Yazılım ve Ürün Geliştirme #52
52. e-bültenden herkese merhaba! Uber vs sarı taksi kavgası, Faruk Eczacıbaşı'nın ‘Daha Yeni Başlıyor’ kitabı, Netsparker ve Insider yatırımları, Konda’nın Türkiye haritası, Flow, Begin ve dahası... Dolu dolu bir içerik sizi bekliyor. E-bülteni paylaşmayı unutmayın!
Keyifli okumalar.
Erman Taylan
Web güvenliği girişimi Netsparker'a 40 milyon dolar yatırım
Insider'ın tartışmasız dünyanın en önemli yatırım şirketlerinden biri olan Sequoia Capital’dan aldığı 11 milyon dolarlık yatırımın doğrulandığı haftada, Netsparker da 40 milyon dolarlık yatırım turunu kapattığını açıkladı. İnternet girişimleri gemiler gibi ‘ait oldukları’ ülkelerin bayraklarını taşımıyor olsalar da gurur verici! Geçen sene bu zamanlar Webrazzi için incelediğim Netsparker, bugüne kadar yatırım almamış ve müşterilerinin yüzde 95'i yabancı olan bir şirketti, yatırım sonrası öyle gözüküyor ki hedef hem ürün kalitesi hem de müşteri kitlesi olarak artık çook daha büyük.
Web güvenliği üzerine uzmanlaşan Netsparker, Türkiye'deki benzer potansiyel taşıyan ancak daha sonrasında servis şirketine (danışmanlık, proje bazlı ücretlendirme...) evrilen diğer tüm girişimlerin aksine kurulduğu günden (2009) bu yana bir SaaS girişimi olmaya devam etmişti. Kuşkusuz Netsparker kurucusu Ferruh Mavituna'nın özellikle enterprise SaaS alanında söyleyecek çok şeyi var, eğer bugüne kadar denk gelmediyseniz bulut üzerinde de çalışabilen Netsparket'ı bir inceleyin derim.
#direnUber
Ülkemizde bu haftaya damga vuran teknoloji başlığı kuşkusuz Uber vs Sarı Taksi ‘kavgası’ oldu. Kavgası diyorum çünkü hem hafta içinde az da olsa şiddet olayları kendini göstermeye başladı hem de sarı taksi tarafından çok geçmeden bir tehdit açıklaması geldi. Topluluk destekli, hızlı, yüksek kullanıcı memnuniyeti sunan, şeffaf ve rekabete açık Uber gibi modellerin Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de tepki çekmesi son derece doğal. Bir nevi ülkece dijital dönüşüm yaşıyoruz, acı olan şu ki çok değil 10, hadi 15 yıl sonra değil taksi, taksi şoförü denen bir şey olmayacak.
Umuyorum ki bu işin sonunda bir başka engelle karşı karşıya kalmaz ve Uber kullanmaya devam edebiliriz. (Yeri gelmişken ben uzunca bir süredir Uber değil Careem kullanıyorum.) Zira artık ne izlememiz, ne okumamız ve ne kullanmamız gerektiğini dayatmak içinde bulunduğumuz bu çağa hiç de uygun değil. En az bu kadar önemli olan bir diğer konu ise, bu bahaneyle sarı taksilerin çektiği acıların (yüksek bedelli kiralama, denetimsizlik, herkesin şikayetçi olduğu galeriler...) da son bulması.
Konda'dan interaktif Türkiye haritası
Adını seçim dönemlerinde duymaya alışık olduğumuz araştırma şirketi Konda, farklı demografik seçenekler ve geniş temalarla birlikte güzel bir Türkiye haritası hazırlamış. Eksikleri olsa da hem veri görselleştirmeye hem de geleneksel bir şirketin atacağı dijital adıma güzel bir örnek olarak gösterebileceğimiz harita; üzerinde fazlaca vakit harcanacak cinsten.
Drift Email for Marketing
Son dönemin en dikkat çeken pazarlama girişimlerinden olan Drift, şimdi de e-postaya el attı: Drift Email for Marketing. (Ürünün tanıtım videosu da çok mu güzel olmuş yoksa Drift’e duyduğum sempatiden bana mı öyle geliyor?) :)
Tüm takımlar için tek bir e-posta pazarlaması platformu sunan Drift, etkili segmentasyon ve gerçek zamanlı iletişim (evet, her şey daha iyi bir deneyim sunabilmek için) gibi öne çıkan özelliklere sahip. Bu çözümle birlikte Drift çok daha güçlü bir ürün haline geldi diyebiliriz.
Bir başka proje yönetimi aracı: Flow
Proje yönetimi ya da ‘küçük kardeşi’ to-do list uygulamalarını incelemek sizin bilmiyorum ancak benim için uzunca bir zamandır büyük bir zevk! :) Girişimciler ve yaratıcılar için de öyle olsa gerek neredeyse her hafta yeni bir ürün bulmam işten bile değil... Bu haftanın proje yönetimi aracı ise yeni güncellenen; Flow. (Ürün videosu nasıl olmazın yanıtı da Flow’dan gelmiş.) :)
Gerçekten de başarılı bir UI sunan Flow, takımların tüm proje yönetimi ihtiyaçlarını gidermek üzere yola çıkmış. Birden çok projenin kolayca oluşturulması ve ayrışması, Slack desteği, çoklu platform çalışması, takım ayrımları ve üzerine çokça düşülmüş resourcing özellikleri ile öne çıkan Flow, kullanıcı başına aylık 8 dolar talep ediyor.
3. parti geliştiriciler için bir de API hizmeti sunan Flow; keşke Pivotal, Jira veya Asana gibi uzun yıllardır tercih edilen araçlarla rekabete girmektense onları entegre etmeyi tercih etseymiş. Flow bu yolla projelere ve ekip yönetimine yukarıdan bakması gereken kişileri hedefleyebilir, proje yönetiminde ‘second screen’ olmayı deneyebilirdi.
Begin: Slack'in içine to-do app denemesi
Bir türlü verimli kullanmayı beceremediğim Slack hakkında en çok aranan özelliklerden biri olan to-do list için hafta içinde bir başka deneme daha yayına girdi: Begin.
Slack’inize ekledikten sonra mention yoluyla kolayca yeni tasklar oluşturabildiğiniz Begin, bir Mac uygulamasıyla taskları listeliyor, ‘tamamlandı’ olarak işaretlemenize olanak tanıyor. Begin’in web arayüzü de bulunuyor.
Takımların yoğun ve kolay bir şekilde diyalog kurabildiği Slack, kuşkusuz to-do list için aslında oldukça verimli bir ortam. Ancak Begin’in büyümesi için Trello gibi popüler araçlarla entegre olması da şart gibi. Son olarak begin.com sanki bu projeden daha ‘büyük’ bir domain olmuş. :)
Faruk Eczacıbaşı'dan teknolojinin dünü, bugünü ve yarını: Daha Yeni Başlıyor {oku}
Yer yer zaten biliyor olduğumuz konulara (Airbnb’nin hiç odası olmadan dünyanın en büyük oteli şeklinde anılması) girse de 'kıdemli' bir iş adamından (pardon iş insanından!) gerçekten değerli bir kitap: Daha Yeni Başlıyor.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ekseninde Türkiye’de bilişimin ve internetin ilk günlerinden bugünlere gelişini de özetleyen kitabın hızlıca yarısına geldim bile. Alıp okumanızı tavsiye ederim. Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan kitap, boyutuna ve baskısına göre oldukça makul bir fiyat etiketine sahip.
Girişimci Muhabbeti’nin biyoenformatik konulu bölümü {dinle}
Severek dinlediğim Girişimci Muhabbeti, geçtiğimiz hafta Erşen Kavak’ı konuk etti ve biyoenformatik konusunu işledi.
Biyoenformatik pazarı hakkında fikir sahibi olmak adına bölüm oldukça güzel olmuş, diğer yandan Türkiye ve Türkiye’den gitmek üzerine yapılan yorumlar da oldukça tatmin edici. :)
Kapanış
Elli ikinci e-bültenin de sonuna geldiniz. Umuyorum ki keyifle okumuşsunuzdur. Eğer öyleyse lütfen bu e-postayı beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza forward etmeyi ve sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın! :) Bana ulaşmak içinse okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt vermeniz yeterli.