Soft Commitment #191 | 'How Elon Works', AI Coding'de yeni dönem ve üretken yapay zekada olan biten
Elon Musk'ın hiçbir kitapta yazmayan 'principle’ları'. AI'ın geleceği için %10 önerisi, AI Coding yenilikleri, OpenAI'ın hain planları ve çok daha fazlası (10 başlıkta, 30'dan fazla haber ve içgörü)..
Soft Commitment’ın 191. sayısından herkese merhaba! Bir önceki sayının girişinde, ekonomi için IMF Başkanı’nın ‘belirsizlik artık normal oldu’ sözlerini aktarmıştım. McKinsey de ekonomiye farklı bir yerden bakmış ve bir hayli güçlü argümanlarıyla şunu söylemiş: ‘bilanço ekonomisinin sonuna geldik’.
İnternet gün geçtikçe ölüyorken (bakınız: ‘dead internet theory’), günümüzün en gözde mecraları olarak kapalı gruplar ve e-posta kutularındaki e-bültenler elimizde kaldı. Artık AI ile hazırlanmış (özetlenmiş ya da uzatılmış), birbirine benzer ve daha dikkat çekici olma pahasına algoritmayla sonsuz savaşa giren içerikler, alabildiğine her yerdeler… Gruplar ve e-bültenlerin de AI hakimiyetine geçmesi yakındır, son kale Soft Commitment!
Rastlamanızın pek de kolay olmadığı konu ve içgörülerle, zihninizde daha sonra birleştirmeniz için çok sayıda nokta koymaya çalışacağım. Son on beş güne Soft Commitment bakışı atmaya hazır mısınız?
Soft Commitment Podcast 🎙️
Benim sesimle eğitilmiş bir AI modelinin, buradaki içerikleri seslendirdiği Soft Commitment Podcast’i keyifle dinleyiniz, favori mecranızda takip ediniz.
Sekiz buçuk senedir devam eden ve 8 bin 142 teknoloji sektörü çalışanının takip ettiği Soft Commitment’ı iş arkadaşlarınıza forward etmeyi ve paylaşmayı atlamayın.
Keyifli okumalar,
‘How Elon Works’
Elon Musk tartışılan bir figür. Hem de fazlasıyla. Etrafında bu kadar tartışma dönen bir kişiyi sevmek ya da sevmemek noktasında değilim; ‘ama öğreneceğimiz bir şey varsa, öğrenelim’ gibi bir yerdeyim.
Founders Podcast yeni bölümü de tam olarak bunu yapıyor, dünyanın en zengin insanı da olan Elon Musk’ın principle’larına odaklanarak değerli bir içerik ortaya koyuyor.. Bölüm ve özeti burada.
Ayrıca burada da A16Z’nin A’sı Marc Andreesen’in ağzından, Elon Musk’ın yönetim şekline dair bir anlatım var.
Elon Musk’ın principle’larının bir Soft Commitment özeti de olsun:
The mission comes first. Keep your entire company committed to a common goal. A maniacal sense of urgency is our operating principle.
Product design should be driven by engineers (engineer-first organizations). You should not separate engineering from product design. Having separate design and production departments is bullshit. Keep everything together and feedback immediate.
The leader should be on the front lines. You should be a battlefield general. “If they see the general out on the battlefield, the troops are going to be motivated. Wherever Napoleon was, that’s where his armies would do best.
Apply ‘The Algorithm’ constantly.
Question every requirement,
Delete any part of the process you can,
Simplify and optimize,
Accelerate cycle time,
Automate.
Hire for attitude. Skills can be taught. Attitude changes require a brain transplant. Good attitude = A desire to work maniacally hard.
Vinod Khosla’nın %10 önerisi ne denli makul?
Khosla Ventures’nın kurucusu, Vadi’nin en öne gelen figürlerinden biri olan Vinod Khosla, TechCrunch Disrupt 2025 sahnesinde daha önce bu kadar yüksek sesle konuşulduğuna şahit olmadığım, ilgi çekici bir fikri paylaştı.
Fikir kabaca şu; ABD’de devlet halka açık tüm şirketlerin %10’una ücretsiz şekilde sahip olsun, buradan gelecek finansmanı ise ‘AGI (Artificial General Intelligence) ile mücadele’ için kullansın. Khosla’ya ilham olansa; ABD’nin Trump önderliğinde Intel’in %10 hissesini satın alması.
Bir VC olarak ait olduğu dünyaya ters bir düşünce mi, evet, ama Khosla içinde olunan büyük tehlikenin anca böyle ‘savuşturulacağını’ düşünüyor. Tehlike derken neden mi bahsediyoruz; üretken yapay zeka ile beraber iş güçü, rekabet, sermaye yapısı ve kamu politikalarında yaşanacak değişim ve dönüşümden tabii ki…
Tekno feodalizm, benim kibarca ‘very big tech’ diyerek geçiştirdiğim, içerisinde olduğumuz bu çağın adı. Bunun altına bir de tüm dünyaya hakim olan, tek kutuplu siyasi zemini koyunca Khosla’nın önerdiği formül -hadi, her şeyi geçtim- ne kadar uygulanabilir olur, merak ediyorum. UBI (Universal Basic Income) ya da %10’luk böyle bir sahiplik, malumun ilanı, filmin sonunda göreceğimiz final gibi, orası ayrı…
Composer ve Cursor 2.0: AI Coding için yeni dönem?
Bugüne kadar OpenAI ve Anthropic gibi şirketlerin ilgili modellerini kullanıcılarına sunan Cursor; Composer adını verdiği ve kendi geliştirdiği modelini yayımladı. Ek olarak platform, yeni arayüz ve özellikleriyle Cursor 2.0’ı da duyurdu.
AI Coding alanına bakacak olursak; 2022’lerde başlayan kod tamamlama araçları birinci dönem olsa; 2025’de zirvesini yapan, uçtan uca uygulama geliştirebilmeye yarayan model ve araçlar (kuşkusuz Cursor başı çekiyor) ikinci dönemdi. Şimdi de Composer ve Cursor 2.0, bazılarına göre üçüncü dönemin başlangıcı niteliğinde… Hatta bu dönemin adı da belli gibi: ‘vibe-coding’de olgunlaşma’.
Cursor’a göre GPT-5 ve Claude Sonnet 4.5’e göre çok daha ‘iyi’ ve hızlı çalışan Composer; daha önce detaylıca ele aldığım (#186) ‘specs-driven’ bir yaklaşımla planlama yapabiliyor, test ve kontrol süreçlerini ayrı ayrı ele alabiliyor, büyük code-base’lerde performanslı şekilde çalışabiliyor. Kullananlardan aldığım ve okuduğum yorumların başında da Composer’ın hızı geliyor. Henüz Alpha versiyonunda olduğunu da hatırlayacak olursak, Composer mutlaka daha da iyileşecektir.
Ama çok daha bir iyi arayüz, yeni girenleri değil profesyonelleri de memnun eden, ve kurumsal kullanıma hazır hissettiren hız ve specs-driven yaklaşım, Cursor’daki yeniliklerin özeti desem yeridir.
Multi-product company’lerin yükselişi
#184’de sizlere aktardığım gibi Grammarly, Superhuman’ı satın almıştı. Geçtiğimiz hafta da Grammarly, şirketin adını Superhuman olarak değiştirdi ve bir ‘multi-product company’ olduğunu paylaştı. Superhuman altında Grammarly, Coda, Superhuman Mail ve yeni lanse edilen AI asistanı Superhuman Go yer alıyor. Superhuman Go; içerisine Grammarly’yi de alıyor, 100’den fazla uygulama ile çalışabiliyor, iş odaklı bir asistan olarak tahmin edebileceğiniz özellik setleriyle donatılmış. Asıl ilgi çekici olansa; Go’nun etrafında Superhuman Agent Store ekosistemi kurulması... Wow diyemedim henüz, ama doğru ürün ve doğru model. Diğer yandan ismi ne olursa olsun; bu denli iddialı bir ürünü büyütecek bir şirket midir Grammarly (peki tamam, Superhuman diyelim), bunu da bekleyip göreceğiz.
Bir diğer multi-product company’imiz ise İtalya’dan: Bending Spoons. Milyarlarca dolarlık debt-funding almasının ardından, Eylül 2025’de $1.3b ödeyerek Vimeo’yu satın alan Bending Spoons, şimdi de $1.5b karşılığında AOL’i bünyesine kattı.
30 milyon aylık aktif (ve CEO’ya göre sadık) kullanıcıya sahip olan AOL, dünyanın en büyük 10 e-posta platformundan da biri. Bending Spoons portfolyosundaki diğer isimlerse şöyle: Evernote, Meetup.com, WeTransfer, StreamYard… Geçmişi bir app şirketi olmaya dayanan Bending Spoons, örneği az da olsa bulunan bir ‘dijital model’ hayata geçiriyor. İtalyanların hedefi; bu asset’leri tekrar satmak değil; aksine, geliri büyütüp ellerinde tutmak, portfolyonun kendi içindeki sinerjiyi de arttırmak.
‘VC dünyası değişiyor!’ derken, yeni bir girişimcilik ve yatırım paradigmasında olduğumuzu anlatırken, bir argüman daha doğdu adeta bana. O da compound product company’ler (#132’den) gibi, ama tam aynı şey olmayan, multi-product company’ler.
3 GenAI ürünü ve 2 GenAI güncellemesi
Önce güncellemelerle başlayalım: Yelp ve Kayak. Biri ABD’nin lokasyon bazlı lider mecrası, diğeri dünyanın önde gelen bilet satın alma platformlarından biri.
Yelp, tam 35 yapay zeka odaklı özellik tanıtırken asistanını devreye aldı, arama deneyimini AI ile adeta baştan yazdı, rezervasyon için olan telefon görüşmelerini AI agent’lara emanet etti, ses demişken kullanıcılarına arayüzü kullanırken konuşma hakkı da sunan yeni Yelp, menülerde de önemli geliştirmelere gitmiş. Kayak ise adına ‘AI Mode’ dediği özellikle, kullanıcıların bilet almayı planladığı lokasyonla ilgili her türlü sorusunu yanıtlamaya başlamış. Daha önce yayına aldığı Kayak.ai’da AI özelliklerini adeta kullanıcılarına açık bir şekilde test eden şirket, OpenAI ile olan iş birliği ile kendi verilerini, ChatGPT’nin bağlamsal başarısında işlemeye başladı.
Bunları neden anlattım? İkisi de Türkiye’de çok az kullanılan iki ürün, farkındayım. Ama bugün Yelp bu kadar dramatik bir değişim geçiriyorsa, çok uzun sürmeden son kullanıcılar bu yeni standartlara alışacak, tüm son kullanıcı ürünleri dünyada bu tarafa doğru kayacaktır da ondan…
Bu açıdan bakınca bu iki güncelleme de fazlasıyla incelemeye değer nitelikte. Şimdi kısa kısa dikkatimi çeken yeni üretken yapay zeka ürünleri geçelim…
Browserbase ve WsiprFlow gibi şirketlerin de müşterisi olduğu Bear, adına ‘GPT search’ denilen, LLM’lerin markanızdan bahsetmesi konusunu optimize etmenize yarayan bir yardımcı araç. Benzerleri vardı, hatta büyük yatırımlar da almışlardı ama Bear’ın pazara girişini ve ürün temizliğini beğendim.
Bu kadar kırmızı okyanus yeter, şimdi biraz tartışmalı sulara geçelim… Binlerce sosyal medya hesabını tek bir platformdan kontrol eden DoubleSpeed, adeta bir dikkat makinası. En iyi içeriklerle beslenen model, algoritmalara en uygun ve başarısı ispatlanmış içerikleri farklı versiyonlarla çoğaltıyor ve daha da fazla etkileşim almanız için kendisini sürekli optimize ediyor.
Codi için sanırm en güzel tanım; ‘AI Office Manager’. ‘Human in the loop’’u yalnızca ürünün doğru çalışması için değil, şirketin de çok daha büyük bir gelir modeline ulaşması için konumlamak akıllıca.
YC Summer 2025’e yakından bakışla bir GenAI okuması
CBInsight, Y Combinator’ın Summer 2025 dönemindeki girişimleri detaylıca ele aldı. Hep söylüyorum, YC; teknolojinin gidişatını anlamak adına çok kritik bir yere sahip. CBInsight’ın okumasından öne çıkanlar ise şunlar:
Bu dönem girişimlerinin neredeyse yarısı, birer AI Agent girişimi.
Voice AI öne çıkıyor, öyle ki 169 şirketin 16 tanesi bu alandan... Bankacılık ve sigorta gibi regüle alanlara giren oyuncular ve altyapı katmanında birer çözüm olarak konumlanan şirketler ön planda.
AI Coding en fazla para harcanan ve ürün-pazar uyumunu en tepede yaşayan bir başka kategori, buradan da 20 şirket var. Evet bu kategorinin liderleri belli ama nişe odaklanan ve kurumsal segmenti hedefleyen çözümler YC’nin radara aldığı başlıca alanlardan biri.
Efficiency de öne çıkan bir başka tema. Yani modellerin daha hızlı çalışması, daha az enerji tüketmesi ve daha küçük modellerin (SLM) daha verimli olması gibi problemler…
Bir önceki döneme göre; 2 kat daha fazla şirket kurumların kullanımna hazır bir ürüne sahip. Time-to-market’in bir hayli kısalmasına ve pazarın da bi o kadar olgunlaşmasına güzel bir işaret.
OpenAI’ın çalıştırdığı yüzlerce yatırım bankacısı ne iş yapıyor?
13 milyar dolar yıllık tekrar eden gelire ulaşan, %5’i para ödeyen 800 milyon son kullanıcıya sahip olan, 5 yıl içinde gelirini 1 trilyona çıkarmayı (yani 75x büyüme) hedefleyen teknoloji şirketi sizce hangisidir? Evet doğru cevap; OpenAI.
Soft Commitment’ın bir önceki sayısından bu yana OpenAI’da yaşanan gelişmeler ise; Atlas isimli AI tarayıcılarını çıkardılar, seksüel içeriklere izin verdiler, ‘ChatGPT Connect’ yapacaklarını duyurdular, şirketlerin datasını ChatGPT’ye çok kolay bir şekilde koyabileceği bir güncelleme yayınladılar, otomasyon odaklı bir Mac app’i satın aldılar. Gerçekten de OpenAI, hype ise hype; ama Fatih Terim’in bam-bam-bam taktiği gibi yürüyor. Evet hype faktörü olmazsa olmaz, ama çeyrek finale çıktılar bile. Ve kupa da ‘yeni dünyanın’ en etkili şirketine verilecek.
AI’ın en büyük dikeylerinden biri şampiyonunu bekliyorken; Perplexity Finance ile Perplexity hem kritik işbirliklerine hem de başarılı ürün özelliklerine imza atıyor. ‘En büyük dikey’ derken sözünü ettiğim pazar wealth management idi.
OpenAI ise şimdilik wealth management pazarının kuzenine ve B2B’sine odaklanmış durumda. OpenAI, 100’den fazla eski yatırım bankacısına, saatine $150 ödeyerek kendi veri setini oluşturmaya başlamış. Bir başka deyişle OpenAI, şirketlerin büyük finansal işlemlerine aracılık eden, birleşme ve satın almaları yöneten, halka arzları üstlenen yatırım bankacılığı sektörü için bir ürün geliştiyor.
Muhtemelen bu kadar spesifik bir veri setiyle; ortaya mükemmel bi sonuç çıkacak, çünkü online olarak bir ikamesi bulunmayan derinlikte ve detayda bir veriden söz ediyoruz.
Peki ama sektörün junior’larını işinden edecek bu hamle; uzun vadede de bir junior’sızlık sorunu doğurmuyor mu? Evet, GenAI’da işgücü piyasasının hala yanıtını bekleyen yaygın sorusu da bu zaten.
Peki, yeterince derin veri gerçekten işe yarıyor mu diye merak ediyor musunuz? Haftaiçinde sadece Crunchbase ve LinkedIn verilerinden beslenerek, bir girişimin %84 başarı oranıyla Seri A yatırımı alıp alamayacağını tahminleyen bir araştırma okudum. Daha doğrusu böyle bir AI modelini ele alan bir araştırma.
Crunchbase gibi niş platformlar, OpenAI’ın yaptığı gibi niş yeteneklere sahip gruplarının ürettiği veri setleri oldukça değerli, ve daha da değer kazanacaklar.
Kısalar
Torumlarımız, 2000’lerin ilk çeyreğini çok net bir şekilde şöyle tanımlayacak: ‘akıllı telefonların doğuşuyla kötüye gidiş ve bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı dönem’… Son yayınlanan bir habere göre; akıllı telefonlarından uzakta olan çocuklar, uyuşturucu bağımlılığı tepkileri veriyor.
ABD’de şu an 19 eyalette başlayan uygulamada, ilk ve orta öğretimde okul girişinde telefonlar toplanıyor ve çıkışta çocuklara geri veriliyor.
Evet, danışmanlık sektörüne, daha doğrusu büyük danışmanlık şirketlerine taktım. Şaka bir yana ben onlara takmasam da onlar, GenAI paradigmasında oltaya takılan en dikkat çekici sektörlerinden biri oldular. CYA (‘cover your ass’) korumasının arkasına sığınanlar yani hala ‘logolarını satabilenler’ (McKinsey, BCG ve Bain) dışındaki danışmanlık şirketleri borsada da çakıldı. Bu ‘logo satışı’ konusu da bir süre içinde şekil değiştirmeye aday. Burada da McKinsey’nin 16 teknoloji satın alması yapmasına rağmen pazar payındaki düşüşü anlatan kısa bir tweet var.
Bu arada Deloitte, 150 ülkedeki 470 bin çalışanının Claude’yi kullanması için Anthropic’le bir iş birliğine gitti. Deloitte, farklı departmanlar için farklı Claude personaları oluşturacak.
Bryan Johnson’ın kendi longevity protokolünü adeta ürünleştirmek için yola çıktığı Blueprint, $60m yatırım aldı. Longevity alanının en öne çıkan öngörüsü kabaca şunu diyor; 2032-33 gibi, vücudumuzu ve tabii sağlığımızı ne kadar koruyabilmişsek, teknoloji bizi o noktada tutmaya yetecek. Yani bir anlamda Blueprint ürün-pazar uyumunu yakalamak için zamanla yarışıyor. :) Şu ana kadar büyük bir hype yakalasa da ürünleşme ve gerçek bir ‘pazar karşılığı’ için hala yol var Bryan ve Blueprint’in önünde. Ama şahsen adını sıklıkla duyacağımız, ve bir süre sonra devleşen lokal benzerlerini göreceğimiz bir iş modeli olduğuna inanıyorum.
AI öncesi dönemde olduğu gibi AI özelinde de içeriklerini keyifle takip ettiğim Every’de zihin açıcı güzellikte bir makale yayımlandı: ‘Inside the AI Workflows of Every’s Six Engineers’. Bu makalede, altı farklı mühendisin AI coding ile ilgili deneyimlerini okuyabilirsiniz.
Dünyanın en büyük stablecoin şirketi olan Tether, bu yılın ilk 3 çeyreğinde 10 milyar dolardan fazla kar elde ettiğini açıkladı. Şirket yalnızca 3. çeyrekte $17b değerinde USDT mint etti yani bastı. Daha net bir ifadeyle şirketin kasasına 17 milyar dolar girdi ve karşılığında 17 milyar adet USDT dolaşıma sunuldu. USDT pazar payı %65’in üzerinde.
İyi çalışanıyla kötü çalışanıyla, doğru use-case’li ya da değil, dünyada toplam 6 binin üzerince MCP server bulunuyor, ilginç mülakat sorusu arıyorsanız…
ElevenLabs kurucu ortak ve CEO’su da TechCrunch Disrupt’taydı. Bugün ses üzerine model geliştiren en önemli şirketin kurucusu olarak; ‘GenAI modelleri çok kısa bir süre içinde ‘commoditized’ olacaklar’ dedi. Benim gördüğüm ve açık mektup başta olmak üzere sizlere aktardığım da birebir aynısı…
State of Crypto 2025 (şimdi: web2.5 > web3, sonra: web2.5 > web2)
Bu raporu kaçıncı kez e-bültene taşıyorum, inanın hatırlamıyorum bile… Ama şunu çok iyi biliyorum ki her sene pazara dair düşüncelerim değişiyor. Evet, A16Z imzalı olan bir rapordan söz ediyorum.
Zaten e-bültende konuştuğumuz konular olduğu için, çok da uzatmadan, aklımda kalanlara geçmek istiyorum.
Kripto paraların market cap’ine bakacak olursak; Bitcoin %50’nin üzerinde, onca büyümeye rağmen stablecoin’ler toplam %5 bile değiller. İlerleyen yıllarda, Bitcoin ile stablecoin’lerin yarıştığı bir döneme gireceğiz gibi. Diğer yandanBitcoin’i tek başına ele alınca; Saudi Aramco ve Meta’dan büyük, altının ise 11 katı kadar küçük bir finansal değere bakmış oluyoruz.
Türkiye ülke sıralamaları listesinde biraz yerini kaybetmiş gibi duruyor, aktiflik olarak bakınca gelişmekte olan ülkeler her türden listeyi domine ediyor.
Neredeyse ilk baktığım sayı, TPS (Transactions per Second) metriği oldu. Visa gibi kredi kartı şemaları için bu değer 24500 seviyesindeyken; bugün en hızlı blockchain için 3400.
GenAI’ın yükselişiyle beraber; ‘kriptodan kopan ve AI’a geçen’ yetenek sayısını merak ediyordum, A16Z’ye göre bu sayı 2022 Kasım’dan bu yana 5 bin 371.
Bu arada AI hype’ının kripto henüz ‘bir sonuca bağlanmamışken’ ortaya çıkması, sadece burada ‘geçen yetenek’ değil, daha birçok açıdan kriptoyu negatif etkiledi kanaatindeyim.
Raporda pek geçmiyor ama Polymarket adından söz ettirmeye devam ediyor. Yakında bu tahmin piyasalarını, kripto ile ‘uzaktan kuzen çıktıları’ bir yerde, daha fazla göreceğiz gibi. Kriptonun ‘yeni uygulama katmanının’ içinde tahmin piyasaları da var yani.
Bu sene yeni gelen ve canlı verilerle beslenen dashboard, güzel olmuş.
Bir hayli ‘yanlı’ hazırlanan bir çalışma doğrusu, zira hazırlayıcısı A16Z diyoruz, hatta bu fonun da kripto departmanı… Lakin daha önceki Soft Commitment sayılarında da işlediğim gibi; 2-3 sene geriden bakalım, regülasyon gibi en büyük engel aşıldı, ZK başta olmak üzere teknolojik olarak beklenen gelişmeler büyük ölçüde tamamlandı ve en önemlisi stablecoin’ler başta olmak üzere tokenizasyona kurumların ve CeFi yani geleneksel finansın ilgisi çok büyük ve gün geçtikçe artıyor. Evet, dünya zincir üstüne taşınıyor, belki umduğumuzdan da bile fazla, ama farklı bir kurgu ile.
Oldukça ilginç bir bilgisayar bilimleri olayı
2008’de Belçika’da yapılan seçimlerde Schaerbeek bölgesinde bir aday, (Maria Vindevogel) beklenenden tam 4096 oy fazla aldı. Yazılım ve donanım hatası bulunamayınca araştırmacılar, bu hatanın kozmik bir parçacığın bilgisayarın belleğindeki bir biti değiştirmiş olmasından (0 → 1) şüphelendi.
Çünkü 4096, 2’nin 12. kuvvetine denk geliyor ve yalnızca tek bir bitin yanlış dönmesiyle oluşabilir. Bu arada bu tür olaylara ‘Single Event Upset’ (SEU) deniyor; cihaz fiziksel olarak bozulmuyor ama veriler geçici olarak hatalı oluyor.
Hatta benzer hatalar; 1970’li yıllarda Intel çiplerinde de uranyum kalıntılarından kaynaklanan alfa parçacıklarıyla görülmüş. Evet, kozmik ışınlar atmosferde parçacık yağmurları yaratarak dünyaya ulaşıp, bu yüksek enerjili nötronlar elektronik devrelerde bit flip’lere yol açabiliyor. Hatta 2008’de bir Airbus A330’un ani dalış yapmasına da benzer bir kozmik parçacık sebep olmuştu.
Kısacası, uzaydan gelen görünmez parçacıklar bazen elektronik sistemleri, hatta insan hayatını bile etkileyebiliyor. İlgili akademik makale de burada.
Kapanış…
Soft Commitment’ın 191. sayısı da burada sona erdi, sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler.
Soft Commitment’ı ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla paylaşmayı da unutmayın. Beraber ve sayenizde büyüyorum/z.
Bir sonraki sayı, 18 Kasım Salı günü, her zamanki saatinde favori podcast uygulamanız ve e-posta kutunuzda olacak.
O güne kadar kendinize iyi bakın, sağlığınızı ve akıl sağlığınızı koruyun. Sevgiler.


Her bölümde çok ufuk açıcı konular paylaşıyorsunuz. Teşekkürler.