Soft Commitment GenAI #2 | Generative AI çağında CEO'lara açık mektup
Teknolojiye direkt ya da en-direkt olarak dokunan şirketlerin CEO’larına bir açık mektup. 1- Neden bir paradigma değişimindeyiz? 2- Ne yapabilirsiniz?
(Mektubun daha sonra yayımlanan part-2’si burada.)
6 yıl medya şirketi, 5 yıl inovasyon departmanı, 3 yıl blokzincir sektöründe yer alan bir teknoloji şirketinin VC kolu… Tüm bu tecrübeler beni tahmin edersiniz ki hype-tech’lere karşı oldukça tecrübeli hale getirdi. Teknoloji trendleriyle, disruption’ın verdiği FOMO’yla yaşamaya dayanıklı; yatırım tezlerinin, şirket stratejilerinin yani özetle dengelerin değişimine de alışkınım.
Mobilin yılı söylemlerine de, bulut bilişimle yükselen SaaS’lara da, pandemi ve onun getirdiklerine ya da getirmediklerine de, kurumların dijital dönüşüm ve açık inovasyon ataklarına da, 2017’de başlayan sonra 2022’de tekrar alevlenen web3 ya da blokzincir hype’ına da konuların en merkezinden şahitlik ettim.
Neden böyle bir giriş yaptım; çünkü üretken yapay zeka bunlar gibi değil de ondan. Şu an bir platform değil, bir paradigma değişimiyle baş başayız.
Çok kısaca; neden bir paradigma değişimindeyiz?
Merak etmeyin yapılan yatırımlara ya d. ra diğer ‘magazinsel’ örneklere hiç girmeden anlatmaya çalışacağım:
Ürün-pazar uyumu had safhada; kurumlarda da bireylerde de.
Yani ortaya çıkan ürün kullanılıyor, ilgi çekiyor, para ödeniyor, işe yarıyor…
Her geçen gün büyük bir hızla bu teknoloji gelişmeye devam ediyor. Google’ın video üretene modelinin 2. ve 3. versiyonları arasında dağlar kadar fark vardı, modeller arası geçen süre ise sadece 4 ay. Geriye gidersek; AI’ın geçmişinde yaz’lar ve kış’lar var yani hızlanma ve duraksama dönemleri, ama görünen o ki aynı Anthropic kurucu ortağı Benjamin Mann’in de söylediği gibi şu an pek kışa girecek gibi değiliz. AI tarihinde OpenAI’ın başını çektiği LLM’ler çok net bir milat olarak kabul edilebilir, LLM’ler yani kabaca 2022 sonrası; kısa ve orta vadede hiç bitmeyecek gibi duran bir hızlanma dönemindeyiz. Yetişemiyoruz bile.
Yani işin teknolojik kapasitesi -hem de büyük bir hızla- yükselmeye devam ediyor. (Bakınız: Moore Yasası)
Belki de en önemlisi; GenAI’ın kendisi, mobil dönüşümdeki gibi bir platformun, mecranın değişimi değil. Bulut bilişimde olduğu gibi bir erişilebilirlik ya da giriş bariyeri indirme meselesi de değil. SaaS’lar gibi bir çeşit ‘paketleme’den ibaret değil. Teknoloji hızla gelişmeye devam ediyor ve bence en önemlisi insanlar da kurumlar da kullanıyor. İşte tam da bu yüzden bir paradigma değişimi bu.
Aylar süren işler günlere, günler süren işler ise saatlere iniyor; arayüzler ve dijital ürünlerle girdiğimiz etkileşim değişiyor; dijital ürünlerin bizzat üretim süreçleri çok başka bir yere gidiyor…
Bundan önce ‘zor’ olan şeyler ‘kolay’, ‘imkansız’ olan şeyler ise ‘zor’ olacak. Yani iş dünyamızın dengeleri yerle bir oluyor.
Girişte bahsettiğim diğer hype-tech’ler için de geçerliydi, burada bir hayli fazla olmak kaydıyla; sermaye bu alana akıyor. Big-tech şirketler, devletler, fonlar… Öyle bir CapEx bu alana akıyor ki, finansal sistemi ayakta tutan şirketlerin bunun karşılığını görmeme, inanmama, yalnızca bir trend’e kapılma şansı yok.
Şu analojiyi seviyorum;
Web1 dediğimiz 1995-2005 arası dönemde bilgi, web2 dediğimiz 2005-2020 arası dönemdeyse medya ve erişim demokratikleşti. Web3’ü ise en azından değer vaadi; paranın demokratiklemesiydi. GenAI paradigmasındaysa zeka'nın demokratikleşmesine şahitlik ediyoruz…
Özellikle üçüncü madde GenAI’ı diğer tüm trendlerden ayırıyor, beni de en çok heyecanlandıran yer burası. Şahsen 2.5 yaşında olan oğlumun geleceğine dair düşünürken de GenAI en önemli konu; ülkemizin geleceği için de, dünyada eğitim sistemi için de…
Türkiye’de ne doğru düzgün konuşuyor, ne de üretiyoruz; korkarım bazılarımız farkında bile değiliz
Peşinen söyleyeyim, şunun farkındayım; 2025 yılında şirket yönetmek demek bambaşka sorunlara da kafa yormak demek, vakit ve odak ayıramamak oldukça normal. Hatta sorunlardan da bağımsız; evet farkındayım zaten oldukça kalabalık bir roadmap’iniz, planlarınız var. Ama yine ve yeniden; bu bir paradigma değişimi. Yani ertelemenin ya da görmemezlikten gelmenin tüm dengeler değiştiğinde geri dönülemez sonuçları olabilir.
Bu alanda üretmek bir spekturum ama derinlere inersek yani foundation model dediğimiz bugün arkasında OpenAI’ın, Google’ın, Anthropic’in olduğu teknolojiyi üretmek kabul ediyorum, çok zor. Bunun da etkisiyle olsa gerek; ülkece dünyanın tamamıyla ortak ve kendimize has bazı ekstra derlerimizin de etkisi vardır mutlaka; konuşmuyoruz da.
Diğer yandan GenAI bir, çok hızlı büyüdü, kendi jargonu da altyapısı da dünyası da çok farklı. Bu da ortadan başlamayı zorlaştırıyor.
‘Soft Commitment GenAI’ yazı dizisinde bu jargonları da anlatacağım; seriye de bireysel olarak GenAI’ın nasıl daha iyi bir kullanıcısı oluruz’a dair kısa ve net bir yazıyla başladım. İki haftada bir yayınlanan Soft Commitment e-bültenimde de o iki haftada yaşananları yorumluyorum.
Okuyor olduğunuz serinin 2. yazısında ise teknolojiye direkt ya da en-direkt olarak dokunan şirketlerin CEO’larına hitap etmek istedim.
Üzerine düşünebileceğiniz, karar alabileceğiniz ve tabii ki delege edebileceğiniz en kritik gördüğüm konuların kısa kısa üzerinden geçeceğim. Evet delege etmek şart ama öncesinde bizzat sizin anlamanız, özümsemeniz, sorgulamanız ve takip etmeniz de şart.
Aşağıdaki maddeler; şirketinizin daha sürdürülebilir ve karlı bir geleceğe ulaşması için, bu yeni paradigmaki pozisyonunu konumlayabilmeniz için temel konular.
Şunun altını çizmiş olayım; bu yeni paradigmanın sorusu ‘Hangi AI aracını kullanalım?’ veya ‘AI ile ne yapalım?’ değil, tam olarak ‘Nasıl işimi yeniden düşünebilirim? Başta kendimin, sonra da takımımın konumlanmasını nasıl yapmalıyım?’.
Umuyorum ki faydası olur, umuyorum ki daha çok konuşmaya başlarız. Bu konuya düşünmeye ve aksiyon almaya başladığınızda; deneyimlerinizi, düşüncelerinizi de konuşmak isterim, okuduğunuz bu e-postayı yanıtlayarak bana ulaşabilirsiniz. Hep beraber öğrenmek, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi bunları paylaşmak için mecralara da ihtiyacımız var, Soft Commitment’ın üzerine bir görev düştüğüne de inanıyorum.
1- AI-first company
Yönetici Özeti: Neden bu başlık kritik? | Çok kısa bir süre içerisinde AI-first company’leri ülkemizde de konuşmaya başlayacağız. Yönetim kurulları, yurtdışı merkezli şirketlerin merkez ofisleri, PE’ler ve en sonunda halka açık şirketlerin sorgulandığı bir yer olacak burası.
İlk olarak Shopify kurucu ve CEO’su Tobi Lutke bu kavramı ortaya attı. Ben de Soft Commitment’ta uzun uzun yazdım (Nisan 2025). Sonra da Duolingo kurucu ortağı ve CEO’su Luis von Ahn Shopify’ı takip etti (Mayıs 2025). Dikkat ederseniz bu iki örnekte de şirketlerin başında founder yani founder-mentality veya founder-mode var. İşte yukarıda bahsettiğim sahiplik biraz da buydu.
Bugün Silikon Vadisi’nde; Seri A yatırımını henüz yeni almış, hala büyüme ve çoğu şeyi keşfetme aşamasında olan girişimlerin kurucularına, yönetim kurulları AI-first olmak için ne yaptıklarını soruyor. Ülkemizde de en fazla üç-dört yıl içinde benzer bir gündemin hakim olacağına eminim, ama buradaki kritik mesela, bu 3-4 seneyi bekleyerek geçirmek ya da geçirmemek.
Bu iki multi-milyar dolarlık, borsaya kote, iki sektörü dönüştüren şirketin kurucuları ortak olarak neler söylüyor derseniz, kendi ağızlarından:
Her bir çalışandan AI ile çalışabilmenin temellerine hakim olmasını bekliyorum. Eğer gelişmezseniz resmin dışında kalırsınız, çünkü AI olmadan çalışmak artık mümkün değil, yarın ise imkansız.
Ürün geliştirme üzerine konuşurken, prototip hazırlarken; AI kullanmamak akıl karı değil. Çalışma arkadaşlarınızla, AI’ın ürettiği çıktılarla konuşmanızı bekliyorum.
Performans mülakatlarınıza, 360 derece görüşmelerinize AI’ı kullanım şeklinizi ekliyorum.
AI ile çalışırken öğrenimlerinizi ve deneyimlerinizi paylaşın, takım olarak birbirinizden beslenin.
Bundan sonra yeni bir headcount için, bunu AI ile, AI agent’larla neden ve nasıl yapamadığınızı anlatmanız gerekiyor. İkna olmazsam headcount açmam.
Yapay zekanın yapabileceği işler yapan ve halihazırda çalıştığımız tüm dış kaynaklarla çalışmaya son vereceğim.
Teknolojinin %100 hazır olmasını beklemeden adım atmamız lazım.
Şirket içindeki çoğu fonksiyonun iş yapış şeklini baştan aşağı değiştirmeleri için alan açıyorum. Bana önerilerle gelin.
Tüm bu maddeler ben ve diğer tüm executive roller için geçerli, everyone means everyone.
2- Bu bir değişim yönetimi meselesi & task-force bir takımı olmalı
Yönetici Özeti: Neden bu başlık kritik? | Eminim, ayrı ayrı bireylerin de takımların da genel olarak şirketin de tek elden stratejiyi yöneten bir yapı olmadıkça GenAI’a girişi verimli olmayacaktır. Psikolojiyi ve hedefleri gözeterek; GenAI’ı ayrı bir takımla ele almak gerekiyor. Ve bu takımın temelleri de içeride atılmalı, çünkü bu outsource edilecek bir konu da değil.
Unutmayınız ki bu AI adaptasyonundaki en büyük bariyer; teknolojik kapasiteniz falan değil; organizasyonel değişim, daha net bir ifadeyle, kültür.
Zaten GenAI teknoloji olarak bir commodity haline geldi bile! O yüzden bu her şeyden daha çok daha fazla bir değişim yönetimi.
Eminim ki şirketiniz içindeki teknoloji departmanı halihazırda GenAI ile oldukça ilgili ve bilgilidir. Onların da mutlaka içinde olacağı bir task-force kurmamamak için bir sebep göremiyorum.
Bir parantez açayım şu paragrafla;
Burada bence kritik konu; şu an Türkiye’deki kurumlarda gördüğüm hakim plan şu; big-tech’lerin Türkiye teknoloji ofisleri ve big4 danışmanlarının ‘sattığıyla’ kısıtlı kalmak. Bu sarmaldan çıkabilmek gerekiyor; aklıma gelen ilk örnek; deprem. Nasıl olası bir İstanbul depreminde herkesin en az bir yakınınn da depremden etkilendiği gerçeği bu kişilerin topluma yardım etmesine bir engel oluşturacaksa; big4’da da aslında buna benzer bir durum var. Yani kimse bu dönüşümde size; sizin kadar iyi ve doğru yerden yardımcı ol-a-mayacak. Kendi önleminizi almanız ve planınızı da yapmanız gerekiyor. Big-tech’lerin Türkiye ofislerine değinmiyorum bile, bir takım KPI’ların yönlendirmsiyle ‘hazırdaki bir ürünün implementasyonu’ yapabilecekleri en katma değerli şey gibi geliyor bana. Dış dünyaya kendinizi kapatmak değil söz ettiğim, aksine değineceğim; bu alanda bir ekosistem inşaa etmek lazım. Ama bu dönüşüm sizin sahipliğinizde şirket içinde yönetilmeli, parçalar için de gerektiği yer ve şekilde dışarıya gidilmeli.
Bu çalışma grubu önceliikle kendini ve yönetim seviyesini ‘eğitmeli’, sonra konunun bir değişim yönetimi olduğunu en başa koyarak tüm çalışanları.
Şirketiniz sürekli yaşayan bir AI playbook dokümanına ve bir GenAI araç setine ne kadar hızlı sahip olursa o kadar iyi. Araç seti derken; OpenAI’ın kurumsal paketini kullanmak her sektörde doğru olmayabilir, o zaman açık kaynak modellere yönelip kendi sunucularınızda bunları barındırmanız inanın hiç de zor değil. Tabii ki sadece ChatGPT ya da açık kaynak bir benzerini çalışanlara açmaktan bahsetmiyorum; bu teknolojinin verimli kullanımı için context aktarımı bireysel noktada belki en önemli konu. O yüzden kendi verinizin, projelerinizin ve iş akışlarınızın entegre olduğu bir sistem gerekiyor.
Kısa bir aksiyon listesiyle bitireyim bu bölümü de:
Önce eğitim. ÇG içinde, yönetim kadrosunda ve tüm çalışanlarda.
Bir AI Playbook ve Policy dokümanı; sürekli gelişen ve güncellenen.
Tooling tarafında farklı ekiplerin ihtiyaçları doğrultusunda en etkili nasıl kullanacaklar ise o şekilde araçlar hazırlanmalı. Adına ‘AIOps’ denilen bir yapılanmaya daha gidilmeli.
ÇG iş birimlerini teker teker ziyaret ederek otomatize edilecek süreçlerianlamalı, planlamalı ve otomasyon araçlarıyla zaman içinde uygulamalı.
Bir kaynak ya da global bir örnek vermeyi kasıtlı olarak istemedim; ama Zapier’in AI adoptation playbook’u; teknolojinin göbeğine doğmuş, oldukça başarılı bir scale-up’ın yoğurt yiyişini incelemek açısından çok güzel bir örnek.
Benzer şekilde JPMorgan’ın 300 bin çalışanına AI tooling’i açmasının sonuçları da bir istisnayı hakediyor. Data + AI Summit konferansında konuşan CEO Jamie Dimon, tüm detayları şeffaflıkla paylaşıyor. $2b bütçeyi sadece AI dönüşümüne ayıran şirketin bu hamlesinden neden çok mutlu olduğuna ve erken sonuçlarına da göz atabilirsiniz.
3- Ürün ve servislerinizi AI ile yeniden paketleme
Yönetici Özeti: Neden bu başlık kritik? | İş modelinizin ve pazarınızın analizi ayrı, ona ayrıca değineceğim ama B2C, B2B ya da B2B2C; müşterilerinize sunduğunuz deneyimin de AI ile yeniden şekillenmesi gerekiyor. Neden, çünkü son kullanıcılar kullandıkları tüm global ürünlerde bu deneyimi yaşıyorlar, ve dolayısıyla sizden de bekliyorlar.
Buraya kadar sizi biraz ‘ürkütmüş’ olabilirim. 3. maddede de tabir-i caizse ‘hakkınızı veriyorum’… En önemli şey yani müşteri sizde, dağıtım kanalları da sizde, iş ortakları ağı sizde; ihtiyaç ‘AI as feature’.
Bugün GenAI’da iki ayrım var: ‘AI as feature’ ya da ‘AI as core’.
Yani AI’ın core’unda yer aldığı yeni ürünler ve AI’ı ‘sadece’ bir özellik olarak sunan şirketler. Eğer ABD’de değilsek ve çok büyük bir yatırım gücünden söz etmiyorsak ‘AI as core’ şirketlerin işi çok daha zor. Başarıya yakın olanlar; halihazırdaki yapıya AI’ı bir özellik olarak ekleyenler olacak. Yani sizler.
ChatGPT bugün Türkiye’de en çok indirilen mobil uygulamalardan biri. Siz diyin 30, ben diyim 40 milyon insanımızın kullandığı TikTok, Instagram,Spotify ve WhatsApp gibi tüm ürünler insanlarımızı AI ile tanıştırıyor. Deneyim ve beklentilerini, yeniden şekillendiriyor.
Son kullanıcılarınıza, çalışanlarınıza, iş ortaklarınıza sunduğunuz ürünleri AI ile yeniden paketlemeniz, gerçekten problem çözen ve kullanılan özelliklerle onları yeniden şekillendirmeniz gerekiyor.
İş modeliniz etrafındaki alanlarda zengin veri setlerine ulaşmak için şimdiden adımlar atmak gerekiyor. GenAI teknolojisi bir commodity oldu demiştim ya; fark yaratan veri oluyor.
Kendi verinizin mülkiyetini de yeniden düşünmeniz gerekiyor, hem içerideki hem de dışarıdaki verilerde.
‘Stratejik Ortaklıklar Ekosistemi’ kurmanız gerekiyor. Akademi ile, alanında uzman girişimlerle beraber çalışmaya başlamak; genç yeteneklere dokunmak -ve fayda sunmak- adına size yakın gelecekte ‘unfair advantage’ sağlayacak duvarın tuğlalarını ufak ufak örmek gerekiyor.
Burada bir ara vermek istiyorum…
İki part’tan oluşan mektup mu olur demeyin; daha fazla uzatmamak adına mektubu iki parça halinde yayınlamak istedim. Üç maddemiz daha sizi bekliyor:
Yetenek yönetimi
İş modeli inovasyonları ve counter-positioning
‘Quick win’ler
Kapanış…
Daha fazla konuşalım, sorgulayalım, üretelim, hazırlanalım istiyorum, bu mektubun da bu doğrultuda faydalı olması dileğiyle.
Part 2, 12 Ağustos Salı sabahında, 8 bin teknoloji sektörü profesyonelinin e-posta kutusunda sizlerle.
Sevgiler,