Soft Commitment #142
Generative AI'da yeni ürünler, AI köyü, radyo tiyatrosu ve B2C ürün liderleri, SaaS'ların sonu (?): ONCE, sales için mükemmel go-to-network aracı, Harvard BS'63 mezunlarının tavsiyeleri ve Passkeys...
Soft Commitment’ın 142. sayısından herkese merhaba!
Yine gündem yoğun, hemen başlıklara geçiyorum;
(Generative) AI gelişmeleri: Yeni ürünler, regülasyon, radyo tiyatrosu, otomasyon, B2C liderleri, AI köyü…
ONCE: 37signals imzalı, değişen SaaS’lara ve abonelik modeline bir önerme
B2B satışlar için çok güzel bir ‘the Go-To-Network platform’: Swarm
Harvard Business School Class of 1963 mezunlarının 11 kategoride tavsiyeleri
iPhone almaktansa Apple hissesi alsanız ne kadar kazanmıştınız?
Amazon’la Shopify’dan dikkat çekici iş birliği: Buy with Prime
Bir cisim yaklaşıyor: Passkeys
Lightspeed imzalı 2023 B2B Sales Benchmark raporu
Soft Commitment’ı ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla paylaşabilir, örneğin bu e-postayı takım arkadaşlarınıza forward edebilirsiniz.
Keyifli okumalar,
🚂 (Generative) AI gelişmeleri: Yeni ürünler, regülasyon, radyo tiyatrosu, otomasyon, B2C liderleri, AI köyü…
A16Z, kişilerin en çok kullandığı Generative AI ürünlerini aylık web trafiklerine göre sıraladı ve ortaya yukarıdaki sonuç çıktı. Sıkı durun, bu ürünlerin %80’i geçen yıl yoktu. :) Yarısı hiç yatırım almadan (‘bootstrapped’) büyüdü, önemli kısmı web-first olarak çalışıyor, ürünlerinin tamamının aldığı trafiğin de çok büyük bir bölümü organik. Gerçekten de ezber bozan bir yeni kategori doğdu. Ayrıca daha fazla OpenAI veya Anthropic temelli ürün görmeyi beklerdim, ama kendi altyapısıyla büyümek de açık kaynak çözümler ve LangChain gibi ürünlerle mümkün olmuş gibi gözüküyor.
Radarıma takılan Generative AI ürünleri:
Search’ün Copilot’u Perplexity - ‘Google yerine özet yapabilen, reklam ve kötü içeriğe takılmayan kişisel arama motoru’
Şerefsizim aklıma gelmişti :) Company Oracle: Eesel - ‘ChatGPT over your Slack, Notion, Google Docs & more’
İnternet izlerinizi takip edebilen research assistant: Fabric - ‘"Read later" shouldn't mean "read never”‘
Enterprise seviyede LLM çözümü: deepset - ‘Interact with your data using LLMs and/or Transformer models and build production-ready NLP services’
Bazı serilerini büyük keyifle dinlediğim, teknoloji podcast’leri arasında en özenli hazırlanan içeriklerden biri olan Business Wars, The Rise of AI serisine başladı. Henüz ilk bölümü yayınlanan seride 2016’lardan başlayarak teknoloji devlerinin (Generative) AI hamleleri, ilişkiler, rekabet ve arka kapılarda konuşulanlar adeta film (radyo tiyatrosu da denebilir) tadında ele alınıyor, şiddetle tavsiye.
Zapier’in de oldukça aktif olduğu alanda Zapier’in atası ve B2C’si diyebileceğim IFTTT, AI özelliklerini duyurdu.
Hafta içinde Zeo’nun Generative AI danışmanlığı departmanının açılışını yaptığı bir etkinlikteydim, bu alandaki bildiğim ilk etkinlikti ve son derece keyifliydi. Başta sevgili Yiğit Konur’un sunumundan olmak üzere öne çıkan bazı notlarım şöyle:
Türkiye’de kayıtlı 6-7 Generative AI startup’ı var, bu sayının azlığı bir tarafa, ülkemizdeki bilgi birikimi, komünite küçüklüğü ve kendi LLM’ini geliştirebilecek (bir KPI olarak görülebilir) ekiplerin azlığı (hem bilgi hem donanım erişimsizliği) biraz moral bozucu.
Generative Agents: Interactive Simulacra of Human Behavior (.pdf): Çok güzel bir AI araştırması, Stanford University çıkışlı, generative AI kullanılarak oluşturan bir AI köyü, tüm karakterler ve aksiyonlar AI temelli. Düşünsenize, dilediğiniz gibi oluşturduğunuz bir simülasyonda toplumun hangi olaylara nasıl tepki vereceğini ölçmek ve bunu binlerce farklı kombinasyonda, binlerce kez tekrar etmek mümkün!
Prompting için; outsource edilebilecek yani hazır listeler alınarak yapılacak bi şey değil, ama sıfat listeleri başta olmak üzere ChatGPT’nin arasının iyi olduğu kelime kalıplarına kendi prompt’unuzu yazarken göz atmanın yeri kritik. Belirli başlı mini-prompting-framework’leri öğrenmek ve bol bol deneme yapmak prompt engineering konusunda kendi geliştirmenin yegane yolu gibi... Nedir bu framework’ler:
Prompt’unu LLM’de yazdırmak/iyileştirmek
13 Eylül’de Washington DC’de senatonun konuğu olan isimlerin videosunu çok muhtemel gördünüz, videoda yok yok: Elon Mıusk, Bill Gates, Palantir CEO’su, Mark Zuckerberg, HuggingFace kurucusu, Sam Altman, Sundar Pichai, Nvidia kurucu ortağı Jensen Huang… Bu isimlerin toplam kişisel serveti ise tam 550 milyar dolar. :) Halka ve medyaya kapalı olarak düzenlenen görüşmede öyle görünüyor ki teknolojiye yön verenler AI’ın regülasyonlarına da yön vermek için, senato ise konuyu daha iyi anlamak için oradaydı. Daha önce de söylediğim gibi; teknoloji, özellikle AI’ın regülasyonu artık son derece milli bir konu, ABD’nin ‘teknoloji yaratan’ konumunu koruma gayesi dışına çıkacağına inanmıyorum. Bir adım ilerisi, ABD’nin daha önce yaptığı gibi küresel olarak dünya genelinde düzenlemelere el atması ki buna da niyetli gibi duruyorlar.
🫰🏻 ONCE: 37signals imzalı, değişen SaaS’lara ve abonelik modeline bir önerme
37Signal kurucu ekibinin marjinal duruşlarını seviyorum, bazen böyle ‘büyük fikirlerin’ altını doldurmak kolay olmuyor ama kuşkusuz düşünce şekilleri her zaman kafa açıcı ve geleceğe ışık tutucu. 2000’lerin başında SaaS devrimini başlatan insanlar, şimdi de SaaS’ın geleceğini şekillendirme iddasında: ONCE.
Çok olmadı, Ağustos başında #139’da SaaS’ların değişimine ve Haziran’da da pricing dünyasına (#131) değinmiştim.
2023 sonunda yayına gireceği söylenen ONCE, bir kere satın alacağınız, abonelik modelinin tam tersini savunan bir yapıda, tahminim ilk müşterileri de 37Signal’ın ürünleri olacaktır. Maintenance bedeli ya da açık kaynak projelerin yaptığı gibi ek gelir modelleri olacak mı gibi sorular henüz yanıtını bulmuş değil.
Mac uygulamaları için oluşturulan ve bir kere satın alarak kullandığınız bundle’lar ve Appsumo aklıma gelen ilk örnekler. Ekonomik gidişatla beraber şirketlerin B2B SaaS kategorisinde bu modeli değerlendirmesi olası, tabii yukarıda soru işaretli noktalarda da tatmin olurlarsa.
🛜 The Go-To-Network Platform: Swarm
Lenny’nin B2B SaaS serisinde hazırladığı bu görsel Swarm’ın önemini en kolay yoldan anlatıyor diyebilirim. Arkadaşlarınıza, arkadaşlarınızın arkadaşlarına, yatırımcılarınızın arkadaşlarına… Başlangıçta her halükarda yakın çevrenize gidiyorsunuz. Yakın çevre 5 kat daha fazla toplantı alma ve toplantı aldıktan sonrasında 3 kat fazla satış oranıyla istatistiksel olarak da önemini ortaya koyuyor.
Swarm da bu gidişatı çok daha verimli yapmanıza yarayan bir araç olarak öne çıkıyor.
Network graph oluşturan Swarn’da çevrenizden topladığınız lead’leri bir arada görme, arama ve filtreleme yapma, otomatik ‘tanıştırma e-postası’ isteme, öncelik skoru atama gibi imkanlarınız var. Swarn’da network’ünüzü ise e-postanızı, sosyal medya hesaplarınızı (LinkedIn, Google Mail ve Calendar, .cvs dosyası seçenekleri mevcut) entegre ederek oluşturuyorsunuz. Ayrıca platform yatırımcılarınızı, geçmiş çalışma arkadaşlarınızı ve çalışanlarınızı da bu graph’e otomatik olarak dahil edebiliyor.
Ben ürünü baya beğendim, ‘kullandırmaya’ başlamayı da düşünüyorum, eğer siz de denerseniz yorumlarınızı lütfen paylaşın.
🩳 Kısalar…
Harvard Business School Class of 1963 mezunlarının 11 kategoride tavsiyelerin okumak ister misiniz? Mezuniyetin 50. yılına özel hazırlanan sayfada 11 kategoride ‘If you knew then what you know now, what advice would you have given yourself about …? sorusunun yanıtını bulabilirsiniz. Yanıtlar kısa, net, üzerine düşünülmüş. Evet, tavsiyelere büyük oranda ben de katılıyorum. :)
Lightspeed Ventures’ın yayınladığı ‘2023 B2B Sales Sales Benchmark‘ raporu, konuya ilgi duyanlar için güzel veriler içeriyor. Yükselen satış döngüleri ($100k ve üzeri satışlarda %21 uzama) ve düşüşe geçen satışa dönüş oranlarını tahmin ediyorduk ama sayılarla görmek, AI-driven uygulamaların henüz kullanılmadığını ama hangi dikeylerde arandığını anlamak da raporun diğer öne çıkan çıktılarından. Diğer çok sayıda konuda olduğu gibi B2B sales’da da normale dönüş için 2023 H2 öne çıkarılan tarih.
Her yeni iPhone lansmanında en yeni iPhone’u (en üst modelini) değil, aynı paraya Apple hissesi alsaydınız ne olurdu? Hemen yanıtlıyorum; 16 bin dolar harcayarak (bugün için yaklaşık 20 bin doları), 146 bin dolar değerindeki Apple hissesinin sahibi olmuş olacaktınız. Yani 130 bin dolar kar. Evet, tam olarak sohbet açmalık bir bilgi.. :)
AU10TIX kullanarak kullanıcılarının talep etmesi halinde online kimlik onayı (KYC) yapabilmesine olanak tanımaya başlayan Twitter (X); Elon Musk’la beraber çok sayıda ‘ilginç’ olaya ev sahipliği yapsa da ‘lider yazılı sosyal medya’ olarak önemli adımlar da atıyor, ben Twitter’ın gidişatını bu açıdan fazlasıyla beğeniyorum. KYC yapan kullanıcılar şimdilik pek bir fayda görmüyor, uzun vadede ise ödemeden iş ilanı yayınlamaya kadar çok sayıda özellik için KYC bi nevi başlangıç noktası gibi görülebilir. Web3 alanında hep söylediğim bir kurumun ‘kuyuya taş atması lazım’ adımı da Elon Musk’tan gelirse hiç şaşırmam.
Yine Amazon yine ilgi çekici bir iş birliği haberi: Shopify üzerindeki mağazalar, ‘Buy with Prime’ özelliğiyle ürün satmaya başlıyor. Kısa süre önce lojistik servisi Flexport’u satıp (şirketin %6’sı hala Shopify’ın) Amazon’la bu alanda rakip olma pozisyonunu kaybeden Shopify, platformunda yer alan mağazaların (merchant); hem fulfillment hem de ödeme çözümü olarak Buy with Prime’ı kullanmasına izin vermeye başladı. Böylelikle Shopify müşterileri kendi websitelerinde ve datalarına sahip olarak satış yaparken dünyanın en gelişmiş depolama ve teslimat ağını da kullanabiliyor olacak.
🔑 Bir cisim yaklaşıyor: Passkeys
FIDO (Fast IDentity Online) ve W3C’nin (World Wide Web Consortium) başını çektiği Passkeys, internette şifresiz dolaşım sunma iddasıyla yola çıkmıştı ve sizlere #126’da kendisinden bahsetmiştim. Microsoft, Apple ve Google’ın da dahil olduğu bu oluşum (1Password’den Intel’e herkes bu problemin çözülmesini istiyor, FIDO üyesi şirketlerin tamamı); donanım ve işletim sistemi seviyesinde (bir örnek: Apple’da passkeys’ler iCloud Keychain içinde saklanıyor) yapılacak güncellemelerle Passkeys’i mümkün kılmayı düşünürken, LinkedIn, Twitter ve Google gibi isimlerin testlere başladığını okuyoruz. iOS, macOS ve Android’de passkeys şimdiden desteklenmeye başladı. Bir gelişme daha; Mac üzerindeki Chrome’un passkeys’in saklandığı iCloud Keychain’e çok kısa bir süre içinde entegre olacağını da açıklandı.
Passkeys’i deneyimlemek isterseniz passkeys.io’yu ziyaret edebilirsiniz.
Peki Passkeys tam olarak nasıl çalışıyor?
Sign-up veya sing-in sürecinde cihazınızda bir public key (bu uygulama katmanıyla da paylaşılıyor) bir de private key üretiliyor, PK cihazınızda saklanıyor). Ne bir şifre ne de bir e-posta adresi belirtlemeden, kendi kendine üretilen bu adresleri kullanıyorsunuz, cihazınızın yetenekleri doğrultusunda FaceID veya TouchID ile passkeys’i kullanmak mümkün oluyor. Eğer Passkeys’i alelade bir cihazda denemek istiyorsanız (ki cross-device authentication deniyor) QR kod kullanabilir, halihazırda ‘geleneksel’ yöntemle üye olduğunuz uygulamalar içinse; eğer istenirse kullanıcılara passkeys’i de entegre etme seçeneği sunulabiliyor.
Şifrelerin ne kullanıcı deneyimine uygun ne de güvenli olduklarını söylemek mümkün. Durum böyleyken Passkeys ile ilgili kapanış notlarım:
Web3’teki onboarding derdine de passkeys bir derman olabilir, yine daha önce uzun uzun anlattığım (#130) Account Abstraction sayesinde kripto cüzdanlara ve web3 uygulamalarına entegre edilebilir.
Çok geniş gibi gözükmese de passkeys ile önü açılacak yeni son kullanıcı ürünleri ve şirketlere yazılım çözümleri dünyası var, girişimciler tarafından bu alan pekala değerlendirilebilir. Açık kaynak kodlu bir kütüphane geliştirip GitHub’da yüksek star sayılarını ulaşmak da mümkün olabilir, eminim ki çok sayıda yazılım platformu ve programlama dili/framework’de böyle bir kütüphane öne çıkacaktır.
Önce bir-iki büyük oyuncunun hamle yapmasını beklemek makul olabilir ama bir ‘opsiyon’ olarak passkeys ile login ve sign-up seçeneklerini çalışıyor veya sahibi olduğunuz ürünlere entegre etmeyi düşünebilirsiniz.
Yavaş yavaş kapanışa geçmeden;
Lenny’nin son sayısında yer alan B2B SaaS’ların PMF bulma süreleri posteri yapılıp ofise asılacak cinsten…
Kapanış…
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler!
Bana ulaşmak için okuyor olduğunuz bu e-postaya yanıt verebilirsiniz. #143’ü ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla paylaşmayı da unutmayın.
Bir aksilik olmazsa 3 Ekim Salı sabahı görüşmek üzere!
Sevgiler.