Yazılım ve Ürün Geliştirme #64
64. e-bültenden herkese merhaba! Bir nevi eleştiri tufanı ile başlayan bu sayı, SaaS uygulamalar, başarılı ürünler ve önerdiğim bir podcast ile devam ediyor.
E-bülteni Facebook, Twitter ve LinkedIn'de paylaşabilirsiniz. Bana ulaşmak içinse bu e-postaya yanıt vermeniz yeterli.
Keyifli okumalar!
Web güvenliği: Şifreleri daha da uzun ve daha da karmaşık belirletelim
Eminim siz de çok kez karşılaşıyorsunuzdur: "Şifreniz en az 8 karakterden oluşmalı, büyük-küçük harf içermeli ve şu özel karakterden en az birini bulundurmalıdır: ?, *, -, | ..." İnternet trafiğinin en az yarısının mobilde geçtiği, artık her işin onlarca benzerinin/rakibinin olduğu günümüzde, sözüm ona güvenliği arttırmak adına şifre (daha doğrusu; parola) belirleme sürecini olması gerektiğinden çok daha karmaşık hale getiren platformlar, hem farkında olmadan çok sayıda kullanıcı kaybetmeyi hem de bunu yaparken daha güvenli olmamayı başarıyorlar.
Cumartesi günü bu durumu yine ve yeniden yaşadığımda attığım tweet sonucu tahmin ettiğim matematiksel açıklamaya ve hemen yukarıda görebileceğiniz görsele ulaştım.
Ne diyeyim; e-devlet için bankacılık uygulamalarıyla giriş yapmak veya parmak iziyle giriş gibi güzel deneyimlerin artması, bu tarz zorlamaların son bulması dileğiyle...
Çağı yakalayamayan BMO ve Adil (?) Seçim Platformu
Bu tip güncel konulara çok fazla girmek istemesem de, geçtiğimiz iki haftanın en önemli çıkışlarından biri Bilgisayar Mühendisleri Odası'ndan geldi. Çağı yakalayamadığını düşündüğüm (hatta emin olduğum) BMO, keşke bahsettiği eğitimleri bizzat kendisi de düzenlemeyi gündemine alsa. :)
Diğer bir gündem maddesi ise CHP ve diğer muhalefet partilerinin geliştirdiği Adil Seçim platformunun başarısızlığıydı. Hepi topu 100 bin farklı sandıktan gelen verileri toplayıp gösterecek olan platformun arkasındaki bunca güce rağmen bunu başaramaması ve bu kritik hatanın da sahipsiz kalması en hafif tabiriyle acı veriyor...
Açık ofis modası üzerine...
Anlaşıldı ki bu sayı bir eleştiril tufanına dönüyor. :) 4. konumuz ise açık ofisler.
Tek faydası şirketlerin daha düşük metrekarelere daha çok çalışan 'sığdırması' olan açık ofisler, akademik çalışmalar da gösteriyor ki sanıldığı kadar verimli değiller. Salgın hastalıkların daha da hızlı yayılmasına sebep olan açık ofisler, iletişimi arttırmak bir yana çalışanların verimini de düşürüyor. Tabii ki her organizasyon için açık ofis kötü bir şeydir diyemeyiz (en basit örnek: 10 kişilik bir startup) ama şurası kesin; tüm bu araştırma ve eleştiriler dikkatle incelenmeli. 10 yıllık iş hayatımda açık ofis olmayan bir şirkette çalışmadım desem yeridir ama şahsen çok memnun olduğumu söyleyemeyeceğim...
SaaS'ın önlenemeyen yükselişi ve bu yükselişin düşündürdükleri
Rapora göre ağırlıklı olarak satış, pazarlama ve müşteri iletişimi için kullanılan SaaS'lar, şirket boyutu fark etmeden büyümeye devam ediyor.
Şirketlerin yüzde 90'dan fazlası bir SaaS ürün kullanıyorken, şirketler ortalama olarak her ay 20 bin dolar SaaS faturası ödüyor, ki bu rakam 2017 birinci çeyreğinde 5 bin dolarmış.
Önümüzdeki dönemde SaaS ürünlerini birbirlerini bağlayan SaaS'lar, bir şirkette kullanılan SaaS ürünlerinin yönetilmesini sağlayan SaaS'lar ve SaaS'ların içindeki küçük uygulamaların pazarlamasında öne çıkan SaaS'lar gibi; SaaS for SaaS'ları çok daha fazla göreceğimizi düşünüyorum. Aynı şekilde 2. nesil SaaS şirketler de kendilerini göstermeye başlayacaklardır. 2. nesilden kastım da var oldukları dikeylerin dışına çıkıp bir 'platform' haline gelecek olan şirketler, pardon SaaS'lar. :)
Teknik işe alım mülakatları ve sıklıkla yapılan hatalar
Ürettikleri içerikleri keyifle okuduğum yatırım şirketi First Round Capital, geçtiğimiz hafta içinde Marco Rogers'ı konuk etti ve HR konusunu teknik odaklı olarak işledi. Bugüne kadar sayısız teknik mülakat ve işe alım yapmış olan Rogers'ın notları ilgi çekici...
Çoğu zaman kişilerin işe alınmasını sağlayan yetenekleriyle ihtiyaç duyulan yetenek setinin uyumlu olmadığını anlatan Rogers, aynı zamanda çoğu mülakat sürecinde de adayların karşısında oturan kişilerin bu kararın ne kadar kritik olduğunun farkında olmadan 'işlerini yaptıklarını' belirtiyor. Diğer yandan ekibin en donanımlı kişisiyle birebir mülakat yapmaktansa 1'den çok (ve mümkünse az tecrübelilerin de katıldığı...) kişinin katıldığı mülakatların daha verimli oldukları ve mühendisler için soft skill'lerin önemi de diğer vurgular.
İster yeni kurulan startup'ın kurucusu ister kurumsal bir şirkette büyük ekiplerin başında olan bir yönetici olun, kişisel kanaatim en çok zaman ayırmanız gereken konu hiring ve HR denilen konu çoktan disrupt oldu bile!
Asteroid: Kod yazmadan AR uygulamaları üretin
Geride bıraktığımız iki haftanın global çapta en çok ilgi çeken ürünlerinden birisi de Asteroid oldu. Ne oyun dünyası ne de kullandığımız diğer uygulamalara henüz 'yansıyamayan' AR için güzel bir proje olan Asteroid ile kod yazmadan basit bir AR uygulaması geliştirme deneyimini yaşayabilir, AR dünyasını yakından tanıyabilirsiniz.
Platform içindeki hazır CoreML modellerini ve 3 boyutlu objeleri telefonun kamerasındaki aksiyonlara göre şekillendirebileceğiniz Asteroid, iOS'un ARKit'ini kullanıyor. Henüz kapalı beta sürecinde olan platformun Mac üzerindeki editörü ilk bakışta güzel duruyor.
Türkiye'den çıkıp gelecek vadeden katma değerli finansal servis: Kassa
Ülkemizden çıkan fintech'ler ağırlıklı olarak ödeme sistemleri ve benzer geleneksel konularda sıkışıp kalmışken hafta içinde Webrazzi'de okuduğum Kassa hep tecrübeli ekibi hem de kısa sürede yakaladığı metrikleriyle gelecek vadediyor. Şu an için uygulama içinde bir ödeme alma/yapma deneyimi mümkün olmadığından henüz yolun başında olarak değerlendirebileceğimiz Kassa'yı hemen şimdi mobil cihazınızda deneyimleyebilirsiniz.
E-posta imzalarını bir pazarlama amacına dönüştürmek
Drift, şirketlerin e-posta imzalarını tek bir noktadan yönetebilme ve bu kanalı da pazarlama için kullanabilmelerinin yolunu açmış: Drift E-mail Signature.
Güzel bir Türkçe podcast daha: TalkCast Design
Keyifle dinlenecek Türkçe podcast sayısı her geçen gün artıyor. Son olarak Atölye15'den sevgili Batuhan'ın hazırladığı TalkCast Design'ın ilk bölümünü keyifle dinledim, ilk bölüm ve devamı için siz de abone olabilirsiniz.
Vee kapanış...
64. e-bültenin de sonuna geldiniz. Umuyorum ki buraya kadar keyifle okumuşsunuzdur. Eğer öyleyse e-bülteni sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilir, ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza forward'layabilirsiniz. 1500 kişiye yaklaşan bu komünitenin daha da büyümesi dileğiyle.
Malum yaz tarifesinde newsletter'ı 2 haftada bire (bi-weekly) düşürmüştüm; 31 Temmuz Salı günü görüşünceye kadar, esen kalın.