bu gibi gelişmelerde e-posta gönderiyor. PHP ve benzer dillerde de API desteğini kısa süre içinde devreye alacağını söyleyen PingPoint benim hoşuma gitti. Kod tabanınızı karışıktırmak istemiyorsanız da gayet tabii bu özellikleri kendinize göre modifiye edebilirsiniz.
Tüm kullanıcı geri bildirimleri bi yerde: ProductBoard
Ürün yönetiminde kullanıcılardan gelen talep ve geri bildirimleri tek bir panelde toplayan ProductBoard, roadmaps ve backlog gibi listeleri tüm ekibin tek bir yerden düzenleyebilmesi ve takip edebilmesini sağlıyor.
Trello, Intercom, GitHub ve Zapier'i de aralarında bulunduran geniş bir entegrasyon seçeneğine sahip olan araç, belki söylediği gibi tüm ürün yönetimi süreçlerini tek bir noktadan yönetmenize yeterli olmayabilir, ancak kullanıcı geri bildirimlerini toplama ve önceliklendirme gibi süreçleri tamamen üstlenebilir.
ProductBoard'un fiyatlandırması da makul görünüyor.
Atomist: Deployment süreçlerine otomatize eden (event bazlI) araç
Önemli yatırımcılardan aldığı 22 milyon dolarla adını duyduğum Atomist, bu bültende sizlere sıklıkla tanıttığım yeni nesil yazılım araçlarından bir diğeri. Bir nevi yazılım ekibinin bir parçası gibi davranan Atomist, deployment konusunu hiç olmadığı kadar otomatize bir hale getirmek istiyor, bunu yaparken de sizi, kodu ve projeyi tanıyor.
Veritabanı katmanına inerek proje bazlı olarak çalışan araç, örnek olarak kullandığınız açık kaynak kütüphane güncellendiğinde ayrı, ürünün kritik bir özelliği güncellendiğinde ayrı davranabiliyor. Ek olarak Slack gibi araçlarla da entegre olup bildirim mekanizmaları kurabilmenize ve süreçlerinizi Slack üzerinde yönetmenize yarayan Atomist, açık kaynak projeler için ücretsiz.
Konteynırlar, sunucusuz mimariler derken deployment alanında bakalım daha hangi çözüm ve araçlar çıkacak?
Drift ekibinden kişisel ve kurumsal büyüme üzerine: Seeking Wisdom {podcast}
Son dönemin dikkat çekici startup'larından biri olan Drift, bu kez de hazırladıkları podcast'le karşıma çıktı: Seeking Wisdom.
Benim de sevgili Serkan Haşlak'ın tavsiyesiyle haberdar olduğum podcast, kendi tabirleriyle hem kişisel hem de kurumsal büyümeye dair çok sayıda konuğu ele alıyor. Tam 99 bölümlük bir hazineye sahip olan podcast'i günümüz dijital ve startup dünyasına ilgili herkese tavsiye ediyorum.
1980'lerden bir Compaq Computer ve günümüzden IBM hikayesi {belgesel}
Kadim dostum Ahmet Can'ın tavsiyesiyle geçtiğimiz günlerde izlediğim Silicon Cowboys, 1982 yılında kurulan ve Houstan'dan çıkıp Silikon Vadisi'nde kişisel bilgisayar pazarını adeta altüst eden Compaq'ın hikayesini anlatıyor. Şahsen 1980'lerin teknoloji hikayelerini okumak ve izlemek bana çok keyif veriyor, bu belgesel de sizi 75 dakikalığını eskiye götürüp şaşırtabilecek güçte.
Konuyla hiç alakalı olmasa da; InVision tarafından hazırlanan ve IBM'in nasıl 370 bin çalışanıyla kullanıcılarını anlama ve dizayn odaklı düşünmeye geçtiğini kısaca anlatan THE LOOP da vakit ayırmaya değer.
Böylesine büyük (ya da orta-büyük) organizasyonlarda yaşanan kültürel ve sistemsel değişiklikler kuşkusuz günümüzün en önemli konu ve sorunlarından biri. IBM'in hikayesinde detaylara girilmese de genel bir fikir edinebilirsiniz.
Kapatmadan hemen önce yıl sonunda markaların bir bir düzenlediği hackathon'lara da değinmek gerekirse; dikkatimi çekenlerden TAV'ın hackathonu 2-3 Aralık'ta düzenleniyor.
Diğer hackathonları da yeni açılan şu platform üzerinden inceleyebilirsiniz.
Kapanış...
Onur'un ardından koltuğu tekrardan devraldım, umarım keyifle okumuşsunuzdur. E-bülteni paylaşmayı unutmayın, bana bu e-postaya yanıt vererek ulaşabilirsiniz.
Yılın 12. ve son ayına girmeden önce 28 Kasım Salı günü görüşmek üzere, esen kalın!